Yapay zekâ çağında küresel vergi yönetişimi
Vergi idarelerinin küresel ölçekte nasıl çalıştığını, hangi alanlarda dönüşüm yaşandığını ve devletlerin gelir toplama kapasitelerini nasıl güçlendirdiğini ortaya koyan Tax Administration Series, OECD’nin kamu maliyesi alanındaki en kapsamlı ve düzenli izleme çalışmalarından biri olarak dikkat çekmektedir. Bu kapsamda, izleme çalışmasının son çıktısı, Vergi İdaresi 2025 Raporu geçtiğimiz hafta yayınlandı*.
Uluslararası Gelir İdaresi Araştırması (ISORA) kapsamında toplanan verilere dayanan 2025 edisyonu, 58 ülkenin ulusal düzeydeki vergi idarelerini daha yakından incelemektedir. Raporda en güncel mali yıl olan 2023’e ilişkin performans verileri ve oranlarına odaklanmanın yanı sıra, vergi idaresinin son on yıl içinde nasıl evrildiği hususu da ele alınmaktadır. Sonuçlar, dijitalleşmenin ötesine geçerek, vergi idarelerinin yapısal bir dönüşüm sürecine girdiğini gösteriyor. Bu dönüşümün en görünür faktörü ise hiç kuşkusuz yapay zekâ.
Yapay zekâda sıçrama
2016 yılında vergi idarelerinin sadece %9’u yapay zekânın uygulanmakta olduğunu bildirmişti. Aradan geçen yedi yılda tablo kökten değişti: 2023 itibarıyla %69’u aktif yapay zekâ kullanıyor; %24 ise uygulama aşamasında. Bu da önümüzdeki dönemde dört vergi idaresinden üçünün yapay zekâ destekli çalışacağı anlamına geliyor. Rapora gönderilen iyi uygulama örneklerinin %25’e yakını yapay zekâ üzerine. Kullanım alanları arasında veri analizinin hızlandırılması, incelemelerde doğru dosyaların belirlenmesi, mükellef hizmetlerinin otomasyonu ve yüksek hacimli tekrarlayan işlemlerin makinelere devredilmesi öne çıkıyor.
Vergi idareleri hâlâ kamu gelirlerinin ana taşıyıcısı
2023 yılında vergi idareleri tarafından toplanan net gelirler, toplam kamu gelirlerinin ortalama %63’ünü oluşturdu. Bu oran, 2014 seviyesine göre yaklaşık 8 puanlık bir artış anlamına geliyor. Rapor kapsamındaki ülkelerin dörtte üçünde vergi idareleri hâlâ devletin ana tahsilat kurumu konumunda. Bu veri, vergi idaresi performansının mali istikrar açısından kritik önemini yeniden teyit ediyor.
Mesai dışı vergi idaresi
2014’ten bu yana yüz yüze temaslar %56 azaldı. Aynı dönemde dijital temaslar, özellikle 2018 sonrası güçlü bir artışla 3 milyarın üzerine çıkarak üç katına ulaştı. Artık vergi dairesi ile iletişim, fiziki mekân ve çalışma saatleriyle sınırlı değil; mükellefler beyan, başvuru ve bilgi alma işlemlerini günün her anında gerçekleştirebiliyor.
Uyum davranışlarında değişim sinyalleri
Denetimlerdeki düzeltme oranları genel olarak sabit kalsa da; ek tarhiyat tutarları gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi açısından önemli ölçüde düştü. Bu durumun muhtemel nedenleri arasında: Önleyici risk yönetimi uygulamalarının gelişmesi, Mükellef eğitimi ve rehberliğinin iyileşmesi, İdarelerin daha fazla veri toplaması ve bunu etkin kullanması sayılıyor. Dijitalleşme, mükellef davranışlarını daha en baştan olumlu yönde şekillendiriyor olabilir.
Tahsilat gücü artıyor
2023 yılı sonunda tahsil edilmemiş vergi borçları 2,7 trilyon Euro düzeyinde. Bu artışa rağmen, borç/net tahsilat oranı yaklaşık %10 gerilemiş durumda. Yani tahsilat kapasitesi, borç birikiminden daha hızlı ilerliyor diyebiliriz.
Personel daha az, yük daha büyük
İdarelerin %60’ı personel sayısının azaldığını bildiriyor. Aynı dönemde nüfus ve iş gücü artışıyla birlikte, bir çalışan başına düşen yük yaklaşık %15 artış göstermiştir. İşgücü profili değişiyor: Deneyim azalıyor, dijital yetkinlik artıyor demek yanlış olmayacaktır. 2014–2023 arasında, 5 yıldan az kıdeme sahip personel oranı 7,4 puan artış gösterdi, Personelin %28’i 55 yaş ve üzeri olduğundan emeklilik riski büyüyor. Bu tablo, kurum içi bilgi aktarımının en kritik gündem olduğunu ortaya koyuyor.
Raporda ortaya konulduğu üzere, vergi idareleri yalnızca teknolojiyi değil, çalışma kültürünü ve hizmet modelini de dönüştürüyor. Yapay zekâ, veri temelli yönetim ve 7/24 erişim; geleceğin vergi idaresinin daha görünmez, hızlı ve etkin olacağını gösteriyor. Bu dönüşümü zamanında yakalayan ülkeler, vergi uyumunu güçlendirmede, kamu gelirlerini korumada ve ekonomik rekabet gücünü artırmada büyük avantaj sağlayacaklardır.
*https://www.oecd.org/en/publications/ tax-administration-2025_cc015ce8-en.html