Reel faiz kime göre neye göre?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yılda dört defa Enf­lasyon Raporu sunumu ile gaze­tecilerin ve ekonomistlerin kar­şısına çıkıyor. Sunumun ardın­dan soru cevap kısmı ile konu biraz daha detaylandırılıyor.

Son toplantı kasım ayının başında ya­pıldı ve daha ay bitmeden TCMB Başkanı bir kez daha iki gazete­ci ve bir ekonomistten oluşan bir ekibin karşısında bir saatlik bir söyle­şi gerçekleştirdi.

Öncelikle aradan sa­dece üç hafta geçti ve bu dönemde de ne dünyada ne ülkemizde revizyon ge­rektirecek bir durum yaşanmadı. Söy­leşiye katılanlar normalde enflasyon raporunda da olan kişiler olduğundan pek farklı bir mesaj görmedik. Daha geniş kitlelere para politikasının de­taylarının anlatılması gibi bir amaç gözetildiyse de bu pek izleyenlere geç­medi. Hissedilen enflasyonun gerçek enflasyon olmadığı gibi hane halkı­nın nasıl işine yarayacağını bilemedi­ğimiz bir söylem tekrarlandı.

Türkiye gibi dünyada gelir dağılımının en bo­zuk olduğu ülkelerden birinde ortala­maları ya da toplam talebi dikkate ala­rak yapılan analizlerin eksik olduğu gerçeği yok sayılamaz. Yoksulluk sı­nırını geçtim, açlık sınırının bu kadar altında gelir elde eden kitlelere enflas­yon aslında düşüyor sen farkına var­mıyorsun denemez.

Beklentilerde büyük farklar var

Asgari ücret tartışmalarında da zik­redildiği gibi ülkede çalışan nüfusun %40 kısmı asgari ücret ile çalışıyor. Asgari ücretin iki katından fazla ge­lir elde eden sadece %20 bir kitle var.

Emeklilerin sayısının çokluğundan yakınılıyor ancak 25 bin TL ve üzeri maaş alan emekliler toplamın sade­ce %4’ünü oluşturuyor. Hane halkının önümüzdeki bir yıl için enflasyon bek­lentisi %52 ve elinden fiyatlama gücü olan reel sektörün de %35 beklentisi var. Buna karşın piyasada sıklıkla dil­lendirilen ve katılım anketlerine de yansıyan %23 gibi bir 2026 enflasyon beklentisi var.

Sizlerin de görebildi­ği gibi arada büyük farklar var, önce­ki yıllara baktığımızda bu öngörülerde reel sektörün en çok haklı çıktığına şa­hit olduk, zira onlar beklentilerini sat­tıkları ürünün fiyatına da yansıtabili­yor. Ağırlıklı işi kurduğu ekonometrik model ile enflasyonu tahmin etmek olan piyasa profesyonellerinin ise dü­zenli olarak enflasyonu gerçekleşenin çok altında tahmin ettiğini biliyoruz.

Tasarruf yerine harcamaya devam ediyor

Ekonomideki trendleri anlamak adına iki gösterge önemli. Konut ve araba satışları reel faizin çok yüksek olduğu dönemde görmeyi beklediği­miz gibi düşüş bir yana rekor seviye­lerde. Bu da bizleri yazının başlığı­na getiriyor, siz şu an enflasyon %32 seneye de %20’ye düşecek, demek ki %39.5 politika faizi çok sıkı para po­litikasına ve yüksek reel faize işaret ediyor diyebilirsiniz.

Ancak gelecek yılı %35 bekleyen reel sektör ve %52 bekleyen hane halkı mevcut durumu bile yeterli görmüyor ki tasarruf ede­ceğine harcamaya devam ediyor. Son olarak da TCMB ara hedeflerine en ya­kın konumlanan yabancı kurumlara iki kelam ederek tamamlayalım, ma­dem gelecek yıl enflasyon %20 düze­yine inecek o zaman %40 bileşik faiz ile işlem gören iki yıllık devlet tahvil­lerinde büyük fırsat var, yazılan rapor­ların hedef kitlesi olan tahvil almadan kenarda sadece swap getirisi peşinde koşan kurumsal yatırım fonları ile bu kadar ayrışma sizce normal mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar