“Karar almak” ile “adım atmak” arasındaki büyük fark…
Karar alınır…
Adım atılmazsa, alınan karar “lafta”, “rafta” kalır…
***
Ayrıca…Alınan karar ve sonrasında atılan adımlar bilimsel/rasyonel olsa dahi:
Uygulamalarda eşgüdüm olmaması, uygulayanlara zarar verebilir veya atılan adımları güçsüz/sürdürülemez bırakır…
***
Merkez Bankası’nın (MB) son iki “faiz kararı duyurusu” da: Karar ile adım arasındaki farkı sorgulatıyor…
***
23 Ocak 2025 Para Politikası Kurulu Kararı’nda:
“Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecek. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacak.” denilmişti…
***
Geçtiğimiz haftaki kararın açıklamasında ise:
“Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecek. Son dönem kredi büyümesi gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı korumak ve sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla ek adımlar atıldı.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makro ihtiyati adımlarla desteklenecek.”
VELHASIL
Milletçe:
Karar almayı seviyoruz ama uygulamada zorlanıyoruz…
***
Örnek çok:
“Spora başlayacağım…”, “Zararlı alışkanlıkları bırakacağım…”, “Diyete başlayacağım…”, “Çalışacağım…”…
***
Ayrıca…
Örneğin, “alınan karar”, geneli kapsayan, ekonomi ile ilgiliyse…
Kararın uygulanacağına, ekonominin (7’den 70’e) tüm aktörleri inanmalıdır…
MB’nin “karar metninde kelime değiştirmesine” bu açıdan da bakılmalı…