Sadece para politikasıyla olmaz
Altı haftada bir yapılması itibariyle önemi artan Para Politikası Kurulu faiz toplantısından gelen 100 baz puan indirim piyasaları fazla şaşırtmadı.
Önceki toplantılara göre faiz indirim hızının kademeli olarak azalması işlerin pek de istenildiği gibi gitmediğini gösteriyor. Diğer yandan ara vadeli hedef ile uyumsuz olduğu çok belirgin bir gidişata karşın indirimlerin yine de sürmesi acaba rasyonel politikalardan vaz mı geçiliyor sorusunu akıllara getiriyor. Zira alınan faiz indirim kararını içeren satırlar metinden çıkartıldığı takdirde, bu ifadelerin yer aldığı bir toplantıda MB ne karar almış olabilir diye bir sınav yapsak çoğunluk olarak “herhalde pas geçilmiştir” cevabı gelecektir.
Hedeflere ulaşana kadar sıkı para politikası devam edecek açıklaması, enflasyonun son aylarda net biçimde yüzde 2.5 civarı bir patikaya oturduğu yerde faiz indirimi adımını pek haklı çıkarmıyor. Ekim ayına dair enflasyon beklentisi de yüzde 2.5-yüzde 3 bandında, yani yıl sonuna dair yüzde 32 düzeyine revize edilen enflasyon beklentilerini haklı çıkartan bir sonuç gelme ihtimali yüksek. Bir süreden beri metinden çıkan maliye politikası ile artan eşgüdüm konusu ön planda olmalı, yani çözüm o tarafta özellikle harcamalar tarafında bir değişiklik yapamıyoruz, tasarruf etme konusunda yeterli alanımız yok o zaman bari para politikası ile yapılabileceğin fazlasını yapmaya çalışalım ise bu da makul bir tercih değil.
Son olarak da, hem geçmiş hem de gelecek enflasyona göre kayda değer bir reel faiz veriyoruz, TCMB’nın indirim yapması için fazlasıyla alanı var yorumlarına iki kelam etmek isterim. Gerek bizatihi TCMB tarafından gerekse de, TEPAV ya da BETAM gibi sivil toplum örgütleri tarafından yapılan araştırmalardan gelen, hanehalkının ve reel sektörün enflasyon beklentileri esas alınmalı. Buraya bakacak olursak enflasyon algısı açıklanan resmi rakamların üzerinde ve buradan hareketle çok yüksek bir reel faizden söz edemeyiz. Kredi talebi neden düşmüyor, halen neden konut satışları bu kadar fazla gibi sorular da ekonomiyi oluşturan tarafların enflasyonu nerede gördüğünü net biçimde aktarmaktadır.