İşveren esnekliği artık bir gereklilik

İzel BATU
İzel BATU Farklı Bak Farklı Gör izel.batu@dunya.com

Günümüzde iş dünyası, teknolojik ilerlemelerin yanı sıra belirsizlikler ve öngörülemeyen faktörlerin de etkisiyle hızla değişiyor.

Bu durum, işverenlerin ve çalışanların rollerini, beklentilerini ve işyerindeki dinamikleri derinden etkiliyor. İşverenler, yetenekleri çekmek ve elde tutmak için artık çalışanların ihtiyaçlarına ve taleplerine daha fazla odaklanmak zorundalar. Bu değişim, işveren esnekliğini ve çalışan merkezli politikaları gündemin merkezine taşıyor.

Şimdi, yeni bir iş dünyası döneminin eşiğindeyiz. Bu dönemde işverenlerin esneklik ve adaptasyon yetenekleri kritik önem taşıyor. 20’nci yüzyılın büyük kısmında işverenler çalışanların koşullarını belirler, onları işe alır, yönetir ve geliştirirdi. Ancak iş dünyasındaki dengeler değişiyor. PageGroup'un 2023 Yetenek Trendleri Araştırması'na göre, işverenlerin genç yeteneklerin önceliklerine uyum sağlama zorunluluğu giderek artıyor

Görünmez devrim su yüzüne çıktı

 Araştırmanın sonuçları, pandemi sonrasında işyerlerinde görünen 'Görünmez Devrim' ile birlikte çalışma kültüründe yaşanan derin dönüşümü ve bu dönüşümün çalışanların beklentilerini nasıl etkilediğini gösteriyor. PageGroup Türkiye Genel Müdürü Fatih Cömert, bu devrimin kalıcılığını kabul etmek zorunda olduğumuzu belirtiyor. Çünkü istihdam piyasasında yaşanan dönüşümde işin sadece bir yaşam doyumu kaynağı olmaktan çıkıp, çalışanların bütünsel refahını etkileyen bir durum haline geldiğini gösteriyor.

Çalışanlar, esnekliği ve iş-yaşam dengesini artık pazarlık edilemez olarak görüyorlar. Bu değişimlerin merkezinde yer alan işveren esnekliği kavramı, bir seçenekten ziyade bir gereklilik haline geliyor. İşe alım süreçlerinde adayların yeteneklerinden çok, şirketin esnekliğine ve çalışanların özel hayatlarını destekleyecek politikalara sahip olup olmadığına dikkat ettikleri bir gerçekle karşı karşıyayız.

Bu durum, işverenlerin kendi çalışma kültürlerini ve politikalarını yeniden düşünmelerini gerektiriyor. Araştırmaya göre Türkiye'deki çalışanların yüzde 97'si iş değiştirmeye sıcak bakarken, yüzde 57'si aktif olarak iş arıyor. Dahası, pandemi sürecinde çalışanların yüzde 60'ı pozisyon değiştirdi. Bu, artık yeteneklerin gücünü elinde tuttuğu ve şirketlerin onlara ayak uydurmak zorunda olduğu bir dönemi işaret ediyor. Yeni beklentiler karşısında işverenlerin adapte olmaları, yetenekleri çekmek ve tutmak için hayati önem taşıyor.

Çünkü araştırmaya göre, iş tatmini artık her şeyden önce gelmiyor, maaş memnuniyetine rağmen çalışanlar daha iyi seçenekler peşinde koşuyorlar. Bu durum, yeteneklerin artık işyerinde daha esnek ve anlayışlı bir yaklaşım beklediklerini gösteriyor. İşverenlerin, çalışanların özel hayatlarını ve ihtiyaçlarını destekleyecek politikalara sahip olması, çalışan memnuniyetini ve bağlılığını artırmak için kritik bir faktör haline geldi.

Bununla birlikte, işveren esnekliği aynı zamanda çalışanların kişisel ve profesyonel gelişimlerini desteklemek anlamına da geliyor. İşverenler, yeteneklerin beklentilerini karşılamak ve onları çekmek için daha esnek, anlayışlı ve destekleyici bir yaklaşım benimsemek zorundalar.

Bu, hem işverenlerin hem de çalışanların birbirlerini seçerken daha bilinçli kararlar vermesini sağlayacak bir strateji olacak. Fatih Cömert'in dediği gibi, "İş ve özel yaşamdaki köklü değişime her yaş grubu, ülke ve sektör uyum sağlamak durumunda kalacak. İnsanların işleriyle ilişkilerinde evrensel bir sıfırlama olduğu açıktır." Bu durum, işveren esnekliğinin sadece bir tercih değil, artık bir gereklilik olduğunu bize hatırlatıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar