Ekonomide sosyal barış istihdam yapısı ile sağlanır

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Ekonomide açıklanan Ağustos 2023 istihdam rakamlarına göre işsizlik oranımız bir önceki aya göre düşerek yüzde 9,2 olarak gerçekleşmiştir. 2023 Şubat ayından itibaren düşüş trendinde olan işsizlik rakamları pozitif seyrini sürdürmüştür. Belki de Eylül 2021 de başlayan “Yeni Ekonomi Programı”nın olumlu sonuç verdiği ekonomik gösterge olarak karşımızdadır.

Ancak unutulmamalıdır bu seviyelerdeki iyileşmeler bizi bir enflasyon sarmalına sokmuştur. İstihdam verilerinin alt başlıkları incelendiğinde ilk dikkate çeken başlıklar (Tablo) İstihdam edilen sayı Ağustos 2023 yılında 31.685.000 olmuş Temmuz 2023 de ise 31 bin 685 olmuştur. Değişim çok düşüktür. İşgücüne dahil olmayanlar Ağustos 2023 Temmuz ayında 30 milyon 482 bin kişi iken, Ağustos 2023 de ise 30 milyon 586 bin kişiye çıkmıştır ve belki de en dikkat çekici bozulan rakamdır.

Ekonomi – enflasyon – işsizlik ilişkisi

Ekonomi ve işsizlik oranı arasındaki ilişki oldukça karmaşıktır. Bir ekonomide büyüme arttıkça, işsizlik oranı düşme eğilimi gösterir. Ancak Türkiye gibi ekonomisi dalgalı ve istikrarsız olan ülkelerde, işsizlik oranı yüksek kalabilir.

Türkiye’de işsizlik sorunu özellikle genç nüfus ve kadınlar arasında daha fazla görülmektedir. İşsizlik oranı, kadınlarda erkeklere göre daha yüksek olup, gençlerde en yüksek seviyededir. Ekonomik büyümenin sağlanması, istihdam yaratılması ve işsizlik oranının düşürülmesi için hükümetin yapısal reformlar yapması gerekmektedir.

Özellikle eğitim sistemindeki eksikliklerin giderilmesi, üretim yapısının çeşitlendirilmesi, istihdamı arttırmak için teşviklerin verilmesi ve yabancı yatırımcıların çekilmesi gibi adımlar atılması gerekmektedir. Türkiye’deki işsizlik sorunu, ülkenin ekonomik yapısı ve istikrarsızlığından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, işsizlik oranının düşürülmesi için yapısal reformların yapılması ve ekonomik büyümenin sağlanması gerekmektedir. İstihdam ve enflasyon arasında doğrudan bir ilişki vardır.

Türkiye›de, işsizlik oranının yüksek olduğu dönemlerde enflasyon oranı da genellikle yüksek olurken, istihdam oranının arttığı dönemlerde enflasyon oranı düşüş göstermektedir. Özellikle son yıllarda Türkiye›- de işsizlik oranları oldukça yüksek seviyelerde seyretmektedir. Bu durum, talep düşüklüğünden kaynaklı üretim ve yatırım faaliyetlerinde düşüşe neden olmaktadır.

Ayrıca, yüksek işsizlik oranlarına bağlı olarak talep daralması da enflasyonu artırıcı bir etki yapmaktadır. Öte yandan, Türkiye’de faiz oranlarının yüksek seyretmesi de enflasyonun yüksek kalmasına neden olmaktadır. Yüksek faiz oranları, yatırımların azalmasına ve dolayısıyla üretimin de azalmasına yol açar. Bunun sonucu olarak, enflasyonun düşmesi zorlaşır.

Türkiye’de istihdam ve enflasyon arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. İşsizlik oranları yükseldiğinde talep düşüklüğü nedeniyle enflasyon oranı da yükselirken, istihdam oranları arttığında enflasyon oranı düşüş göstermektedir. Yüksek faiz oranları da enflasyonun yüksek kalmasına neden olmaktadır.

Türkiye’de işsizliğin yapısal özellikleri şunlardır:

1- Genç işsizlik: Türkiye›de işsizlerin büyük bir kısmını gençler oluşturur. Gençlerin işsizlik oranı genel işsizlik oranının üzerindedir. Bu, genç işsizliğin yapısal bir sorun olduğunu gösterir.

2-Niteliksiz iş gücü: Türkiye’de işsizliğin büyük bir kısmını niteliksiz iş gücü oluşturur. Nitelikli işsizlerin sayısı çok azdır. Bu, işgücünün nitelikli olmamasının yapısal bir sorun olduğunu gösterir.

3-Kadın işsizliği: Türkiye’de kadın işsizliği erkek işsizliğinin üzerinde bir seviyededir. Bu, kadınların işgücüne daha az katıldığı ve iş piyasasında marjinalleştirildiği anlamına gelir.

4-Bölgesel farklılıklar: Türkiye›de işsizlik oranı, farklı bölgelerde farklılık gösterir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri genellikle yüksek işsizlik oranlarına sahiptir. Bu, bölgesel yapısal sorunların işsizlik sorununu beslediğini gösterir.

5-Düşük ücretler: Türkiye’de düşük ücretler, işsizlik sorununun yapısal bir özelliğidir. Düşük ücretler, işgücünün niteliksiz olmasına bağlı olarak işverenlerin ucuz iş gücüne sahip olmalarına neden olur ve işsizliği destekler.

6-İşgücü piyasasındaki düzensizlikler: Türkiye’de, işgücü piyasalarındaki düzensizlikler işsizlik sorununu besleyen diğer bir yapısal özelliktir. İşverenlerin insan kaynaklarına ilişkin yatırımları yetersizdir ve işgücü piyasasındaki düzensizlikler işsizliği artırır.

 Genel olarak, ekonomi politikaları yönetmek, enflasyon ile uğraşmak ve istihdamı artırmak aynı anda çok sayıda faktörü dikkate almayı gerektirir. Politika yapıcılar, ülkelerin makroekonomik koşullarına ve değişen ticaret ve finansal faktörlere göre uygun üyümenin aynı seviyede kalması ve işsizliğin artmaması ilişkisi kuşkulu gözükmektedir. Yaşadığımız dönem ve daha da artacak dezenflasyon politikaları düşük ve orta gelirli kesimin üzerine gelir kaybı ile işsizlik artışı ile maaş ve ücretlinin üzerine çıkarılmamasına çalışılmalıdır.

 Son söz: Çalışma hayatındaki istikrar beklentileri iyileştirir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar