Referandum piyasalar üzerindeki siyaset etkisini bitirdi mi?

Üzeyir DOĞAN
Üzeyir DOĞAN PİYASANIN İÇİNDEN

Son altı aydır ülke gündemiyle birlikte piyasaları da etkisi altına alan referandum süreci bu pazar geride kalmış oldu. Kesin olmayan sonuçlata göre referandum %51,41 oy oranı ile kabul edildi. Referandum sonrası Başbakan’ın ve Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamalarda seçim tarihi olarak 2019’u işaret etmeleri en azından kısa vadede bu yönde bir belirsizlik oluşmasını engelledi. Buna karşın idam tartışmaları ve bu konu bağlamında Avrupa birliği ile ilşkilerin kopma ihtimali ise piyasadaki iyimser havayı sınırladı. Bu konular dahil olmak üzere referandum sonrası yol haritası hakkında daha net değerlendirmenin ilk Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yapılması beklenebilir. Son haftalarda yurtiçi piyasalarda orta vadeli trendi belirlemede referandumun sonucundan çok, referandum sonrasında siyasilerin vereceği mesajların ve uluslararası piyasalardaki ana trendin etkili olduğunu vurgulamaya çalışıyorduk. Referandum sonrası ilk piyasa tepkisi de bizi şimdilik haklı çıkardı. Ancak referandumun geride kalmış olması, siyasetin fiyatlamalar üzerindeki etksinin kalktığı anlamına da gelmiyor. Yeni bir referandum ihtimalini dahi akla getiren idam tartışmaları, OHAL’in uzaması, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş ile ilgili düzenlemeler, olası kabine değişikliği gibi bir çok konu siyasetin bir süre daha ekonomik verilerin önünde yer bulmasına neden olacak. Bununla birlikte global ölçüde de siyaset ve jeopolitik riskler de ekonomik verilerin önünde yer almaya devam ediyor. İngiltere’de erken seçim söylemi yeni bir belirsizliğe kapı aralıyor. Avrupa seçim takvimi yoğunluğunu koruyor. Trump’la birlikte ABD’nin global ölçüdeki askeri etkinliğini artırma çabası, Suriye’de Rusya ve İran ile Kuzey Kore’de de Çin ile ilişkilerin gerilme ihtimalini artırıyor. Tüm bu gelişmeler refarandum geride kalmış olsa da piyasaların asıl göstergeleri olan ekonomik verilere dönme ihtimalini azltıyor. Özetle referandum geride kalmış olabilir ancak, yılın ilk çeyreğinde de ifade ettiğimiz “2017’de Merkez Bankası Başkanlarının Yerini Politikacılar Alacak” görüşümüzü korumaya devam ediyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar