Carry trade zararı kuru yükseltti

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR EKONOMİ GÜNLÜĞÜ julide.yigitturk@dunya.com

Piyasalar yeni haftaya hareketli başladı. Dolar/TL 3.95 seviyesini aşarken euro/TL 4.87 ile zirveyi gördü. Hisselerde ise satışlar hız kazandı. Analistler, Fed'in yarın yapılacak toplantısının gelişen piyasalar üzerinde baskı yarattığını belirtiyor ancak asıl neden olarak "Türkiye'ye yüksek faizle dolar satıp TL alan yabancıların dolar/TL'deki yükselişten zarar etmesini" gösteriyor.

Türk Lirası'ndaki değer kaybı sürüyor. Gelişmekte olan ülke para birimleri arasında TL dün en çok değer kaybedenler arasında Güney Afrika Randı ve Meksika Pesosu'nun ardından ön sıralarda yer aldı. Dolar/TL 3.95 TL'yi aşarak, 30 Kasım'dan bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı. Euro/TL ise yine tarihi zirveyi gördü ve 4.87'ye değdi. Hisse senedi piyasasında da satışlar hız kazandı. Tahvil piyasası ise geçtiğimiz hafta yaşanan 90 baz puanlık yükseliş sonrasında yeni haftaya sakin başladı.

Türk varlıklar genelinde gözlenen zayıflama ile birlikte Türkiye'nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) yükselirken, eurobonda fiyatları da geriledi.

TL'deki değer kaybının arkasındaki en önemli etken yabancı yatırımcıların TL ve TL cinsi tahvillerdeki uzun pozisyonlarından çıkış yapması olarak gösteriliyor. Bu hareketin başlangıç noktasındaki sebepler ise enflasyonun beklendiği kadar gerilememesi, cari işlemler açığının yeniden yükselmesi ve Moody's'in not hareketi olarak sıralanıyor. Son bir haftalık dönemde TL'de bu ölçüde belirgin bir yatırımcı çıkışına sebep olacak yeni bir veri gelmezken, haftanın ilk işlem gününde yaşanan harekete bahane olarak Fed toplantısı gösteriliyor. Döviz piyasasındaki hareket analistlere göre, esas itibariyle yabancı yatırımcının carry trade işlemlerinde zarar yazmaya başlaması.

Yabancı algısı bozuldu

Bu haftanın en önemli gündem maddesi Fed. Piyasada yarın 25 baz puanlık bir faiz artırımına kesin gözüyle bakılıyor. Fed Başkanı Powell'ın toplantı sonrasında yapacağı açıklamalar da önem arz ediyor. Tüm gelişmekte olan piyasalardaki satışlar bu beklentiden kaynaklanıyor. Peki TL diğer gelişmekte olan piyasalara göre neden bu kadar negatif ayrışıyor? Geçtiğimiz hafta Moody's'in not düşüşü, yüksek enflasyon ve cari açığın Türkiye ekonomisini nasıl etkileyeceğini ilişkin tedirginlik 'bozulan yabancı algısı'nda önemli bir etken. Bu algı değişikliği piyasadaki voltajın artmasına ve TL pozisyonlarının çözülmesine bir neden olarak gösteriliyor. Görüştüğümüz analistler, ayrıca enflasyonda iyileşme bekleyen ve tahvil piyasasında 2, 5 ve 10 yıllık tahvillerde ciddi pozisyon alan yabancı yatırımcıların verilerin yüksek gelmesiyle satışa geçmelerini de oluşan bu resimde etkili olduğunu kaydediyorlar. Analistler, "Enflasyon beklentisi nedeniyle yabancı en çok tahvil piyasasında yüklü pozisyon almıştı. Veriler de yüksek gelince yabancı tahvil portföyünü boşalttı" yorumunu yaptı. Nitekim geçtiğimiz hafta tahvil faizlerinde 90 baz puanlık rekor yükselişler yaşandı.

Ne Moody's ne Fed esas neden cary trade

Görüştüğümüz bazı analistlere göre, ne Moody's'in not düşüşü ne de Fed'in faiz artırımı piyasada yaşanan düşüşte etkili oldu! Esas ana neden Türkiye'ye yüksek faiz nedeniyle dolar satıp, TL alarak giriş yapmış olan yabancı yatırımcıların dolar/TL'deki yükselişten zarar yazmaya başlamış olması. Yılbaşında 3.79 seviyesinde olan dolar/TL'deki 3.95'e doğru yaşanan bu hareket cary trade işlemcisini olumsuz etkiledi.

Bir analistin hesabına göre, yılbaşında Türkiye piyasasına giriş yapmak için 3.79 seviyesinden dolarını bozduran yabancı yatırımcının dolardaki yükselişten bugün ki zararı yüzde 4.09 düzeyinde. Aynı yatırımcının dolarını satarak enflasyondaki iyileşme beklentisi ile aldığı tahvildeki zararı ise yüzde 0.30 seviyesinde. Yani yılbaşında piyasaya giriş yapan yabancının zararı bugün yüzde 4.30. Aynı analist, "Hem dolardan hem de bonodan kaybeden yatırımcı neden piyasadan çıkmasın ki!" dedi.

