Ekonomi fiziken fay hattında
Silivri yakınlarında 23 Nisan’da yaşanan 6,2 şiddetindeki depremin ardından uzmanlar arasında ve kamuoyunda İstanbul’da 7 ve üzeri şiddette yıkıcı bir deprem olasılığına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Bölgenin ülke ekonomisindeki yerine ilişkin veriler ise bu çapta büyük bir depremin sonuçlarının, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş-Hatay depremleri gibi daha çok lokal fiziki tahribat ve can kayıpları ile sınırla kalmayacağı, tüm ülke için büyük bir ekonomik çöküşe yol açabileceğini gösteriyor ve gerekli önlemlerin zaman yitirmeden alınmasının hayati önemine işaret ediyor.
7 ili doğrudan etkileyecek
Yerbilimciler arasındaki karşıt görüşlere rağmen, Marmara bölgesinde 7 ve daha yüksek şiddette bir deprem bekleyenler ağırlıkta. Ancak bunun zamanı ve spesifik olarak yeri kesin bilinemiyor. Marmara Denizi içerisinde Kuzey Anadolu Fayı üzerinde büyük bir deprem olması durumunda bundan fiziki anlamda İstanbul başta Marmara’daki 11 ilin etkileneceği belirtiliyor. Ancak en büyük fiziki yıkım, İstanbul ile Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale olmak üzere Marmara Denizi’ne kıyısı olan 7 il için öngörülüyor.
Marmara Bölgesi, yarıdan fazlası İstanbul’da olmak üzere 30 milyona yakın nüfus barındırıyor. Bölgenin gayri safi milli hasıladaki (GSYH) payı yüzde 50 dolayında bulunuyor. Devletin gelirlerinin yarıdan fazlası bölgeden elde ediliyor. Büyük sanayi kuruluşları, enerji tesisleri ve birçok sektörün merkezi konumu dolayısıyla bölgede yaşanabilecek büyük bir depremin sonuçlarının, aynı zamanda tüm ülke ekonomisi ve bekası açısından çok ciddi sonuçlar doğurabileceği görülüyor.
Kamu gelirlerinin illere ve bölgelere göre dağılımına ilişkin tablo da bu görüşü destekliyor. Devlet aygının işlemesi, kamu hizmetlerinin finansmanı için gerekli gelirlerin yarıya yakınını tek başına İstanbul sağlarken, büyük bir depremden fiziken birinci planda etkilenecek diğer 6 ille birlikte bu pay yüzde 60’a yaklaşıyor.

Devlet gelirinin yüzde 45’i bir ilden
Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre bu yıl ilk çeyrekte 2 trilyon 406,8 milyar lira olan merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 1 trilyon 74,6 milyar lira ile yüzde 44,6’sı tek başına İstanbul’dan elde edildi. Büyük bir depremden fiziken birincil planda etkilenmesi olası Kocaeli, Bursa, Tekirdağ, Balıkesir, Yalova ve Çanakkale ile birlikte üç aylık bütçe geliri 1 trilyon 366,5 milyar liraya, bunun toplamdaki payı da yüzde 56,8’e ulaştı. Başka deyişle diğer 74 ilden toplanan merkezi yönetim bütçe gelirinin payı ise yüzde 43,2’de kaldı. Buna göre 74 il toplamda tek başına İstanbul kadar bile gelir sağlayamadı.
İlk çeyrekteki bütçe harcamalarından ise 143,9 milyar lira ile yüzde 4,6 pay alan İstanbul’un bütçeye net katkısı 930,7 milyar lira oldu. Deprem tehdidindeki yedi ile yapılan toplam harcama 248,5 milyar lira ile ilk çeyrek bütçe giderlerinin yüzde 8’ini oluşturdu. Büyük depremin birincil planda hedefindeki bu 7 ilin bütçeye toplam net katkısı 1 trilyon 118 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.
İstanbul 80 il kadar vergi ödüyor
İlk çeyrekteki bütçe giderlerinin 2 trilyon 869,1 milyar lira ile yüzde 92’sini ise 74 ile yönelik harcamalar ile büyük bölümü faiz olmak üzere merkezden yapılan ödemeler oluşturdu. Bu iller ve merkezden tahsil edilen gelirler ise 1 trilyon 40,2 milyar lirada kaldı. Böylece bu bazda 1 trilyon 828,9 milyar liralık bütçe açığı oluştu.
