Değişen tüketici tercihleri ve otomotiv
Otomotiv sektöründe tüketici tercihleri değişiyor. Artık bağlantılı araç teknolojileri, bilgiye ve araca kolay erişim imkânları ile gelişmiş araç içi eğlence sistemleri daha fazla ön plana çıkıyor.
Aynı zamanda hem satın alım aşamasında hem de sonrasında sorunsuz bir dijital müşteri deneyimi, birçok müşteri için vazgeçilmez bir özellik haline geldi. Son anketlere göre tüketicilerin %59’u ve geleneksel içten yanmalı araç alan tüketicilerin %48’i, araç içi bağlantı çözümlerinin kullanımının gelecekte artacağına inanıyor. Hem elektrikli hem de geleneksel araç alıcılarının %50’sinden fazlası, yalnızca ücretsiz veya ücret karşılığında yapılandırılabilir otomatik akıllı telefon entegrasyonu ile gelen bir araç satın alacak.
Özellikle premium araç alıcıları, kişiselleştirilmiş, farklı bir kullanıcı deneyimi ve tasarımıyla birlikte araçlarıyla giderek daha fazla sorunsuz bir etkileşim arıyor. Bu müşteri taleplerini karşılamak için, mevcut oyuncuların hızlı değişimleri öngörebilmesi, yeni teknolojiler konusunda ya şirket içi inovasyon hızını artırması ya da gerekli teknolojiyi dış kaynaklardan temin ederek araçlarına etkili biçimde entegre etmesi gerekiyor.
Otomotiv üreticileri ortaklık, birliktelik arayışında
Rekabet gücünü teknoloji desteğiyle yeniden kazanmak ve gelişmiş yazılım ile donanım yeteneklerine erişebilmek için iş birliklerine yönelecekler. Bu iş birlikleri kıtalararası adımları da getirebilecek, Avrupalı bir şirket elektrikli araç ekosisteminde bir Çinli teknoloji şirketi ile ortaklık yapabilecek. Belki girişimler bu alanda otomotiv sektörünün ihtiyaçlarına yönelik olarak da şekillenebilecek.
Müşteri odaklılığı otomotivde daha da öne çıkarken, özellikle müşteri deneyimi, bağlantı teklifleri ve otonom sürüş özellikleri açısından bölgesel pazarlardaki müşteri tercihlerinde önemli farklılıklar oluşacak. Buna paralel olarak da farklı pazarlama stratejileri gelişecek. Burada esas vurgu, Avrupa veya Amerika’da tüketicilerinin daha da bölgesel bazda incelenerek, daha özel ürünlerin sunulmasını getireceğidir. Artık otomotivde de diğer sektörlerde olduğu gibi küresel tek beden herkese uyar yaklaşımından, bölgesel pazar farklılıklarını ele alıp, otomotivde ürün ve hizmetleri bu heterojenliği hesaba katarak oluşturmanın ön planda olduğu bir dönem göreceğiz.
Üretimde de yeni bakış
Otomotiv üreticileri, müşteri odaklılığı iç süreçlerine entegre etmenin büyümeyi nasıl teşvik edebileceğini keşfederken; yeni ek vergiler, jeopolitik kısıtlamalar, makroekonomik dalgalanmalar ve bölgesel talep farklılıkları, onları bölgesel üretim modelleri oluşturmaya ve her pazar için özel yaklaşımlar geliştirmeye yöneltiyor.
Üreticiler, yerel tüketici talepleri ve düzenleyici gerekliliklerle daha iyi uyum sağlamak için Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği gibi kilit pazarlara özel bir bakışın yanında merkezi kontrole dayalı işletme modelleri yerine, yerel pazarlarda daha tüketici odaklı, farklı beğeni ve tercihlerin olduğu modellerle öne çıkacaklar. Bu bakışın tam tersine gecikmiş karar alma ve esnek olmayan yaklaşımlardaki üretim ve satış modelleri de olumsuz sonuçlar getirecektir.
Dijital taşıt finansmanı ürünleri büyüyecek
Mobilite ihtiyaçlarına paralel olarak araç alım taleplerinin, yeni kuşak bakış açılarının değişmesi ile farklılaştığını; kredi kullanım taleplerinin de satış noktasında hizmet almaya yöneldiğini görmekteyiz. Finansal ödeme imkânlarını incelediğimizde de dijitalleşmenin etkisiyle, mobil kredi taleplerinin daha da artması bekleniyor.
Dijital servis kredilerinin, elektrikli şarj ödemelerinin araç üreticisi ve araç içinde finans uygulamalarının, bağlılık kapsamında şekillenmesi üzerine farklı düşünceler bulunuyor. Özetle, elektrikli araçların öne çıktığı yeni ekosistemde, otomotiv firmaları ile banka ve partner kuruluşlar arasındaki iş birlikleri artacak, araç satışı sonrasında da ana firmanın müşteriyle iletişimi sürdürmesi bu süreci daha da güçlendirecek.
Dijital uygulamaların gelişmesi, açık bankacılık olarak adlandırdığımız, online üzerinden banka müşterisi olma imkânının gelişmesi ve servis bankacılığı uygulamalarının ana firmanın son kullanıcıya ulaşma imkânını tanıması, otomotiv ekosistemini önümüzdeki 5 yılda şekillendirecek. Oluşan bu müşteri bağlılığı, otomotiv sektörü ve bankaların partner birlikteliklerini artırırken; müşteri lehine ve onun tercihleri, beğenileri ile şekillenen bir değer yapısına dönüşecek.
Bu adımlar elektrikli araçlarda müşteri tercihlerine göre şekillendirilen finansal uygulama ve ödeme adımlarının oluşturulmasına imkân verecek. Elektrikli araçta bulunan uygulamadan verdiğimiz siparişi, aracımız içindeki uygulamadan ödeyebileceğimiz bir dünya çok uzak değil gibi gözüküyor.