Fed sonrası gözler MB'ye çevrilecek

Analistlere göre, Fed'in yıl içerisinde 4 kez faiz artıracağına ilişkin ifadelerin yoğunluk kazanması durumunda dolar 3.98 rekor seviyesini kırar ve 4 liraya kadar yükselebilir. Öte yandan, faiz artırımı sonrasında dikkatler 25 Nisan'da yapılacak Merkez Bankası'nın PPK toplantısına çevrilecek.

Bazı analistler ise, Türkiye ile ilgili sorun başlıklarının azaldığı ve Fed faiz artırımının fiyatların içerisinde olması nedeniyle bu yaşanan türbülansın uzun sürmeyeceğine dikkat çekiliyor.

2 milyar dolarlık tahvil satışı

Merkez Bankası'nın verilerine göre ocak ayında yabancı yatırımcı 1 milyar 142 milyon dolarlık bir giriş yaptı. Şubat ayında ise 126 milyon dolarlık satış yapan yabancı yatırımcı, mart ayında satış tarafında ağırlıktaydı. 18 Mart verilerine göre yabancı 773 milyon dolarlık bir satış yapmış görünüyor. Merkez Bankası, yoğun satışın yaşandığı geçtiğimiz haftanın verilerini ise perşembe günü açıklayacak. Analistler, geçtiğimiz hafta 2 milyar dolarlık bir tahvil satışı yapıldığını öngörüyor.

İhalede talep sıkıntısı beklenmiyor

Piyasalar bugün Hazine'nin gerçekleştireceği 2 ve 10 yıllık gösterge tahvil ihraçlarını izleyecek. Analistler, "İki haftalık süreçte yurt içi tahvil faizlerinde yaşanan yükselişin ardından, yatırımcıların yükselen faiz ortamında ihalelere göstereceği talep önemli olacak. Borçlanma maliyetinin artmasını bekliyoruz ancak ihalelerde talep sıkıntısı yaşamayacağını düşünüyoruz" dediler.

TL, kendi ligindeki paralardan negatif ayrışıyor

Dünya piyasaları, Fed'in ilk faiz artışını beklerken küresel ticaret savaşı, Trump yönetimindeki karmaşa, merkez bankalarının politikalarındaki normalleşme eğilimi gibi nedenlerle stres altında kaldı. Mart başından bu yana gelişen ülkeler arasında dolar karşısında en büyük kaybı yüzde 3.5 ile TL yaşadı. Rus Rublesi yüzde 2.7, Güney Afrika Randı yüzde 2 geriledi. Dünya piyasaları Fed'in bu hafta yapması beklenen yılın ilk faiz artışını küresel ticaret savaşı, Trump yönetimindeki karmaşa, merkez bankalarının politikalarındaki normalleşme eğilimi gibi nedenlerle stres altında beklerken, dolar yükseliyor. Dolar endeksi dün 90.34 seviyesine yükseldi, euro da 1.2275 dolar seviyesine gevşedi.

Gelişen ülke paraları baskı altına girerken, en büyük düşüş TL, Meksika Pezosu ve Güney Afrika Randı'nda yaşandı. Pezodaki düşüşte ABD ile yaşanan ticari kaygılar, randda ise Moody's'in cuma günü açıklaması beklenen not kararı etkili oluyor. Yılbaşından bu yana piyasalara bakıldığında TL'nin diğer gelişen ülke paralarından negatif ayrıştığı dikkat çekiyor. Mart başından bu yana gelişen ülkeler arasında en büyük kaybı yüzde 3.5 ile TL gösterdi. Rand yüzde 2 gerilerken, Rus Rublesi yüzde 2.7 düştü. Rusya'nın parasındaki kaybın nedeni ülkeye uygulanan yaptırımların uzatılması, petrol fiyatlarındaki artışın hız kesmesi ve önceki gün yapılan seçimlerdi.

Yılbaşından bu yana bakıldığında ise TL'deki hareketin daha da büyük olduğu görülüyor. TL yüzde 5.2 ile yılın en çok kaybedenleri arasında Arjantin Pezosu'ndan sonra ikinci sırada. Hindistan ve Endonezya Rupisi de değer yitirenler tarafındaydı. Türkiye ile aynı ekonomi liginde değerlendirilen Brezilya Reali ocaktan bu yana sadece binde 3 gerilerken, Polonya Zlotisi binde 7 düştü. Meksika Pezosu başlıca gelişen ülke paraları içinde yüzde 4 ile en fazla yükselen para oldu. Rand da yüzde 1'den fazla prim yaptı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar