Hırvatistan’ın turizmle kendine has imtihanı

Suat TAŞPINAR
Suat TAŞPINAR AVRUPA'NIN DOĞUSU suat.taspinar@dunya.com

Zagreb’e yolu düşen dostlar, mütevazı başkentin ‘düşük profilli' hayatına bakınca, “Bu memleket nereden para kazanıyor?” diye hayretle soruyor. Cevabı Zagreb’in kendisi değilse de, Hırvatistan’ın kıyıları veriyor:

3,8 milyon nüfuslu ülkenin kıyılarında geçen yıl ağırladığı turist sayısı 15,3 milyon kişi. Yani nüfusunun tam dört katı!

Bu, Türkiye’ye yılda 255 milyon turist gelmesine eş. 85 milyon nüfuslu Türkiye’ye geçen yıl rekor bir rakamla 44,5 milyon yabancı turist geldi.

Ebette,  Hırvatistan büyük destinasyonlarla kıyaslanabilecek bir ülke değil. Turizm sektörünün GSYİH içindeki payı inanılmaz bir seviyede: Yüzde 25.

Bu oran Türkiye’de yüzde 11, İtalya’da yüzde 10,6, Fransa’da yüzde 8,4. (Kaynak: Dünya Turizm Konseyi 2019 raporu).

Bu yıl Hırvatistan turizm gelirleri ve turist sayısında yeni rekor bekliyor. Çünkü 1 Ocak’ta Schengen bölgesine ve euro sistemine dahil oldu. Geçmiş yıllarda arabasıyla Slovenya ya da Macaristan sınırından Hırvatistan’a girmek için yaz aylarında bazen 1-2 saat gümrükte bekleyen Avrupalı turistler artık sınır kalktığı için tam gaz Adriyatik sahillerine ulaşabiliyor.

Mesela Viyana’dan aracına binen turist, 5 saate denize ulaşıyor. 

Özellikle Kovid-19 döneminde zor günler yaşayan turizm sektörü, her şeye rağmen devletin pek çok kısıtlamaya turistik bölgelerde göz yummasıyla, minimum hasarla çıkmayı başarmıştı. Geçen yıl talebin patlaması, aylar öncesinden rezervasyon yaptırmayanın otel bulamaması ile, "tok satıcı” moduna geri dönüş oldu.

Hırvatlar, ülkenin “ekmek teknesi” olan turizm sektörünü, doğal ve tarihsel dokuyu korumak, “aşırı turizmin” yarattığı tahribatı önlemek için kararlı adımlar atıyor.

Dünyanın nüfusuna göre en fazla turist ağırlayan ve bundan tıpkı Venedik gibi büyük zarar görmeye başlayan liman şehri Dubrovnik’e cruise ve turist sayısının sınırlanmasından tutun halka açık yerlerde alkollü dolaşmanın cezalandırılmasına kadar pek çok önlem vitrinde, gündemde.

Son raporlara göre Dubrovnik'in her yerel sakini başına 36 turist düşüyor. Bu dünyadaki en yüksek oran. Dubrovnik'in 41 bin nüfusuyla 1,5 milyon turist ağırladığını hatırlatalım.

Bu hafta açıklanan son yasaklar dikkat çekici. Özellikle Rynair gibi ucuz havayollarının 50 euroyu bile bulmayan direkt uçuşlarıyla Hırvatistan’ı su yolu yapan genç İngiliz turistlerin taşkınlıkları bıktırdı. Bu yüzden daha önce Dubrovnik’te başlayan bazı yasaklar şimdi Adriyatik’in diğer gözde şehri Split’e ulaştı.

Split’te artık tarihi şehir merkezinde mayoyla, iç çamaşırıyla veya çıplak dolaşanlara 150 euro ceza kesilecek.

Daha da önemlisi, toplumsal alanda “gözel görülür şekilde sarhoş” dolaşıp halkı rahatsız edenlere 4 bin euroya kadar para cezası ve sınır dışı var. Şu günlerde İngiltere Dışişleri harıl harıl vatandaşlarını uyarmakla meşgul.

Uzun lafın kısası, Hırvatistan ekmeğinin çeyreğini sadece turizmden kazanıyor. Ama sürdürülebilir, tarihi ve doğal dokuya zarar vermeyen turizm anlayışı ile, ekmek teknesini korumak için sert önemler almaktan da geri kalmıyor.

Bu sayede turist sayısından çok kişi başına turizm gelirine odaklanmaya devam ediyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar