Küresel vergi şeffaflığında büyük dönüşüm: 171 milyon hesap, 13 trilyon Euro

Kamu maliyesinin sağlıklı işleyebilmesinin en temel koşulu, hiç şüphesiz vergilerin mükelleflerce zamanında ve doğru ödenmesi­dir. Fakat artık çok daha karmaşık bir dünya­dayız. Finansal sistemin sınır tanımazlığı, bi­rikimler, gelirler, yatırım araçlarının saniye­ler içinde kıtalar arasında yer değiştirebilmesi vergi idarelerinin işini oldukça güçleştiriyor.

Tam da bu nedenle, son yılların en dikkat çe­kici eğilimi, ülkelerin finansal şeffaflık konu­sunda hızla ortak bir çizgiye yönelmesi oldu. OECD ve G20 tarafından geliştirilen Ortak Ra­porlama Standardı (CRS) ve otomatik bilgi de­ğişimi (AEOI), vergi dünyasında yeni bir say­fa açtı.

171 milyon hesaplık küresel veri akışı

Bugün artık 116 ülke, kendi vatandaşlarının yurt dışındaki banka hesaplarını ve finansal ya­tırımlarını, her yıl otomatik olarak vergi idare­leriyle paylaşıyor. 2024 yılı rakamları son de­rece çarpıcı: 171 milyon finansal hesap bilgisi, toplam 13 trilyon euroluk bir değer üzerinden ülkeler arasında dolaştı.

Bunun etkisi yalnızca teknik bir veri akışın­dan ibaret değil. Uygulamanın başladığı gün­den bu yana, gönüllü uyum programları ve di­ğer denetim mekanizmaları sayesinde 135 mil­yar eurodan fazla ek vergi ve ceza tahsil edildi. Ayrıca, araştırmalara göre, geleneksel offshore finans merkezlerinde tutulan varlıkların yakla­şık yüzde 20 azaldığı tespit edilmiş durumda*.

Bu dönüşüm nasıl mümkün oldu?

Bu sonuçlar kendiliğinden orta­ya çıkmadı. Ülkeler, oldukça kapsam­lı bir altyapı kurmak zorunda kaldı. Finans kuruluşlarına getirilen yeni yükümlü­lükler, müşterilerin finansal hesaplarına yö­nelik durum tespiti, raporlama zorunlulukları, veri doğrulama mekanizmaları, ciddi maliyet­ler gerektiren adımlardı. Aynı şekilde, ülkele­rin veri güvenliği, gizlilik, bilgi işlem altyapısı, denetim ve yaptırım mekanizmaları gibi alan­lara önemli yatırımlar yapması da gerekti.

Bugün gelinen noktada Küresel Forum’un değerlendirmesine göre 118 ülkenin 114’ü, AE­OI için gereken hukuki altyapıyı büyük ölçüde tamamlamış durumda. Standartlara uyum açı­sından sınıfta kalan ve düşük not alan ülke sa­yısı oldukça az.

Uygulama ve mevzuat farkı

Hukuki çerçeve tamamlanmış olsa bile, asıl sınav uygulamada veriliyor. 108 ülkeye ilişkin ilk etkinlik değerlendirmeleri, ülkelerin yakla­şık üçte ikisinin doğru yönde ilerlediğini gös­teriyor. Ancak finansal kuruluşların kurallara uyup uymadığının nasıl denetlendiği, veri akı­şının hangi mekanizmalarla doğrulandığı ve ih­laller karşısında ne tür yaptırımlar uygulandığı hâlâ birçok ülkede sorunlu başlıklar arasında.

Bu nedenle OECD, 2023’te uygulamanın ikinci tur değerlendirme sürecini başlattı. Bu turda masa başı incelemenin ötesine geçiliyor; uzmanlar ülkeleri ziyaret ederek hem kamu otoriteleriyle hem finans sektörüyle yüz yüze görüşmeler yapıyor. Bu yönüyle süreç artık yal­nızca teknik değil, aynı zamanda operasyonel bir değerlendirme niteliği taşıyor. Sonuçların 2026’da açıklanması bekleniyor.

Standardın kendisi de değişiyor

Otomatik bilgi değişimi sistemi sabit bir yapı değil. Dijital finansal ürünlerin yükseli­şi, yeni finansal yatırım araçlarının çeşitlen­mesi, kripto varlıkların yaygınlaşması gibi ge­lişmeler OECD’yi standardı yeniden gözden geçirmeye yönlendirdi ve 2023 yılında CRS güncellenerek kapsamı genişletildi. G20, bu güncellenmiş standardın da küresel ölçekte benimsenmesini istiyor. Dolayısıyla önümüz­deki yıllarda finansal şeffaflığın yalnızca yay­gınlaşması değil, daha derin ve ayrıntılı bir hâl alması bekleniyor.

Şeffaflık artık lüks değil

Bugün gelinen noktada otomatik bilgi değişi­mi, modern vergi idareciliğinin en temel bile­şenlerinden biri hâline geldi. 171 milyon hesa­bın, 13 trilyon euroluk bir hacmin ve 135 milyar euroyu aşan ek tahsilatın ortak mesajını “Ver­gi şeffaflığı artık tercihe bağlı bir politika değil, küresel ekonomik düzenin zorunlu bir unsuru” şeklinde okumak mümkün.

Bu nedenle AEOI yalnızca vergi gelirlerini artıran bir teknik araç olarak değil, vergi adale­tine, devlet-mükellef ilişkisine ve finansal sis­teme duyulan güvenin yeniden inşasında kritik bir faktör olarak değerlendirilmeli.

*OECD (2025), Peer Review of the Automa­tic Exchange of Financial Account Information 2025 Update, OECD Publishing, Paris.

Yazara Ait Diğer Yazılar