Merkez bankalarını gözden kaçırmayalım

Üzeyir DOĞAN
Üzeyir DOĞAN PİYASANIN İÇİNDEN

Geçtiğimiz hafta çarşamba günü sonlanan Fed toplantısı ile başlayan kritik takvim, perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşme ve cuma günü gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK)  ve Bakanlar Kurulu toplantısı ile devam etti. Cumartesi günü meclisin tezkere görüşmesi için olağanüstü toplantıya çağrılması, pazar günü Almanya seçimleri ve pazartesi günü ise Kuzey Irak bağımsızlık referandumu bu takvimde kendine yer bulan kritik gelişmelerdi. 28 Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in görüşmesi, İdlib’e asker gönderimi, Kuzey Irak sınırında devam eden tatbikat bu süreçte bir çırpıda sayabileceğimiz ana başlıklar. Tüm bu gelişmeler, yılın son bölümüne girerken merkez bankalarının politika değişimlerini gözden kaçırmamalı. Jeopolitik gelişmeler oldukça ön planda olsa da yılın son bölümünde merkez bankalarının yeniden ön plana çıktığını göreceğiz.

Fed’in bilanço küçültme operasyonlarını başlatıyor olması bununla birlikte 2017’nin geri kalanında bir faiz artışı olasılığını da masada bırakması şahin bir tutum olarak algılandı. Bilindiği üzere Avrupa Merkez Bankası da politikaları ile ilgili gözden geçirmeyi ekim toplantısında yapacağını duyurmuştu. Kanada ve İngiltere Merkez Bankaları da sıkılaştırıcı adımlar atmaya devam ediyor. Siyasi ve jeopolitik riskler gelişmiş ülkelerdeki ekonomik hedefleri sorgulatır hale getirmezse, kaynak ihtiyacı olan ülkeler için daha zor bir sürece giriliyor. Ancak bu geçişin oldukça yavaş bir tonda gerçekleşecek olmasının, bu ülkelerde ani çöküşlerin yaşanmasını engelleyeceğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Türkiye özelinde baktığımızda yakın dönemde ABD ve Almanya ile ilişkiler ve Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmelerin etkilerini izliyoruz.

Orta vadede ise merkez bankalarının alacağı aksiyonların şekillendireceği küresel akımdan etkileneceğimizi düşünüyoruz. Bu dönemde bugünün olmasa da aralık ayı ve sonrasında 2018’in ilk yarısı için en önemli hikayemiz düşen enflasyon ve bunun paralelinde düşen faizler olacak. Bu çıpadan uzaklaşmazsak merkez bankalarının sıkılaşmaya yönelik adımlarından daha az etkilenebiliriz. Aksi takdirde dışarıda sıkılaşma içeride artan enflasyon ekonominin çarklarını zorlayabilir. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar