Önce ekonomi

Trump başa geldiğinden beri dünyanın dış politika gündemi neredeyse tama­men dolu. Hiçbir konuya da tam konsantre olabildiğimiz söylenemez. Panama derken, Grönland’a, oradan Danimarka’ya, oradan Çin’e bir daha Kanada’ya, Rusya’ya, Uk­rayna’ya, Gazze’ye.

Çok hızlı değişen dün­ya gündemi daha da doğrusu değiştiren bir Amerikan Başkanı var karşımızda. Doğal olarak dünyanın hemen hemen her ülkesin­deki politika yapıcılar, uzmanlar ve halklar; Trump’ın kendi bölgeleri ya da ülkeleriyle alakalı alacağı kararlara konsantre.

Oysaki Trump’ın gücünü aldığı Amerikan iç siya­seti, dış politikadan o kadar da etkilenmi­yor. Dış politika gündemi halkın kararlarını, birçok kişinin düşündüğü kadar ya da biz­leri etkilediği kadar etkilemiyor. Meksika Körfezi’nin adının Amerika Körfez’i olma­sı halk nezdinde çok da önemli değil. Gazze, Panama, Ukrayna’nın nerede olduğunu bil­meyen bir sürü Amerikalı var. Trump'a bu gücü veren; ekonomiyi ve Amerika’yı güç­lendireceği söylemleri ve bu politikaları ol­du.

Musk’a destek yüzde 42

Daha geçen gün yapılan bir ankette, her anketi genelde paylaşmam; Trump'ın eko­nomi politikalarını halkın sadece yüzde 32’lik bir kesiminin desteklediğini gösteri­yor. Bununla beraber halkın yüzde 58’i enf­lasyonla mücadeleyi en büyük umut olarak görüp, Trump’ı bu noktada hâlâ tam bırak­mış değiller. Orantılı bir şekilde partilere dağılmış, yetişkinlerle yapılmış bu anket­te; Trump’ın göç politikaları (en kuvvetli ol­duğu alan) yüzde 55 destek görüyor. Trump, Elon Musk'a federal hükümetin daha ve­rimli çalışma politikaları ve federal devle­tin giderlerini azaltma projesi için verdiği yetkiye halkın desteği yüzde 42. Meksika Körfezi’nin adının Amerika Körfezi olması yüzde 30 destek görmüş durumda. Amerika Birleşik Devletleri’nin Gazze’yi devralma­sı konusu; sadece yüzde 25 destek görmüş. Sözün özü; kimsenin Amerikan dış politika­sında ne olduğu konusu, ekonominin gidişa­tı kadar umurunda değil. Bu da çok doğal bir reaksiyon.

Limitleri ekonomi belirleyecek

Trump koltuğa daha yeni oturdu ve bah­settiğimiz kişi Trump bile olsa, en az bir se­ne mevcut Başkan’a politikalarını hayata ge­çirmesi için süre tanınır. Bu yazılı olmayan bir kural gibidir. Ancak bir gerçek de var ki; Trump bu süreyi bazı politikalarıyla muhte­melen kısaltıyor.

Federal devletteki işten çı­karmalar, üstüne enflasyonda çok da gözle görülebilir bir değişimin olmayışı, diğer po­litikalar nasıl seyrederse etsin Trump’a çok ciddi güç kaybettirecektir. Süleyman Demi­rel’in dediği gibi; “iktidarları tencere götü­rür”. Herkes her ülkede birçok konuyu ko­nuşur, anlatır, tartışır ama neticede ekono­minin gidişatı, ne kadar şaşaalı bir şekilde iktidara gelseniz de hatta geleli sadece bir ay bile olsa iktidarınızın temellerini sarsar.

İşte Trump’ın durumu net bir şekilde bu­dur. Ne yaparsa yapsın ekonomide, kısacası seçmeni etkileyen birincil parametrede kısa zamanda bariz bir iyileşme görülmezse bu Trump’ı kısa zamanda zora sokar. Diyebilir­siniz ki önünde bir daha seçim yok, niye ka­muoyundaki gelişmeleri çok da umursasın. Çünkü ne Amerikan Devleti ne Cumhuriyet­çi Parti ne de Başkanlık Makamı Trump’dan ibaret değil. Dün o koltukta başkası vardı, yarın başkası olacak. Trump'ın söylem ve politikalarının limitlerini Amerikan ekono­misindeki gelişmeler ve ekonominin gittiği güzergâh belirleyecek.

Neyi, ne kadar yapacağının kriteri

Güçlenen bir Amerikan ekonomisi, dış politikada istediği gibi hareket eden bir Trump meydana getirir. Çok marjinal ka­rarlar almadıkça, Amerikan dış politikasını kökten sarsmadıkça, ekonomi iyi ise kimse dönüp de Trump’a Gazze’de ne yaptın, Uk­rayna liderine niye öyle söyledin diyemez. Ama içeride işler karışırsa, Amerikan eko­nomisi sıkıntıya girerse, beklenen ekono­mik kalkınma bir an önce sinyallerini olum­lu anlamda vermezse o zaman dış politika­da Trump’ın eli kolu bağlanır. Alacağı her karar, atacağı her adım, gideceği her istika­met Amerikan iç siyaseti tarafından durdu­rulur ve bloke edilir. Kısacası Trump’ın neyi ne kadar yapacağını bize kimse değil Ameri­kan iç siyasetindeki politikaları, daha da net olmak gerekirse Amerikan ekonomisindeki kısa vadeli başarısı gösterecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar