Çin'in “Made in China 2025” elektrikli araç stratejisi artık meyvesini veriyor
Çin’in yaklaşık 15 yıl önce ciddi bir şekilde başlattığı elektrikli araçlara yönelik uzun vadeli stratejik yatırımlar meyvesini vermeye başladı. Çin, “Made in China 2025” planında elektrikli araçları “yükselen stratejik bir endüstri” olarak belirlemiş ve bununla sektörü geliştirmek için 2009 – 2017 yılları arasında yaklaşık 60 milyar dolar yatırım yaptığı tahmin ediliyor.
Ülkenin bu desteği, aynı zamanda tüketicileri elektrikli araç alımına yönlendiren teşvikler, filo araçlarının elektrikliye dönüşüm zorunlulukları ile birlikte kapsamlı bir ekosistem yaratırken, elektrikli araçların benimsenmesini hızlanırdı. Bugün ülkede yeni araç satışlarının yüzde 50’sinden fazlasını elektrikliler oluşturur hale geldi.
Yapılan uzun vadeli yatırımlarla Çin, otomotiv sektöründe takipçi konumdan, rekabetçi modele sahip, dünyanın önde gelen elektrikli araç pazarlarından biri haline gelmiş durumda. Çinli üreticilerin artık küresel trendleri takip etmek yerine, teknoloji, fiyatlandırma ve pazar payında liderlik ettiği bir endüstriyel politika benimsediği ve bu yaklaşımı olgunlaştırdığı görülüyor.
Batılı otomobil üreticilerinden Çinli otomobil üreticilerine tarihi güç kayması
Çinli markaların yerleşik Batılı üreticileri geride bırakmasıyla, küresel otomotiv endüstrisinde tarihi bir dönüm noktası yaşanıyor.
Çin’in en büyük üreticisi, ABD’li rakibine kıyasla 2025’in birinci çeyreğinde 416.388 adet elektrikli araç teslim ederek, 336.681 adetlik teslimat yapan rakibini geride bırakıp liderliğe yükseldi. Ayrıca, 2024 yılında 1.777.965 adet elektrikli araç üreterek, rakibinin tüm yıl için ürettiği 1.773.443 adetlik üretimi de aşmış oldu.
Rekabet, bu iki şirketin çok ötesine uzanıyor; çok sayıda Çinli otomobil üreticisi artık, bir zamanlar pazara hakim olan markalara göre daha düşük fiyat segmentlerinde rekabetçi modeller sunuyor. Rakiplerin Avrupa’daki satış düşüşü ve büyük pazarlardaki azalan talep nedeniyle zayıflaması, Çinli üreticilerin ivmesinin önümüzdeki dönemde de süreceğine işaret ediyor.
Çin'in otomotiv inovasyonuna yaklaşımı
Elektrikli araçlar, tüm otomotiv sektörü ve yan sanayide büyük bir değişime neden olmaya devam ediyor. İçten yanmalı motorlu araçlarda var olan yan sanayi ve teknoloji gereksinimleri dönüşürken, otomotiv sektöründe yeni pazarlar, yeni tedarik süreçleri ve yeni bir ekosistem oluşmaya devam ediyor.
Elektrikli araçlarda en önemli ve üzerinde ciddi AR-GE yatırımları yapılan bataryalar, yakın zamanda daha uzun menziller sunacak. Otomotiv firmaları ve yan sanayi bu alana uzun vadeli yatırımlar yapacak. Otomotiv sektörünün otonom, bağlantılı ve elektrikli araçlar için ihtiyaç duyduğu sensörlerle birlikte, yan sanayi pazarının 2030 ve sonrasında tamamen değişeceği öngörülüyor. İçten yanmalı motorlarda kullanılan motor parçaları, şanzıman ve enjeksiyon sistemleri ise günden güne tarih oluyor.
Bu durumu, büyük bir değişim ve yeni bir ekosistem olarak tanımlamak gerekiyor. Tüketici beklentileri ve finansman ihtiyacının yanı sıra, otomotiv endüstrisinin ve yan sanayinin de uzun vadeli ticari finansmana duyduğu ihtiyaç sektörel gelişim için daha da önem arz edecek. Otomotiv sektörünün büyük oyuncuları, yeni nesil start-up veya teknoloji firmalarıyla ortaklıklarını artırarak AR-GE yükünü paylaşırken, aynı zamanda değişime de ayak uydurmaya çalışacak.
Elbette otomotiv sektöründeki bu dönüşüm işgücü alanında da önemli gelişmeleri beraberinde getirecek. Bugün var olmayan ancak gelecekte farklı dinamiklerle şekillenecek yeni iş alanları ve kariyer fırsatları ortaya çıkacak. Ekonomik etkisi başlangıçta sancılı gibi görünse de, bu yeni dinamikler zamanla sürdürülebilir bir dünya hedefiyle ve artan istihdam olanaklarıyla dengeye oturacak.
Otomotiv sektöründeki bu değişimle birlikte, pil üretiminin ve pil hammaddelerine yönelik talebin artması, maden sanayisinin de gelişmesini beraberinde getirecek. Yaşanacak hızlı değişim ve talep artışı, başta nikel ve lityum olmak üzere kritik hammaddelerde fiyat artışlarına neden olabilir. Bu hammaddelerin çıkarıldığı bölgelerde konumlanan batarya üretim tesisleri ise zamanla diğer kıtalara da yayılacak.
Elektrikli araçların gelişiminde en önemli unsurlardan biri de, tüketicilerin bu araçları daha kolay benimsemeleri için ülkelerinin şarj altyapısını hızla geliştirmesi gerekliliği. Elektrikli araç filosuyla uyumlu bir şarj altyapısı oluşturmak, önümüzdeki yıllarda sektörün en önemli başlıklarından biri olacak. Günümüzde elektrikli araçların yaygınlaşmasındaki en büyük engel olan şarj istasyonu yetersizliği, şehirlerarası yollarda da yaygınlaşarak bu gelişimin hızlanmasına katkı sağlayacak.