Fed’in gölgesinde kripto piyasaları ve beklentiler
Önceki hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 25 baz puanlık faiz indirimi kararı, kripto piyasasında kısa süreli iyimserlik yarattı. Yatırımcılar ilk anda bu adımı riskli varlıklara alan açacak bir gelişme olarak yorumladı, ancak pozitif hava uzun sürmedi. Kâr realizasyonlarının hızlanması ve Fed’in ileriye dönük politikalarında temkinli bir dil kullanması, piyasadaki risk iştahını zayıflattı. 117 bin 851 dolara kadar yükselen Bitcoin’in birkaç günde 109 bin doların altına gerilemesi ve Ethereum’un da düşerek 3.800 dolara yaklaşması yatırımcıda hayal kırıklığına sebep oldu.
PCE verilerinden beklenen katkı gelmedi
Dalgalanmaların ardından gözler, 26 Eylül’de açıklanan Kişisel Tüketim Giderleri (PCE) verilerine çevrildi. Çekirdek PCE’nin beklentilere paralel gelmesi, piyasalarda heyecan yaratmadı. Aksine güçlü ABD ekonomik verilerinin faiz indirimi beklentilerini törpülemesi, riskli varlıklara olan ilgiyi biraz daha baskıladı diyebiliriz.
ETF çıkışları yatırımcı psikolojisini yansıtıyor
Bu süreçte ETF’lerdeki gelişmeler de tabloyu desteklemedi. 22-26 Eylül arasında Bitcoin ETF’lerinde toplam 725 milyon doları aşan çıkış olurken, girişler de 241 milyon dolarda kaldı. Ethereum ETF’lerinde ise dört gün negatif kapanış kaydedildi ve yaklaşık 547 milyon dolarlık çıkış oldu. Bu rakamlar, yatırımcıların temkinli yaklaşımını ve yeni alımlardan kaçınarak kısa vadeli belirsizliklere mesafeli duruşunu yansıtıyor. ETF’lerin kripto piyasaları için önemli bir gösterge olduğu düşünüldüğünde, bu eğilimin yatırımcı güveni açısından zayıf bir tablo sunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
“Uptober” umudu yeniden gündemde
Bu kısa vadeli baskılara rağmen yatırımcıların odağında Ekim ayı var. Kripto topluluğunda “Uptober” olarak bilinen bu ay tarihsel olarak güçlü performanslarıyla hatırlanıyor. Son 16 yılın 12’sinde Bitcoin’in ayı artıda kapatması, bu algıyı güçlendiren en önemli veri. Ortalama aylık getirinin yüzde 21,9 olması, bazı yıllarda yüzde 200’ün üzerine çıkan performanslarla birleştiğinde, yatırımcıların neden bu aya umutla baktığını anlamak zor değil. Verilerin piyasada garanti olmadığını hepimiz biliyoruz. Ancak beklenti yönetimi ve piyasa psikolojisi açısından bu dönemler kritik öneme sahip. Eğer Bitcoin yeniden 115-116 bin dolar bandının üzerine tırmanır ve ETF’lerde güçlü girişler kaydedilirse yatırımcı güveni çok hızlı toparlanabilir.
Fed’in kararı belirleyici olacak
Göz ardı edilmemesi gereken nokta Fed’in ekim sonunda vereceği faiz kararı olacak. 29 Ekim’de açıklanacak faiz kararı öncesinde enflasyon verileri ve işsizlik rakamları yakından izlenecek. TÜFE ve ÜFE rakamlarının iyimser gelmesi Fed’in yeni bir faiz indirimi olasılığı gündeme gelebilir. Bu senaryo, riskli varlıklar açısından destekleyici olacaktır. Ancak piyasanın sürdürülebilir bir ivme yakalayabilmesi için tek dayanak noktası Fed kararları olamaz. Jeopolitik riskler, makroekonomik göstergeler, küresel regülasyon süreçleri ve kurumsal ilgi kripto varlıkların geleceğini şekillendiren diğer kritik başlıklar.
Regülasyon ve kurumsalların rolü
Regülasyonlarda özellikle ABD’de atılacak adımların önemi artıyor. 401(k) bireysel emeklilik planlarında Bitcoin ve benzeri varlıklara erişim sağlayacak düzenlemeler, kurumsal yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmesi açısından yeni fırsatlar doğurabilir. Avrupa ve Asya’da da benzer düzenleyici adımların hızlanması, küresel ölçekte daha dengeli ve güvenli bir piyasa zemini oluşturacaktır. Kurumsal yatırımcıların ilgisi ise yalnızca finansal bir etki yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda piyasaya güven ve istikrar sağlayacaktır. Bunun yanı sıra Nasdaq’ın hisse senetlerini tokenlaştırma çalışmaları ve BlackRock’ın spot ETF’lerin tokenlaştırılması için yaptığı başvurular da kayda değer adımlar ve uzun dönemde sektörün büyümesine yönelik önemli çabalar.
Dikkatli iyimserlik
Kripto piyasaları Fed’in kararları, ekonomik veriler ve kurumsal akışlar arasında hassas bir denge arayışını sürdürüyor. Ekim ayı, tarihsel olarak pozitif seyriyle umut verse de piyasanın ivme kazanması için daha güçlü katalizörlere ihtiyaç var. Yatırımcıların temkinli yaklaşımı devam ederken, önümüzdeki haftalarda açıklanacak veriler ve ETF akışları, kripto piyasalarının kısa vadeli yönünü tayin edecek. Uzun vadede ise regülasyonların netleşmesi ve kurumsal ilginin artması, piyasanın daha sağlıklı bir büyüme sürecine girmesini sağlayabilir.