Bir çiçekle bahar gelmez
Uzun zaman sonra enflasyon oranımız aylık %1’in altında(%0.87) geldi ve yıllık enflasyon da böylece %31.07’ye geriledi. 2024 yılı Aralık enflasyonu %1.03, önümüzdeki ay da %1’ler civarında bir aylık enflasyon görürsek yılı %31’e yakın yıllık enflasyonla kapatacağız. Bunun hala çok yüksek bir oran olduğunu ve önümüzde çok uzun bir yol olduğunu belirtmem gerek. Beklentilerden bu kadar iyi gelen oranın ana sebebi gıda enflasyonun aylık negatif gelmesi.
TÜİK verilerine göre gıda ve alkolsüz içecek fiyatları aylık %0.69 gerilemiş. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’ye baktığımızda aylık enflasyonun %1.27 olduğunu görüyoruz. Yani Merkez Bankası’nın etki alanı olan bölgede durum manşet enflasyona göre bir miktar daha kötü.
Yine de bardağın dolu tarafını görmek isteyen piyasa düşük gelecek olan enflasyonu bir süredir olumlu şekilde fiyatladı. Özellikle bankacılık hisselerinde son dönemde olumlu ayrışma gözlemliyoruz. BIST100 son bir haftada %2.45 yükselmişken, Bankacılık hisselerindeki artış %6’ya yakın. Bunun da en büyük sebebi 11 Aralık’taki Merkez Bankası toplantısına ilişkin faiz indirim beklentileri.
Reel faizde eşik %5
Mevcut durumda Merkez Bankası’nın politika faizi %39.5. Gerçekleşen enflasyonun da %31.07 olduğunu düşündüğümüzde %6.43’lük bir reel faiz olduğunu görüyoruz. Haftaya Perşembe gelmesi muhtemelen 1.5 puanlık faiz indirimi reel faiz seviyesini %5.29’a düşürecektir. Bunun hala oldukça yüksek olduğunu ve sıkı politika kapsamında değerlendirilebileceğini belirtmek gerek. Merkez Bankası’nın bir sonraki toplantısıysa 22 Ocak 2026’da.
Yani biz o tarihte Aralık enflasyonunu da görmüş olacağız. Yılı %31’ler civarında kapattığımız takdirde eğer Ocak toplantısında da 1.5 puanlık indirim gelirse politika faizi %36.5’e, reel faiz de %4.20’ye gerileyecek. %5’in altında bir reel faiz mevcut enflasyonla mücadele politikası kapsamında yeterli görülmeyebilir.
O sebeple Ocak toplantısının ayın sonuna doğru yapılması Merkez Bankası açısından bir şans. Çünkü karar aşamasında Ocak enflasyonu bilgisine de yaklaşık olarak sahip olacaklar. Bu bizim için neden önemli?
Çünkü 2025 Ocak’ta aylık enflasyon %5.03 seviyesindeydi. Bu Ocak’ta %3 gibi yüksek bir enflasyon gelse dahi yıllık enflasyon düşecek.(Baz etkisi) %28-29 arası bir yıllık enflasyon görmemiz mümkün. Böyle olunca da nominal faizde herhangi bir değişiklik olmadan reel faiz tekrardan %6-6.5 aralığına yükselecek. Böylece TCMB Ocak’ta yapması muhtemel 1.5 puanlık faiz indirimiyle hala sıkı bölgede kalmaya devam edebilecek.
Ekonomi hala sıcak
Para politikası belirlenirken her ne kadar en fazla dikkat edilen makro büyüklük enflasyon olsa da Merkez Bankası talepteki değişime de büyük önem veriyor. Biraz gecikmeli bir veri olsa da bu hafta 2025 yılı üçüncü çeyrek büyüme verilerini aldık. Türkiye üçüncü çeyrekte %3.7 büyüdü.
Hanehalkı nihai tüketim harcamalarındaki artış ise %4.8. Dolayısıyla TCMB’nin murat ettiği soğuma verilerde gözükmüyor. Piyasa etkisi açısından bardağın boş tarafını görmek isteyenler bu datayı dikkate alabilir. Daha sıcak bir ekonomi daha yüksek faiz, daha yüksek faiz de daha fazla zorlanan bir piyasa anlamına gelebilir.
Kısacası her ne kadar manşet enflasyon olumlu bir sürpriz yapmış olsa da detaylarda ve diğer verilerde hala temkinli olmayı gerektiren unsurlar var. Ve unutmayalım ki yılsonları enflasyon konusunda fena geçmez ve bir çiçekle de bahar gelmez.