Ekonomi politikalarında değişim beklentisinin işletmelere etkisi ve yönetimi

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Türkiye çok partili hayata geçtikten sonra ekonomi politikaları açısından dönüşüm ve değişimin belki de en kritik olduğu seçim sürecinden geçecek. Burada özellikle vurgulamak istediğim faiz, kur politikasının 180 derece değişme beklentisidir. Hiç şüphesiz ki bu tarz değişimler makro ekonomik etkileri yanında mikro ekonomik etkileri de olacaktır.

İşte bugün bu etkilere yönelik temel bazı aksiyonlardan bahsetmek istiyorum. Bugün uyguladığımız “Yeni Türkiye Ekonomi Politikası” temelinde değersiz TL üzerinden dış ticaret fazlası ve cari fazla vermeyi bunu da özellikle ihracat artışı yönüyle etkili kılmayı hedefleyen bir süreci hedeflemektedir.

Tabi bu arada artan ihracat beraberinde yatırım, üretim ve istihdam beklentisini de bir arada önceliklendirmektedir. Ancak geldiğimiz nokta artık sürdürülemez sonuçlar getirmiştir. Özellikle enflasyondan bağımsız amaçlanan bu yapı piyasalarda fiyatlama yapısını bozmuş, fazla vermesi öngörülen tüm ekonomik performansların daha fazla açık verir hale gelmesi sonucuyla bizi baş başa bırakmıştır.

Tabi burada karar vericilerin seçim önceliklerinde büyüme ve istihdam yaratmanın fiyat istikrarından daha fazla önem vermeleri sürdürülebilir değildi ve artık sürdürülemez hale geldi. Dolayısıyla öngörülebilir bir ekonomik yapı yerini, volatil ve piyasa ekonomisi şartlarının bir bakıma devre dışı kaldığı bir resim karşımızdadır.

Bütün bu tespitler bize seçim sonuçları ne olursa olsun tekrar sıkı para politikasının uygulanmaya başlanacağı, merkez bankasının daha görünür olacağı, faiz aracının etkinliğinin artacağı, kredi piyasasının tekrar öngörülür hale geldiği (diğer tamamlayıcı unsurlar olmakla birlikte) “Ortodoks” veya bir başka ifade ile ”Konvansiyonel” ekonomi politikasına geri dönüleceğidir. Bu dönüşün yaratacağı hiç şüphesiz ki Şirketler tarafında da sonuçları olacaktır.

Bu sonuçları ana başlıklarda toplarsak:

-Bir daha bu seviyelerde bir kredi piyasası olmayacaktır

- Belli bir dönem kredi maliyetleri, mevduat faizler artacaktır

-İç talepte bir yavaşlama en az bir çeyrek yaşanacaktır

-Politika uygulamaları çerçevesinde oluşan bu süreç bir veya iki çeyrekte stabilite kazanması beraberinde de faiz ve kurlarda aşağı yönlü trendin oluşması beklenmelidir.

- Bu gelişmeler çerçevesinde stok, alacak ve tedarik yönetimi özellikle değişimin ilk etkileyeceği işletme operasyonlarından olacaktır.

-Yatırım kararlarının selektif bir bakış açısı içinde önceliklendirilerek uygulanması ve mümkünse 2023 ikinci yarısında öz kaynak ağırlıklı yapılması, yaşanılacak değişime karşı bir koruma yaratacaktır. Tüm bu gelişmeleri 5 başlıkta İşletmelerin bir program çerçevesinde uygulaması süreçteki performanslarını arttırması düşünülmektedir.

1- İSTİHDAM YÖNETİMİ

2-TEDARİK ZİNCİRİ VE PLANLAMA

3-OPERASYONLARIN YÖNETİMİ

4-NAKİT, LİKİDİTE VE KAYNAK YÖNETİMİ

5- MÜŞTERİ SÜREÇLERİNİN YÖNETİMİ

Bu başlıkların her bir için ayrı ayrı değerlendirme yapmak mümkündür ancak bugün bunlarda özellikle Nakit, Likit ve Kaynak yönetimi konusunda bazı tespitlerimi sizlerle paylaşmak isterim.

-Nakit ihtiyacınızı yönetmek ve yeterli likiditeyi sağlamak için, öncelikli nakit çıkış ve girişlerinizi seçin

- Tüm dış paydaşlarla şeffaf bir iletişimde bulunun bu süreçlerde büyük önem taşır. Bu konuda özellikle alacak yönetimi, Borç yönetimi konusu hassasiyet taşıyacaktır

- Kar öncelik değil Likidite KRAL olduğu bir dönemden geçtiğimiz unutulmamalıdır. Ciro ve kâr artışını asla likidite kaybına rağmen en azından bu dönem uygulanmaması işletmeler açısından daha rasyonel olacaktır.

- Stoklarınızın nakitte dönüşebilecek olanları seçin ve 2023 yılının ikinci yarısı ile birlikte enflasyonist etkinin iç piyasa da, emtia fiyat artışlarının da dış piyasa da etkilerini gözden uzak tutmamak gerekecektir.

-Kredi maliyetlerinin en azından bir dönem artışının etkisi olacak ancak krediye ulaşılabilirlik daha kolaylaşacaktır. Ancak bu maliyetler kalıcı olmayacaktır (Diğer ekonomi uygulamaları ve ekonomi dışı uygulamaların etkisi düşünülerek)

-İşletmenizin belirsizlik ve değişim dönemi mali tablosu, nakit akım bütçesidir ve bu dönemde kararlarınızın ve tercihlerinizin kaynağı olmalıdır.

 Son söz: Ölçemediğiniz hiçbir şeyi yönetemez ve iyileştiremezsiniz. Albert EINSTEIN

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar