Hayata hangi açıdan bakıyorsunuz?

İzel BATU
İzel BATU Farklı Bak Farklı Gör izel.batu@dunya.com

Yaptığınız şeyi anlamlandırmak aynı zamanda hayatınızın anlamlanmasını sağlıyor. Çoğu şey zihnimizde başlıyor, zihnimizde gelişiyor ve zihnimizde bitiyor aslında. Kimi zaman kendimizi bir köşeye çekmek ve birkaç kelam etmek gerekiyor aslında.

Hayat çok bonkör davran­mayabiliyor bizlere, hep sevdiğimiz şeyleri çıkar­mayabiliyor karşımıza. Ama ya başka çaremiz yoksa... Ya çekip gi­demiyorsak... Ya zorunluluklar bağladıysa sımsıkı halatlarıyla bi­zi olduğumuz yere... Ya sürdürmek zorundaysak...Pollyanna’cılık oy­namak değil ama farklı açılardan bakmak hayatımızı güzelleştirme­ye yarayabiliyor.

Yaptığınız şeyi anlamlandırmak aynı zamanda ha­yatınızın anlamlanmasını sağlıyor. Çoğu şey zihnimizde başlıyor, zih­nimizde gelişiyor ve zihnimizde bitiyor aslında. Kimi zaman ken­dimizi bir köşeye çekmek ve bir­kaç kelam etmek gerekiyor aslında. "Ne yaparsam yapayım bu bana ait olan ve hayatımda farklılığımı ser­gileyebileceğim –en azından şu an için– bir oyun" diye baktığımızda, kiminin eziyet olarak gördüğü, ki­minin sıkıcı olarak ifade ettiği bir faaliyet sizin için önemli bir eser yaratmak anlamına gelebilir.

Üç farklı açı

Fransa'da, ağır işçilerin işleri hakkında ne düşündüklerini in­celemek üzere araştırmayı yürü­ten bir görevli, bir inşaat alanına gönderilir. Görevli, ilk işçiye yak­laşır ve sorar:

"Ne yapıyorsun?"

"Nesin sen, kör mü?" diye öf­keyle bağırır işçi.

"Bu parçalanması imkansız ka­yaları ilkel aletlerle kırıyor ve pat­ronun emrettiği gibi bir araya yı­ğıyorum. Cehennem sıcağında kan ter içinde kalıyorum. Bu çok ağır bir iş, ölümden beter."

Görevli hızla oradan uzaklaşır ve çekinerek ikinci işçiye yakla­şır. Aynı soruyu sorar: "Ne yapı­yorsun?"

İkincisi cevap verir: "Kayaları mimari plana uygun şekilde yer­leştirilebilmeleri için, kullanıla­bilir şekle getirmeye çalışıyorum. Bu ağır ve bazen de monoton bir iş, ama karım ve çocuklarım için para gerekli. Sonuçta bir işim var. Daha kötü de olabilirdi."

Biraz cesaretlenen görevli üçüncü işçiye doğru ilerler.

"Ya sen ne yapıyorsun?" diye sorar.

"Görmüyor musun?" der işçi, kollarını gökyüzüne kaldırarak.

"Bir katedral yapıyorum..."

Bu hikayenin enteresan tarafı, her üç işçinin de aynı işi yapıyor olmaları…

Unutmayın, görmeyi seçtiğiniz yol sizin tutumunuza bağlıdır. Bu­gün hava biraz bulutlu mu, yoksa biraz güneşli mi? Güllerin dikeni mi vardır, yoksa dikenli dalların gülleri mi? Bardağın yarısı boş mu, yarısı dolu mu? Seçim size ait.

Bu hikayeyi yalnızca bir me­tafor olarak değil, aynı zaman­da davranış bilimlerinin temeli­ni açıklayan bir örnek olarak da değerlendirebiliriz. 2024 yılında Stanford Üniversitesi’nde yapı­lan bir araştırma, işin kendisin­den ziyade, bireyin işe yükledi­ği anlamın psikolojik iyi oluş ve üretkenlik üzerinde belirleyici ol­duğunu ortaya koydu. Araştırma­ya göre, aynı pozisyonda çalışan bireylerden kimileri işlerini ‘sı­kıcı ve zorunlu’ olarak tanımlar­ken, kimileri bunu ‘etki yaratan bir katkı’ ya da ‘değer üreten bir çaba’ olarak görüyor. Ve bu küçük fark, yaşam kalitesini tamamen değiştiriyor.

Anlam arayışı

Pozitif psikolojinin kurucula­rından Martin Seligman da bire­yin yaptığı işi bir görev, bir kari­yer ya da misyon olarak görebi­leceğini söyler. Anlamlı uğraş olarak görülen işler, bireyin ha­yatına anlam ve tatmin katar. Bu, yalnızca iş performansını değil; aynı zamanda yaşam doyumunu ve ruhsal dayanıklılığı da artırır. Aynı şekilde McKinsey ‘Meaning at Work’ raporu, çalışanların yüz­de 70’inin yaptıkları işin yalnızca gelir değil, kişisel anlam arayışı­nı da karşılamasını bekledikleri­ni gösteriyor. Ve anlam duygusu yüksek olan çalışanlar, yalnızca daha mutlu değil; daha yaratıcı, kalıcı ve bağlı da oluyor.

Bu nedenle hayata hangi açıdan baktığımız, yalnızca ruh halimizi değil; performansımızı, ilişkileri­mizi ve uzun vadede kim olduğu­muzu da belirliyor. Günün sonun­da hepimiz bir şey inşa ediyoruz. Kimi sadece taş yığıyor, kimi bir geçim kapısı aralıyor, kimi ise bir katedral kurduğuna inanıyor. Ay­nı işi yaparken bile başka bir an­lam inşa etmek elimizde.

Bakış açısı değiştiğinde dünya da değişir. Belki de en önemli se­çim budur: Aynı eylemi sürdürür­ken, ona hangi anlamı yükleyece­ğimizi seçmek. Ve belki de hayat, tam da bu seçimi nasıl yaptığı­mızla şekilleniyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar