Gümrük vergileri sonrası Japonya’nın otomotivde rekabeti ne olacak?
Japonya’nın temmuz ayındaki ihracatı, ABD gümrük vergilerinin etkisine dair endişeler nedeniyle üst üste üçüncü ay düşüş göstererek son dört yılın en büyük gerilemesini kaydetti.
ABD ile Japonya arasında, temmuz ayı sonlarında varılan bir ticaret anlaşması kapsamında otomobil ve geniş tabanlı mallara %15 oranında vergi uygulanacak. Japonya’nın otomotiv devleri, ticaret anlaşmasına rağmen zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Büyük şirketler otomobil vergilerini %15’e düşüren bir ticaret anlaşmasına ve indirimli oran henüz uygulanmamasına rağmen kârlarında büyük bir düşüş bekliyor.
Bütün bu gelişmeler ışığında, 2024 yılında küresel araç satışları, 2023 yılına kıyasla %2,5 artışla 74,6 milyon adede ulaştı. Japonya’daki araç satışlarında 2024 yılında %7 düşüş görüldü. Diğer taraftan 2024’ün son çeyreğinde güçlü bir toparlanma yaşayan Çin’deki araç satışları, küresel araç satışlarının %31’ini oluşturarak yaklaşık 23 milyon adede ulaştı.
2024 yılında küresel araç üretimi toplam 75,5 milyon adede ulaşırken, %5,2’lik güçlü bir artış kaydeden Çin, %35,4 pazar payıyla dünyanın en büyük otomobil üreticisi konumunu daha da sağlamlaştırırken, Japonya’nın üretimi %8,6 azaldı.
Otomotiv üretimindeki küresel değişimde Japonya’nın yeri
Japon otomotiv endüstrisinin tarihi 20. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor. Japonya, otomotiv endüstrisinin kalitesi, güvenilirliği ve yenilikçiliğiyle biliniyor. Ülkenin yıllar içerisinde araç üretimi ve ihracatında küresel bir lider konumuna geldiğini görüyoruz. Japonya’da binek araç üretimi 7,1 milyon adet olurken, sektördeki istihdam şu anda 5,58 milyon kişiye ulaşmış durumda. Ayrıca Japon üreticiler 4 milyon adet binek araç ihracatı gerçekleştiriyor.
Mühendislikte devrim niteliğinde atılımlarla, Japon otomobil üreticileri dünya otomotiv sektörünü geçmişten bu yana şekillendirmeye devam ediyor. Japonya’nın küresel otomotiv pazarında gerçek anlamda yer edinmesi II. Dünya Savaşı sonrası ve 1950’ler ile başladı. Ülkenin ihracatı 1960’lardan itibaren hızla büyüdü ve Japon otomobil üreticileri Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya pazarlarına odaklandı.
1980’lere gelindiğinde, Japon otomobilleri ABD’de son derece popüler hale geldi ve güvenilirlikleri, yakıt verimlilikleri ve uygun fiyatları sayesinde yerel markaların çoğunu geride bıraktı. 1986’da Japonya, Amerika Birleşik Devletleri’ni geride bırakarak dünyanın en büyük otomobil ihracatçısı oldu.
Japonya’nın otomotiv alanındaki hâkimiyetinin belirleyici unsurlarından biri teknolojik inovasyon. Japon otomobil üreticileri ise sektörde standart haline gelen birçok teknolojinin öncüsü oldu. Daha az yakıtla daha uzağa gidebilme kabiliyetiyle bilinen marka ve modeller geliştiren Japon otomotiv üreticileri, 1997’de dünyanın ilk seri üretim hibrit otomobilini piyasaya sürerek hibrit teknolojisinde öncü oldu.
Aynı zamanda yalın üretim ve ‘just in time’ sistemiyle verimliliği artırdı; araçlarına kilitlenme önleyici fren sistemi (ABS) ve elektronik denge kontrolü (ESC) gibi güvenlik teknolojilerini entegre ederek araç güvenliğinde fark yarattı. Japonya’nın küresel otomotiv pazarındaki başarısının ardındaki temel nedenlerden biri, Japon araçlarının sunduğu kalite ve güvenilirlik güvencesi.
Japon otomobil üreticileri, mühendislikten son montaja kadar üretimin her aşamasında sıkı kalite kontrol standartlarına uyuyor. Kaliteye olan bu bağlılık, zaman içinde değerini koruyan olağanüstü dayanıklı araçlara dönüşerek Japon otomobillerini tüketiciler için güvenilir bir yatırım haline getiriyor.
Japonya’nın otomotiv sektöründeki başarısı
Japonya’nın otomotiv endüstrisi, ülkeyi küresel ölçekte en büyük araç üreticilerinden biri haline getiriyor. Ülkenin asıl gücü ihracat pazarında ortaya çıkıyor. Japonya’nın otomotiv ihracatı yüz milyarlarca dolar değerinde olup, bu durum ülkenin küresel etkisini ve araçlarına olan sürekli talebi gözler önüne seriyor. Japon otomotiv endüstrisi, yenilikçi teknoloji, kaliteye bağlılık ve müşteri ihtiyaçlarına eşsiz bir odaklanmanın birleşimiyle küresel bir lider konumuna geldi.
Yakıt verimliliğinden hibrit teknolojiye kadar, Japon otomobil üreticileri sürekli olarak sınırları zorlayarak, sektör genelinde trendleri belirledi ve standartları yükseltti. Bu yenilikçilik mirası, güvenilirliğe olan güçlü bağlılıkla birleşerek, Japon otomobillerini tüketiciler arasında popüler bir tercih ve küresel ihracatta önemli bir güç haline getirdi. Son dönemde Çin’in elektrikli araçlardaki yükselen yıldızıyla birlikte, Japonya’nın otomotivdeki köklü tecrübesinin nasıl dengeleneceğini göreceğiz.