Elektrikli araçlar ile dijital dönüşüm, tüketici beklentisi ve şarj ağı
Dijital dönüşüm her sektörü ve elbette otomotiv sektörünü de etkiliyor. Model T’nin icadından bu yana en büyük devrimi yaşayan otomotiv sektörü, son 10 yılda yollardaki elektrikli ve hibrit araçların önemli ölçüde artmasıyla çok hızlı bir değişim yaşıyor.
Otomobil satın alma trendlerindeki değişimle birlikte yeni tüketici davranışları da ortaya çıktı. Bu değişimi doğru okuyarak satış, pazarlama ve müşteri deneyimiyle aynı anda evrimleşmeyi başaran üretici ve bayiler, en büyük başarıyı elde edenler olacak.
Elektrikli araçlarla değişen tüketici davranışları
Elektrikli araç satın alanlar, özel ek paketler ve spor paketleri hakkında araştırma yapmıyor. Bunun yerine tüketiciler, batarya menzilini, şarj ağlarını ve teknoloji işlevselliğini kontrol ediyor. Tüketici için önemli olan şey değişti; dolayısıyla satın alma davranışları da farklılaştı. Sürdürülebilirlik konusunda artan farkındalık ve bayilik deneyimine karşı genel bir hoşnutsuzluk ve güvensizlik, elektrikli araçların otomotiv sektörünü sarsmasının nedenlerinden biri sürdürülebilirlik konusunda artan farkındalık ise ikincisi de bayilik deneyimine karşı duyulan genel hoşnutsuzluk ve güvensizlik.
Birçok yeni kuşak tüketici, geleneksel araba satın alma deneyimine katılmak istemiyor. Bayi deneyimiyle birlikte çevrimiçi olarak araba satın alma araştırmaları, artık bir hibrit model ortaya çıkarıyor. Kuşakların gelecekte tamamen çevrimiçi olarak araba satın alma ve bu alışverişi dijital dünyada tamamlama olasılığı artarken, daha şeffaf fiyatlandırma ve daha kolay, daha az karmaşık bir satın alma deneyimi istiyorlar. Bayilikteki yüz yüze satış konuşmaları elbette halen önemini koruyor ama yeni düşünce tarzını benimseyen üretici ve bayiler, ileride rakiplerini geride bırakma şansına sahip.
Elektrikli araçlarda rekabetçi fiyatlar yeni tüketicileri çekiyor
Elektrikli araç satışlarının yıldan yıla hızlı bir oranda artmaya devam etmesiyle yeni trendlerin ve demografik özelliklerin ortaya çıkması bekleniyor.
Elektrikli araç fiyatlarının önümüzdeki yıllarda daha uygun hale gelmesiyle, muhtemelen daha fazla tüketicinin elektrikli araç kullanmaya başladığını göreceğiz. Artık tüketiciler, bir satın alma işlemi yaparken şu faktörleri dikkate alıyor: Uygun fiyatlılık, bulunabilirlik ve marka bilinirliği. Bu yeni trendler, elektrikli araç satın alma kararlarını etkileyen başlıca unsurlar arasında yer alıyor.
Benimseme oranları hızla yükseliyor
Genel olarak, önümüzdeki 10 yılda elektrikli araçların sektör ve tüketici genelinde benimsenmesi bekleniyor. 2030 yılına gelindiğinde yeni araç satışlarında elektrikli araç payının yüzde 50’ye kadar ulaşması artık uzak bir ihtimal değil. Elektrikli araç benimseme oranları, katı emisyon düzenlemeleri ve tüketici teşvikleri (vergi indirimleri, özel park ve sürüş ayrıcalıkları, indirimli elektrik fiyatları vb.) olan gelişmiş, kalabalık şehirlerde en yükseğe ulaşacak. Bir şehir veya ülke ne kadar çevre odaklıysa, o bölgede daha fazla sayıda elektrikli araç bulunma olasılığı da o kadar yüksek olacak.
Menzil her zaman öncelikli kaygı
İlginçtir ki, mevcut ve potansiyel elektrikli araç alıcıları için en büyük endişelerden biri menzil kaygısı olmaya devam ediyor. Sürücülerin %50’sinden fazlası, seyahat ederken aracın şarjının bitmesinden endişe ediyor. Şarj istasyonlarının eksikliği ve arızalı ya da bozuk istasyonlar da elektrikli araç satın almayı düşünenler için caydırıcı olabiliyor.
Çoğu elektrikli araç sürücüsü, aracını günlük olarak veya iki günde bir, genellikle evde veya iş yerinin otoparkında şarj ediyor. , Bu nedenle, işe düzenli gidiş gelişler konusunda endişe daha az. Ancak sürücüler, şarj için planlı duraklamaların gerekli olduğu uzun yolculuklarda şarjlarının bitmesinden çok daha fazla endişe duyuyor. Elektrikli araç satın alma kararı verildikten sonra, ilk düşünülen şeylerden biri, şarj istasyonları ağı. Araştırmalar, şarj altyapısının bir engel olmaya devam ettiğini gösteriyor. Daha düşük şarj altyapısı seviyelerine sahip ve sürüş menziline daha bağımlı küçük ilçelerde ve kırsal alanlarda satış penetrasyonu daha yavaş olması elbette çok doğal.
Ülkemizde şarj ağı büyüyor
Son açıklamalara göre ülkemizde 2024 Şubat ayında 15. 335 olan şarj soketi sayısı, bu yılın aynı ayında 28. 159’a ulaştı. Şarj altyapısı Türkiye genelinde güçlü bir şekilde kurulurken, 2025 yılı Şubat sonu itibarıyla ülkemizde 11. 037 elektrikli araç şarj istasyonu bulunuyor. Mevcut şarj istasyonlarının yüzde 70’i şehir içindeyken, yüzde 30’u ise şehirler arası yollarda bulunuyor. Bu durum, sadece büyükşehirler için değil, Anadolu’nun farklı noktaları için de önemli bir yaygınlaşmaya işaret ediyor.
Otomotiv endüstrisi dijital devrimlerde yol almaya devam ederken, üreticiler ve bayiler değişen zamana uyum sağlayarak, yeni satış ve pazarlama stratejilerini benimseyerek ve müşterinin dinamik ihtiyaçlarını anlayarak gelecekteki başarının temellerini atıyor. Bu dönüşüm dönemini elektrikli araçlarla birlikte yaşayacağız.