Karadeniz Holding dünya elektriğinin yüzde 2’sine talip
Türk mühendislerin tasarladığı yüzer santrallerle dünyanın %1’ini aydınlatan Karadeniz Holding, 5 yıl içinde bu oranı ikiye katlayarak küresel pazarın %2’sini hedefliyor. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Harezi Yılmaz, 10’dan fazla ülkeyi aydınlattıkları 50 gemilik “Powership” filosunu 60’a çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
Karadeniz Holding, dünya elektrik arzındaki payını önümüzdeki 5 yıl içinde iki katına çıkarmayı hedefliyor. Bugün 50 gemilik filosuyla Asya’dan Afrika’ya, Latin Amerika’dan Pasifik’e kadar geniş bir coğrafyada elektrik sağlayan holding, yenilikçi “Powership” (yüzer santral) modeliyle ülkelerin enerjilerini karşılıyor.
Şirketin yeni hedefi ise 5 yıl içinde dünya elektriğinin %2’sini tek başına karşılamak. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Harezi Yılmaz, “Bugün dünyanın elektriğinin yaklaşık %1’ini biz veriyoruz. Hedefimiz 5 yıl içinde bu oranı %2’ye çıkarmak. Yani dünya nüfusunun %2’sine bizden elektrik gitmesi.
Bu çok büyük bir sorumluluk ama biz bu hedefle çalışıyoruz. Türkiye’de ise gemilerimiz, tersanelerimiz, üretim kapasitemiz tamamen yerli. Tüm gemilerimiz Türk mühendislerce tasarlanıyor, Türk bankalarınca finanse ediliyor ve Türk tersanelerinde yapılıyor. Her biri Türkiye’nin bayrağını dünyanın limanlarında dalgalandırıyor” diyor. Yılmaz, şirketin 1948’de ağır sanayi ile başlayan yolculuğunun, 1996’da enerji sektörüne girerek nasıl küreselleştiğini DÜNYA’ya anlattı.
Powership’in doğuşu Afrika’da oldu
1948 yılında temelleri atılan Karadeniz Holding, 1996’da Türkiye’de enerji sektörünün özelleşmesiyle bu alana yöneldi. Türkiye’nin ilk toptan elektrik satış lisansını alan özel şirket olma, ilk sınır ötesi elektrik ihracatını ve Avrupa’dan elektrik ithalatını gerçekleştirme gibi birçok ilke imza attı. Şirketin uluslararası açılımı ise 2003’te Irak’a Şırnak’taki santral üzerinden elektrik satmasıyla başladı.
Zeynep Harezi Yılmaz, kara santrallerinin uzun zaman, yüksek maliyet ve altyapı gerektirmesi nedeniyle 2007’de Afrika’dan gelen yoğun talepler üzerine “yüzer santral” fikrini hayata geçirdiklerini belirtti. Yılmaz, “Gemiyi sadece bir kabuk olarak kullandık. İçine santrali, yaşam alanlarını, trafoyu, jeneratör setlerini kurduk. Karaya sadece bir iletim hattıyla bağlanıyor. Bu model sayesinde arazi bulma, ağaç kesme gibi süreçler ortadan kalkıyor. Çevreye, topluma ve ekonomiye duyarlı, sürdürülebilir bir model bu” dedi.
Japon firmalarla yarıştık, Fransızlardan finansmanı biz sağladık
“İlk gemilerimizi Afrika için hazırlamıştık ama daha Afrika’ya gitmeden komşu ülkelerden yoğun talep geldi. Irak’ın Basra limanında başlayan operasyonumuz, Pakistan ve Lübnan’la devam etti” diyen Yılmaz, Afrika’daki ilk projeyi de şöyle anlatıyor: “Gana’da, Tema Balıkçı Barınağı’na konuşlandık. Sonra doğuda doğalgaz bulununca santrali iki hafta içinde doğalgaza çevirdik ve yeni lokasyona taşıdık. Bugün tüm Powership’lerimiz hem sıvı yakıtla hem doğalgazla çalışabiliyor.”
Şirket, bugün kıtada Gana, Senegal, Fildişi Sahili, Gine, Gabon, Gambiya, Gine Bissau, Mozambik, Sudan ve Sierra Leone olmak üzere 10 ülkede faaliyet gösteriyor. Yılmaz, “Gine Bissau’da 40 MW’la tüm ülkenin elektriğini biz sağlıyoruz. Gambiya’da 40 MW’la %40’ı bizden. Sierra Leone’da 100 MW kapasitemiz var.
Latin Amerika’da Dominik, Guyana, Ekvador, Brezilya ve Küba’da faaliyet gösteriyoruz. Asya-Pasifik’te ise Fransa’ya bağlı Yeni Kaledonya adasında çalışıyoruz. Bu proje bizim için özel. Adanın tüm santralleri 50 yaşını geçmişti. Fransız hükümeti finansmanı sağladı, biz çözümümüzle öne çıktık. Rakip Japon firmalarla yarıştık ama çevreci yapımız ve teslim süremizle projeyi biz aldık. Kara santrali kurmanın 3-5 yıl sürdüğü uzak adalarda, biz 3 ayda sistemi devreye alıyoruz.”
Kara santrallerine göre %10-15 daha uygun fiyatlı
Powership modelinin kara santrallerine göre %10-15 daha uygun fiyat sunduğunu belirten Yılmaz, Gambiya’da Dünya Bankası ihalesinde hem kara hem de yüzer santral teklifi verdiklerini ve daha ucuz olan Powership teklifiyle ihaleyi kazandıklarını söyledi. Yılmaz, elektrik üretimindeki temel hedefi şöyle özetliyor: “Elektriğin tadı, kokusu yok. İster denizden ister karadan gelsin, önemli olan halka kesintisiz ve uygun maliyetle ulaşması.”
Denize kıyısı olmayan ülkelere bile hizmet
Yılmaz, modelin sadece kıyı şeridi olan ülkelere değil, Zambiya gibi kara ülkelerine de hizmet verebildiğini ekledi: “Zambiya gibi denize kıyısı olmayan bir ülkede ihaleyi biz kazandık. Elektriği Mozambik’te üretip Zimbabwe üzerinden Zambiya’ya ilettik. İletim maliyetleri eklense bile en uygun fiyatı yine biz sunduk. Powership’ler, hem sıvı yakıtla hem de doğalgazla çalışabilme esnekliğine sahip. Bu esneklik, jeopolitik belirsizlikler ve enerji krizleri ortamında şirkete büyük bir avantaj sağlıyor.”
Tüm filo Türkiye’nin emrine amade
“Yenilenebilir enerji bizim için çok önemli. Türkiye’de jeotermal ve güneş santrali yatırımlarımız sürüyor. Nerede faaliyet gösteriyorsak, orada sadece enerji üretmeyi değil, aynı zamanda toplumsal ve çevresel katkı sunmayı önceliklendiriyoruz” diyen Yılmaz, Türkiye’nin güçlü altyapısı nedeniyle yurtiçinde çok aktif olmasalar da Enerji Bakanlığı ile sürekli temas halinde olduklarını ve acil bir durumda tüm filonun Türkiye’nin emrine amade olduğunu belirtti.
Bunun en somut örneği, 6 Şubat depremleri sonrası İskenderun’a gönderilen “Lifeship” yaşam gemileri oldu. Yılmaz, “Kendi kendine yetebilen yüzer yaşam kentleri olarak tasarlanan bu gemilerden Süheyla Sultan, 2 bin kişiye barınma imkanı sağladı ve Kasım 2024’te görevini tamamladı.
Karadeniz Lifeship Rauf Bey ise 1.500 öğrenci kapasiteli derslikleri, laboratuvarları ve yurt imkanıyla depremzede öğrencilere hizmet verdi. Yüzlerce öğrencinin prestijli üniversitelere yerleşmesine olanak tanıyan Rauf Bey gemisi, 9 Temmuz 2025’te İskenderun’daki faaliyetlerini tamamlayarak bölgeden ayrılmaya hazırlanıyor” bilgisini verdi.
3-5 yıl içinde 60 gemiye ve 15 bin MW’a çıkacağız
“Bugün toplam 50 gemiden oluşan 10.000 MW’lık bir filomuz var. Hedefimiz 3-5 yıl içinde bu sayıyı 60 gemiye ve 15.000 MW’a çıkarmak. Neredeyse her yıl iki kat büyüyoruz. Bir ülke bizimle çalışmaya başladığında genellikle ikinci gemiyi de sipariş ediyor” diyen Yılmaz, Irak’la yeni sözleşmeler ve Suriye için hazırda bekleyen 1.200 MW’lık kapasite olduğunun da altını çiziyor.
Halka arz planı yok
“Halka arzı düşünmüyoruz çünkü inanılmaz hızlı kararlar alıyoruz. Gece 1’de toplantı yapar, sabah 6’da uygulamaya geçeriz. Aile olarak çok bağlı bir yapımız var. Tüm kararlarımız içeride tartışılır ama dışarıya her zaman tek ses çıkar. Bu hız ve esneklik, bugünkü büyümenin temel taşı. Halka açıldığımızda bu çeviklik zarar görebilir.”
55 bin kız çocuğuna eğitim bursu verildi
Tek Dünya Vakfı aracılığıyla “Girl Power” projesi kapsamında bugüne kadar 55 bin kız çocuğuna eğitim bursu sağlandı. Ayrıca Afrika’daki yetimhanelerin altyapılarını yeniliyor ve kadın balıkçıları destekleyerek yerel ekonomileri güçlendiriyor. Yılmaz, bu konudaki faaliyetlerini anlattı: “Anne olduktan sonra kız çocuklarının eğitimi benim için daha da hassaslaştı. Başta projelerimizin bütçesine dahil ettik, sonra Tek Dünya Vakfı’nı kurduk.
Afrika’daki en kötü durumdaki yetimhaneleri tespit ediyor, altyapılarını yeniliyor, eğitim ve yaşam masraflarını üstleniyoruz. Girl Power projemizle kadınların iş hayatına katılımını destekliyoruz. Ayrıca Afrika’da kadın balıkçılara destek programları ile ekipman ve eğitim sağlıyoruz. Bir hayalim de küçük futbol ligleri kurmak. Bir halı saha, birkaç forma…Çocukları tehlikeli yollardan uzak tutmak için çok değerli.”
Powership üzerine veri merkezi kurmaya hazırız
Yenilikçi bir diğer proje ise Powership’ler üzerine mobil veri merkezleri kurmak. Yılmaz, “Bugün bir veri merkezi 600- 800 MW enerji tüketiyor. Bizim çözümümüz: hazır Powership üzerine raf kurarak mobil veri merkezi sunmak. Karaya sadece fiber optik kabloyla bağlanıyor. Ne izin gerekiyor, ne çevresel ayak izi. Üretim hattımızda bu sistem hazır. Yatırımcı çıkarsa hemen hayata geçirebiliriz. Bu fikir ilk olarak 2018-2019’daki Bitcoin madenciliği patlamasında gündeme geldi. Ama bizim için esas hedef, yüksek tüketimli bulut sistemlerine hazır, çevreci ve hızlı bir çözüm sunmak. Yüksek enerji tüketen veri merkezleri için hızlı ve çevreci bir çözüm sunan bu model, yatırımcı bulunması halinde hemen hayata geçirilebilecek durumda” diye konuştu.
Jeopolitik riskler, yaptırımlar bizi etkilemiyor
"Savaşlar, yaptırımlar, enerji krizleri artık gündemin parçası. Ama biz etkilenmiyoruz çünkü Powership modeli kısa vadeli kontratlarla çalışabiliyor. 3 yıl sonra taşınabiliyoruz. Kara santrallerde bu mümkün değil. Zaten hükümetler artık 20 yıllık sabit yatırımlardan kaçınıyor. Hangi teknoloji öne çıkacak bilinmiyor: küçük ölçekli nükleer mi, batarya mı, güneş mi? Bu ortamda esnek, çevreci ve uygun maliyetli çözüm sunmak bizi hep bir adım öne geçiriyor. Powership modelinin en büyük handikapı algı. Hala geçici çözüm sanılıyor. Oysa biz hem kalıcı olabiliyoruz hem de kalıcıdan daha çevreci, daha ekonomik ve daha sürdürülebiliriz."