Enflasyon ocakta yüzde 30’un altını görecek

Beklentilerin çok altın­da gelerek sürpriz ya­pan düşük aylık oranla kasımda yüzde 31 dolayına ge­rileyen ve 2025’i yaklaşık bu düzeylerde kapaması bekle­nen yıllık enflasyonda asıl dü­şüş, genel gerileme seyri ya­nında “baz” etkisinin de kat­kısı ile ocak ayında yaşanacak. Şubat başında açıklanacak ocak verisinde yıllık enflasyo­nun uzun bir aradan sonra yüz­de 30’un altını görmesi büyük olasılık.

Parasal sıkılaştırma öncesi Mayıs 2023 itibarıyla tüketici fiyatları (TÜFE) bazında yüz­de 39,59 olan yıllık enflasyon önceki dönemden devren yük­seliş dinamiğini sürdürerek Mayıs 2024’te yüzde 75,45’le zirveyi gördükten sonra, uy­gulanan önlemlerin etkisinin hissedilmesi ile birlikte kesin­tisiz biçimde düşüşe geçmiş­ti. Kasım sonu itibarıyla yüzde 31,07’ye kadar inen yıllık enf­lasyon, son 18 ayda 44,4 puan düşüş kaydetti.

Yıl sonu öngörüsü

Merkez Banka­sı’nın finansal ve reel sektördeki karar alıcı ve uz­man kişilerle gerçekleştirdi­ği Piyasa Katılımcıları Anke­ti’nin en son açıklanan kasım uygulamasında, aralıkta aylık oran beklentilerinin ortala­ması yüzde 1,16 olarak ölçüldü. Aralıkta aylık oran bu düzeyde gerçekleşirse, geçen yılın aynı ayındaki oranın yüzde 1,03’le daha düşük olması nedeniyle yıllık enflasyonda 2025, yüzde 31,25’le tamamlanacak.

Ancak piyasa katılımcıları­nın kasım için beklediği aylık oran yüzde 1,59 olmasına rağ­men gerçekleşme yüzde 0,87 oldu. Fiyat artışlarındaki iv­me kaybı devam ederse aralık­ta aylık oranın anketle belirle­nen oranın altında gelme ola­sılığı da bulunuyor. Örneğin aylık oranın yüzde 1 olması du­rumunda yıllık enflasyon yüz­de 31 düzeyinde çıkacak.

Merkez Bankası, 2025 için son güncellemesinde tahmin aralığı üst sınırını yüzde 29 olarak öngörmüştü. Kasımda önemli ölçüde yakınsanan bu oranın tutması için aralıkta ay­lık değişimin eksi (-) 0,5 gelme­si gerekiyor, ancak bu yönde bir gelişme olasılığı yok denecek kadar düşük.

Baz etkisi devreye girecek

Piyasa katılımcılarının Ocak 2026 aylık enflasyon tahmini ise yüzde 3,34. Fi­yat derleme dönemlerine bağlı olarak aralık ayının son haftasında yılbaşı do­layısıyla yapılacak yüklü harcamaların fiyatlara yukarı yönlü etkisi ocak ayına sarkacağı için ocak için yüksek aylık oran ön­görüsü tutarlı. Ancak bu yüksek oran gerçekleşse bile, geçen yılın ocak ayın­daki yüzde 5,03’lük aylık oranın lehte baz etkisiyle yıllık enflasyon düşmeye devam edecek ve yüzde 29,1’e inecek. Ocakta ay­lık oranın daha da dü­şük gelmesi durumun­da, yıllık oranın yüzde 29’un da altına inmesi de olası gözüküyor.

Yüzde 30 düzeyi psikolo­jik bir sınır kabul edilirse, yıllık enflasyonun Ocak 2026’da Covid 19 pande­misinden bu yana ilk kez bunun altına inmesi en güçlü senaryoyu oluştu­ruyor. Bu da özellikle hane halklarının yüksek düze­yini sürdüren “yapışkan enflasyon beklentisi” üze­rinde dezenflasyon lehine psikolojik etki doğura­bilecek.

Küresel ve ulusal ekonomide riskler

Enflasyonun seyri, mekanik bir süreç olmaktan çok, küresel ve ulusal ekonomide devam eden dinamikler ve 2026’da ortaya çıkabilecek risk ve arızi gelişmelerden etkilenecek yapıda. Küresel faktörlerin başında, emtia ve enerji fiyatları geliyor. Dünya Bankası’nın emtia fiyatlarında gerileme beklentisi, gıda ve enerji fiyatlarının enflasyon üzerindeki baskısının azalacağı yönündeki öngörüsü, Türkiye’nin dezenflasyon sürecine pozitif katkı verecek unsurların başında yer alıyor. Ancak jeopolitik çalkantılar, Orta Doğu’daki gerginlik, enerji arz güvenliği gibi faktörlerin enerji fiyatlarını yeniden yukarı çekme riski de bulunuyor.

Bunlar ise Türkiye’de maliyet enflasyonuna doğrudan yansıyacak faktörler. Ayrıca enerji dışı endüstriyel/ metal emtia fiyatları da bazen ekonomilerin talep değişikliklerine göre dalgalanabiliyor; böyle bir gelişme de üretim maliyetlerini ve dolayısıyla ithalata dayalı fiyatları etkileyebilecek. Küresel ticaret, tedarik zinciri ve ekonomide yavaşlama riskleri bulunuyor. Son yıllarda artan küresel jeopolitik riskler ve jeoekonomik belirsizlik varlığını koruyor. Özetle, küresel emtia sepeti, enerji, finansal istikrar ve tedarikticaret koşulları gibi dış faktörler 2026’da Türkiye’nin enflasyon görünümünde hâlâ merkezi bir rol oynayacak güçte.

Türkiye’ye özgü faktörlerin başında ise döviz kuru ve dış borç / dış denge hassasiyeti geliyor. Türkiye’nin ithalata bağımlılığı, kurdaki oynaklıkları fiyatlara doğrudan yansıtıyor. Özellikle ithal girdi kullanan sektörlerde maliyetin artması hem üretim hem tüketim fiyatlarını yukarı çeken bir faktör.

Ekonomi yönetiminin yüzde 16’lık enflasyon hedefinin gerçekleşmesi, iç talebi dizginleyip dezenflasyon yaratmaya bağlı. Sürpriz bir seçim, referandum gibi bir durumda siyasi kararla para ve maliye politikalarının gevşemesi durumunda ise tersine enflasyonist baskıların yeniden artması kaçınılmaz. Ayrıca başta gıda ve enerjide olmak üzere, üretim maliyetleri, tedarik bağımlılığı, talep koşulları ve makroekonomik gelişmeler, büyüme ve istihdamdaki seyir 2026’da enflasyonun seyrine etki edecek koşullar arasında.

Bu olasılıklar ışığında 2026’nın hem olumlu dış koşullar ve kararlı iç politika ile “yeni bir dezenflasyon fırsatı” sunma potansiyeli ve aynı zamanda yanlış yönetim veya dış şoklarla “yüksek enflasyon tuzağı” riski taşıyan bir yıl olacağı görülüyor.

Yüzde 16’lık 2026 hedefi tutar mı?

2026-2028 dönemine ait Orta Vadeli Program’a TÜFE bazında 2026 yılı enflasyonu için yüzde 16 hedefi konulmuştu. Uluslararası Finans Kurumu (IMF) ise Türkiye’nin 2026 yılı enflasyonunu yüzde 22 olarak tahmin ediliyor. En son kasım ayında yapılan Piyasa Katılımcıları Anketinde de 2026 enflasyon tahmini yüzde 23,21 olarak ölçüldü.

2025’i yüzde 31 dolayında kapaması beklenen yıllık enflasyonda, yüzde 16’lık OVP hedefinin tutabilmesi için 2026’da ortalama aylık enflasyonun yüzde 1,25’i geçmemesi gerekiyor.

Piyasa katılımcılarının Ocak 2026 için yüzde 3,34’lük aylık enflasyon beklentisinin tutacağı varsayılırsa, yılın tümü için öngördükleri yüzde 23,2’lik enflasyon tahmininin tutması ise kalan 11 aylık dönemde ortalama aylık enflasyonun yüzde 1,61’in üzerine çıkmamasına bağlı.

Enflasyon ocakta yüzde 30’un altını görecek - Resim : 1

Yazara Ait Diğer Yazılar