Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek
Yazın ruhunu severim. Güneşin ışığı ruhumuzu aydınlattığı gibi sıcaklığı içimizi ısıtır. Bu ruh hali hayallerimizi tazeler, umutlarımızı çoğaltır. Bu sene yaz aynı etkiyi yapacak mı belli değil.
Kendi özelimizde ruhsal bir sorunumuz var. Bu soruna Fenerbahçe Beko’nun Avrupa şampiyonluğu da derman olmamış gözüküyor. Fenerbahçe’de işler hala karışık. Fenerbahçe karışık olunca bizim ruh halimiz de karışıyor. Bekleyip göreceğiz... Fenerbahçe Türkiye’nin küçük bir kopyası gibidir. Kavga edecek hiçbir konu bulunamaz ise kendi kendiyle kavga eder. Bugün yine yeniden aynı şeyleri yaşıyoruz.
Uluslararası ilişkilere yaz gelemiyor
Uluslararası ilişkilere gelir isek hala kış soğuğunu yaşıyoruz. Gazze’de insanlık suçu işlenmeye devam ediyor. ABD-İran görüşmeleri bir türlü sonuca ulaşamıyor. Suriye’deki gelişmeler ise bizlere ışık vermekten uzak. Ukrayna-Rusya çatışmalarını sonlandıracak bir anlaşma hala çok yakın değil. Bizim için işin sorunlu yanı tüm bu çatışma bölgelerinin hemen yanı başımızda yer alması.
Yeniden İstanbul
Rusya-Ukrayna görüşmeleri bir kez daha İstanbul’da yapıldı. Taraflar daha önce yine İstanbul’da aldıkları ilke kararları temelinde görüştüler. Dış İşleri Bakanı Fidan’ın Kiev ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde, Trump, Putin ve Zelenski’nin bir araya gelmesiyle sorunun çözümünde hızlı bir sonuca ulaşılabileceği vurgusu yapıldı. Aynı söylemi Erdoğan’da tekrarladı. Ancak Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, “önce, iki ülke arasında doğrudan müzakereler yoluyla sonuç alınması gerekir” açıklamasıyla Rusya’nın liderlerin buluşması için şartını ortaya koymuş oldu.
Ukrayna ise planlanan İstanbul görüşmelerine katılmadan önce Rusya’nın barış önerilerini görmek istiyor. Peskov bu talebe karşılık çalışmaların son aşamada olduğunu yakında bir belge ortaya koyacaklarını söyledi.
Burada en merak edilen Rusya’nın şartlarının ne olduğu. Geçen sene Mart ayında Wall Street Journal, Putin’in barış koşullarını içeren 2022 tarihli belgeyi paylaşmıştı. Belgede en önemli madde Ukrayna’nın “askeri bloklara katılmayan, daimî olarak tarafsız bir devlete” dönüştürülmesiydi. Trump’ın açıklamaları bakıldığında bu konuda büyük bir sorun olmayacak gibi. Rusya bu talebinin NATO ve Ukrayna tarafından yazılı bir taahhüde dökülmesini isteyecektir.
Belgede Ukrayna ordusunun küçültülmesi, asker ve tank sayısından füzelerinin azami atış menziline kadar birçok şeyin sınırlandırılması ve yabancı silahların kullanılmasının yasaklanması talep ediliyor. Bunların yanında Rusya, Rusçanın devlet daireleri ve mahkemelerde Ukraynacayla eşit şekilde kullanılmasını istiyor.
Yani kısacası Rusya, NATO’yla arasında güçlü olmayan, kendisine daha bağlı bir tampon ülke istiyor. Belgedeki diğer önemli talep ise Rusya’nın 2014’te ilhak ettiği Kırım’ın toprağı olduğunun kabulü. Yine Trump’ın açıklamalarından bu konuda da büyük bir sorun yaşanmayacak gözüküyor. Ancak sorun yalnızca Kırım ile çözülecek gibi durmuyor. Rusya, Eylül 2022’de, yaptırdığı sözde referandumla Ukrayna’nın doğusunda işgal ettiği Luhansk, Donetsk, Herson ve Zaporijiya bölgelerini resmi olarak ilhak ederek kendi topraklarına kattığını açıklamıştı.
Masayı bozmak istemiyorlar
Trump, Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı son büyük saldırı sonrası sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Putin’in çıldırdığını” yazarken önemli bir ifade kullanıyor. “Putin’in her zaman Ukrayna’nın tamamını istediğini söylemiştim sadece bir kısmını değil. Şimdi belki de bu doğru çıkıyor ama eğer bunu yaparsa bu Rusya’nın çöküşüne yol açar.”
Gerçek bu ifadede saklı. Rusya, çoğunluğunu Rus nüfusun oluşturduğunu iddia elde ettiği bu bölgelerden çekilmek istemiyor. Bu durumun Batı tarafından kabul edilip edilmeyeceği ya da hangi şartlarla (federatif, konfederatif ) kabul edileceği ve tabii ki Rusya’nın bu kabule ne kadar sıcak bakacağı görüşmelerin merkezinde olacak.
Rusya’nın yoğunlaştırdığı saldırılar “istersem Ukrayna’nın tümünü alırım” mesajının bir parçası. Diğer bir ifadeyle “Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek...” amacı taşıyor. Ukrayna’nın cevabı ise “sıtmaya razı olmayacağım, taviz vermek zorundasın” oldu.
Tüm bunlara rağmen İstanbul’da görüşme gerçekleşti. İki tarafta masayı bozan olmak istemiyor. Görünen o ki bir ateşkes yapılmadan diplomasinin sürdürülmesi giderek zorlaşacak…