Merkezi yönetim bütçe gelirlerinin büyük bölümünü oluşturan vergi gelirleri yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50,5 artışla 2 trilyon 22,7 milyar lira olurken, bunun yarıya yakını tek başına İstanbul ilinden elde edildi. Ocak-mart döneminde doğrudan vergilerden gelir vergisi tahsilatının 300,5 milyar lira ile yüzde 59,9’u, 11,7 milyar lira ile kurumlar vergisinin yüzde 49,3’ü, motorlu taşıt, veraset intikal ve değerli konut gibi servet vergilerinin 14,7 milyar lira ile yüzde 31’i İstanbul’dan geldi.
Dolaylı vergiler kapsamında dahilde KDV’nin 146 milyar lira ile yüzde 41,5’lik bölümü, ÖTV tahsilatının 174,2 milyar lira ile yüzde 44,3’ünü İstanbul ödedi. İstanbul’un ÖTV gelirlerindeki payı akaryakıt ve doğal gazda yüzde 52,1, motorlu taşıt alımlarında yüzde 46,9, alkollü içkilerde yüzde 42,2, tütün mamullerinde yüzde 19,7 olan payı, kolalı gazozlarda yüzde 87,9’a, dayanıklı tüketim ve diğer mallarda yüzde 84,7’ye ulaşıyor.
Bankaların çoğunun merkezinin bu ilde bulunması nedeniyle üç aylık bankacı ve sigorta muameleleri vergisinin 122,1 milyar lira ile yüzde 99,3’ünü ödeyen İstanbul’un şans oyunları vergisindeki payı yüzde 32,1, özel iletişim vergisindeki yüzde 85,1, konaklama vergisindeki payı yüzde 44,6 oldu. Dijital hizmet vergisinin ise tamamı İstanbul’dan elde edildi. Aynı dönemde gümrük vergileri, ithalden alınan KDV ve diğer dış ticaret vergilerinin de 147,1 milyar lira ile yüzde 34,7’si İstanbul’dan tahsil edildi. Aynı dönemde İstanbul’un damga vergisindeki payı yüzde 32,2, pasaport, ehliyet, vergi, tapu, noter, gemi-liman, trafik, imtiyaz name, ruhsatname ve diploma vb. harçlarındaki tahsilattaki payı da yüzde 48 oldu.
Olası büyük depremden fiziken birinci derecede etkilenecek diğerleri ile birlikte 7 ilin üç aylık toplam vergi gelirlerindeki payı yüzde 62,6’ya ulaştı. Vergi gelirlerinin yanı sıra teşebbüs ve mülkiyet gelirleri, bağışlar, faiz gelirleri, pay ve cezalar, sermaye gelirleri gibi diğer alanlardaki tahsilatın da büyük bölümü başta İstanbul olmak üzere bu illerden sağlandı.
Olası büyük depremin coğrafi tehdit alanı
Bölgede beklenen büyük deprem olasılığı çerçevesinde, Marmara Denizi’nin altındaki kuzey Anadolu fayının kuzey kolu üzerinde, Adalar fayı ile Kumburgaz fayı üzerindeki kısma odaklanılıyor. Gölcük’ten Tekirdağ’a kadar uzanan bu kola, Marmara fayı deniyor. Bu faydaki kırılma durumunda yaşanacak yüksek şiddetteki depremden en çok İstanbul’un Avrupa yakasının etkileneceği, ayrıca Maltepe-Kadıköy arasında büyük yıkımlar olabileceği ağırlıktaki görüş.
Özellikle Kocaeli, Yalova illeri ile Bursa’nın Gemlik Balıkesir’in Bandırma, Çanakkale’nin Biga ilçeleri de depremden en çok etkilenecek yerler arasında. Kuzey Anadolu Fayı’nın Adalar fayı segmenti ile Kumburgaz fayında stres birikmesi olduğu, depremin Güney Marmara’yı da etkileyeceği, yaşanacak sarsıntının Bursa, Bandırma ve Biga’ya ciddi zarar verebileceğini vurgulanırken, 23 Nisan’daki 6,2’lik depremle önemli boyutta enerji boşalması yaşandığı için büyük deprem olasılığının ortadan kalktığını savunan uzmanlar da bulunuyor.
; sanayi ve ticaret başta tüm önemli sektörlerin, banka ve işletmelerin büyük bölümünün merkezinin yer aldığı İstanbul, Türkiye ekonomisinin dinamosu konumunda. İstanbul, ekonomideki ağırlığının yanında diğer 80 ildeki üretim, dağıtım, dış ticaret, lojistik ve finans başta tüm ekonomik süreçleri de domine ediyor. Kocaeli ve Bursa gibi iller de bu açıdan önemli bir ağırlığa sahip durumda. Bu nedenle bölgede yaşanacak büyük bir deprem, ülke ekonomisi ve genel anlamda ülke için yaşamsal tehdit oluşturuyor.

