İthal altına 23 yılda 197 milyar dolar

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

2001 başından 2023 sonuna kadar olan dönemde altın ithalatı 197,2 milyar dolara ulaştı; 72,2 milyar dolarlık da ihracat yapılırken net ithalat 125 milyar dolar oldu.

Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler ocağında yaşanan elim kaza ile altın madenciliğinin ülkeye katkısı tartışılmaya başlanırken, dünyada altına talebi en yüksek ülkelerden biri olan, buna karşılık yerli üretimi yetersiz kalan Türkiye’nin altın ithalatına ödediği döviz 2023 yılında 30 milyar doları aşarak tüm yılların rekorunu kırdı.

Türkiye genelinde 30’a yakın sahada yerli ve yabancı girişimcilere verilen ruhsatlar çerçevesinde çeşitli yöntemlerle altın üretimi devam ederken, yerli üretimin yetersiz kalması ve giderek artan talebin büyük oranda dış alımla karşılanması sonucu 2001 başından bu yana altın ithalatına ödenen toplam döviz 200 milyar dolara yaklaştı.

2023’te tarihi rekor

 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası verilerine göre 2023’te parasal olmayan altın ithalatı önceki yıla göre yüzde 46,9 artarak 30 milyar 16,8 milyon dolar oldu. Bunun, altın ithalatının şu ana kadar ulaştığı en yüksek yıllık düzey olduğu belirlendi.

Bundan önceki en yüksek yıllık ithalat tutarı 25,2 milyar dolarla 2020 yılında gerçekleşmişti. Geçen yıl Türkiye önceki yıla göre üç katlık artışla 4 milyar 329,5 milyon dolarlık da altın ihracatı gerçekleşti. Böylece altında yıllık net ithalat 25 milyar 687,3 milyon dolar oldu. Altında net ithalat, önceki yıla göre yüzde 32,5 oranında arttı.

23 yılda 197,2 milyar dolar

Mevcut verilere göre 2001 yılı başından 2023 sonuna kadar olan 23 yıllık dönemde Türkiye’nin altın ithalatına ödediği toplam döviz 197 milyar 174,7 milyon dolara ulaştı. Bu dönemde 72 milyar 189,4 milyon dolar tutarında da altın ihraç edildi. Böylece 23 yılda net altın ithalatı, başka deyişle altın dış ticareti dolayısıyla ülkeden çıkan net döviz miktarı 124 milyar 985,3 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2001 yılında 1 milyar doların da altında bulunan altın dış ticareti, izleyen yıllarda ivme kazandı. Altında ithalat 2006’da 4 milyar doları, 2007’de 5 milyar doları aşarken, 2008’e kadar 1 milyar doların altında seyreden yıllık altın ihracatı da anılan yıldan itibaren hızla artmaya başladı.

2012’deki “ihracat” patlaması

2012 yılında, altın ithalatı 7,6 milyar dolara ulaşırken; altın ihracatı ise bir yılda sekiz kat artarak 13 milyar 344,7 milyon dolara ulaştı ve Türkiye, kendi üretimiyle orantısız biçimde ve açık farkla “altın ihracatçısı ülke” konumuna geldi.

Ancak daha sonra yürütülen operasyon kapsamında bunun, ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu delmek için başvurulan bir yöntemden kaynaklandığı; İran-Türkiye arasındaki rekor hacimli, ancak “fiktif ” nitelikteki altın ticareti olduğu anlaşıldı. İddiaya göre İran’dan alınan doğal gazın bedeli altınla ödendi ve bu da ihracat işlemi şeklinde yürütüldü. 2013 yılında altın ihracatı 3,3 milyar dolara gerilerken, ithalatı 15 milyar doları aştı.

İzleyen dönemde altında ihracat ve ithalat tutarları dalgalı bir seyir izlemekle birlikte, altın dış ticaretinin hacmi büyümeye devam etti ve Türkiye açık farkla net ithalatçı oldu. Özellikle pandemi yılı 2020’de “net” bazda 22,4 milyar, 2022’de 19,4 milyar ve 2023’te 25,7 milyar dolarla rekor tutarlardaki altın ithalatı dikkati çekti. İthalat hacmi ve net ithalat bazında tüm yılların rekoru ise 2023’te kırıldı.

En çok ithalat İsviçre ve BAE’den

Türkiye’nin en fazla altın ithal ettiği ülke ise İsviçre. TÜİK ve Merkez Bankası verilerine göre 2013-2023 döneminde toplam altın ithalatı 152,4 milyar dolar olurken, bunun 58,1 milyar doları İsviçre’den gerçekleştirildi. Bu dönemdeki ithalatta İsviçre’yi 42,7 milyar dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) izledi.

Aynı dönemde Irak’tan 15,6 milyar, Almanya’dan 4,3 milyar, Avustralya’dan 4,3 milyar, Güney Afrika’dan 3,3 milyar, İngiltere’den yaklaşık 3 milyar, Kanada’dan 2,5 milyar, Libya’dan 2,2 milyar ve diğer ülkelerden de toplam 16,4 milyar dolar karşılığı altın ithal edildi. 2013-2023 döneminde Türkiye’nin altın ihracatı ise 45 milyar dolar ve böylece “net” altın ithalatı 107,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Anılan dönemdeki ihracatın da 16,1 milyar doları BAE ve 11,6 milyar doları İsviçre olmak üzere büyük bölümü iki ülkeye yapıldı.

Cari açığın yarıdan fazlası altından

Türkiye, kişi başına altın satın almada dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Altın Madencileri Derneği’ne göre Türkiye’nin yıllık altın talebi ortalama 200 ton civarında, buna karşılık yerli üretim 40 tonun altında bulunuyor, yıllık talebin 160 tondan fazla kısmı için ithalat yoluna başvuruluyor.

Altın madenciliğine yatırımların son yıllarda artmasına rağmen, halen altına olan talebin büyük bölümünün ithalatla karşılanması, her yıl ülkeden önemli miktarda döviz çıkışına yol açıyor. Türkiye’nin dış ödemeler dengesinde 2023 yılında verilen 45 milyar dolarlık cari işlemler açığının 25,7 milyar doları net altın ithalatından kaynaklandı.

Buna göre bir yılda verilen cari açığın yaklaşık yüzde 60’ını net altın ithalatı oluşturdu. Altın hariç yıllık cari açığın 19,5 milyar dolar olduğu dikkati çekti. 2013-2023 döneminde 107,4 milyar doları net altın ithalatından kaynaklanan toplam 329,3 milyar dolar cari açık verildi. Buna göre net altın ithalatı, anılan dönemde cari açığı yüzde 50’ye yakın oranda büyüttü.

Altına olan ilginin nedeni

Savaş zamanlarında, ekonomik krizlerde, hayat pahalılığının (enflasyonun) arttığı dönemlerde hep insanların sığındığı güvenli bir liman olan altın, enflasyon karşısında değerini koruyor. Merkez bankaları enflasyonla mücadelede kullanmak üzere kasalarında altın tutuyorlar. Dünyanın her yerinde para yerine geçen hem önemli bir yatırım hem de değişim aracı olan altın, “milliyeti olmayan bir para birimi” olarak niteleniyor.

Altın, kuyumculuk ve mücevherat dışında aynı zamanda sanayide kullanılan önemli bir madde. Yeryüzünde bilinen en iyi metal iletkenlerden biri olan altın, uzay sanayiinde, elektronik sanayiinde, bilgisayar, telefon vb. elektronik araç ve gereçlerde hassas devrelerin oksitlenmeden ve iletim kayıpları yaşanmadan iletkenliğin sağlanması için kullanılıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar