Global piyasalarda risk iştahı düşüyor

SERDAR PAZI
QNB FİNANSİNVEST

Teknoloji şirketlerinin veri kullanımına ilişkin yaşadıkları sorunlar ile gelişmiş ülke piyasaları uzun zamandan bu yana ilk defa belirgin kar satışlarıyla karşılaştı. Çoğu endeks yılın başından bu yana gerçekleştirdikleri yükselişi geri verdi. Risk iştahının ne kadar gerilediğini Fed tarafından gelen tüm faiz artırımlarına ve yakın dönemde yaşanan LIBOR yükselişine karşın %2.80 seviyesi altına gerileyen 10 yıllık ABD tahvil faizi ile görebilmek mümkün. ABD-Çin arasında başlayan ticaret savaşlarının ne kadar süreceği ve hangi ülkelere nasıl bir maliyet getireceği belirsiz, çoğu durumda olduğu gibi piyasaların önce aşırı reaksiyon gösterip sonra normalleşme sürecine girmesi beklenebilir.

Ülkemizde ise dün açıklanan ve beklentileri aşan büyüme verisi sonrasında  sermaye piyasalarında yatay yakın bir seyir izliyoruz. Hafta genelinde endekste gelen sert satışlar ve tarihi zirve seviyelere yakın seyreden dolar kuru ile TL varlıklar zayıfladı. TL tahvil faizlerinde enflasyonda gerileme potansiyelinin sınırlı olduğu algısı ile belirgin yükseliş var. Kredi riskini ölçen en iyi barometrelerden biri olan 5 yıllık CDS 200 seviyesini aştı. Üstelik diğer yandan gelişmekte olan ülkelerin risk primi ile aramızdaki farkın da arttığını görüyoruz.  Olumlu taraftan baktığımızda Fed endişelerine karşın dışarıda 90 seviyesinin altında bir dolar endeksi ve halen gelişmekte olan ülke piyasalarına girmeyi azalan bir hızla da olsa sürdüren fonlar var.

Olumsuz taraftan bakıldığında ise koşullar daha gelişmekte olan ülke piyasaları açısından nispeten elverişliyken değer kaybeden bir TL ve 120 bin seviyesini aşmakta zorlanan bir endeks var. 115 bin seviyesi altında kalındıkça görünüm daha da zayıflayabileceğinden temkinli duruşun korunmasını öneriyoruz. Faiz cephesinde ise ülkemizin ihraç ettiği uzun vadeli dolar cinsi tahvillerin faizi %6 düzeyinin üzerindeyken, TL tahvillerde kayda değer bir düşüş görmemiz zor görüşündeyiz.