Rosatom atık oranını düşüren yeni teknolojiler geliştirdi

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Dünyada inşaatı devam eden 25 nükleer santraldan 22’sini yapan Rosatom, nükleer kaynakların en iyi şekilde kullanımını sağlamak için ileri teknolojileri yatırımlarına devam ediyor. Kuruluş, geliştirdiği teknoloji ile üretilen nükleer atık miktarını önemli ölçüde azaltmayı amaçlıyor.

Rosatom, geliştirdiği teknoloji ile daha az hammadde kullanmayı ve atık oranını düşürmeyi hedefliyor. Aralarında Mısır, Türkiye, Hindistan, Bangladeş, Çin gibi ülkelerin bulunduğu, dünyada inşaatı devam eden 25 nükleer santralın 22’sini yapan Rosatom’un Genel Müdürü Aleksey Likhachev, nükleer atık miktarını düşürecek teknolojiler geliştirdiklerini açıkladı.

DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Aleksey Likhachev, “Bugün dünyada 25 nükleer güç ünitesi inşa ediliyor. Bunların 22’sini Rosatom inşa ediyor. Bu, uluslararası pazarın yüzde 88’ini oluşturuyor. Dolayısıyla yabancı sipariş portföyümüz tüm rakiplerin toplamından daha geniş. Ülkemizde nükleer enerjiyi aktif olarak geliştiriyoruz. Rusya’da şu anda aktif inşaat aşamasında olan 3 güç ünitesi var; 2’si Kursk NGS’de ve 1’i Leningrad NGS’de” diye konuştu.

Nükleer atık miktarı azaltılacak

Nükleer enerjinin gelecekteki ana hatlarını şekillendiren trendlerden birini de kullanılmış nükleer yakıt sorununu çözmek için tasarlanan kapalı nükleer yakıt döngüsü teknolojilerinin oluşturulduğuna dikkat çekiliyor.

Rosatom, nükleer kaynakların en iyi şekilde kullanımını sağlamak için ileri teknolojileri geliştiriyor. NGS, BN-800 hızlı nötron reaktöründe MOX yakıtına geçişi kutlanırken, bu önemli gelişme, sürdürülebilir bir kapalı nükleer yakıt döngüsüne yönelik atılmış büyük bir adım oldu. Bir sonraki adımın ise en yaygın VVER tipi reaktörlerde MOX yakıtının kullanılması olacağı öngörülüyor.

Rosatom Genel Müdürü Likhachev, bu konuda şunları söyledi:  “İlgili testler Rosatom uzmanları tarafından halihazırda yürütülüyor. Modern nükleer enerjinin hafif su termal reaktörlerine dayandığı göz önüne alındığında, yeniden işlenmiş kullanılmış nükleer yakıta dayalı yakıtın kullanılması, nükleer enerji endüstrisinin kaynak tabanını kat kat genişletmeyi ve üretilen nükleer atık miktarını önemli ölçüde azaltmayı mümkün kılacaktır.”

Rosatom’dan verilen bilgide, VVER reaktör tesisleri için, VVER-1000 reaktörlerindeki tüm çalışma döngüsünü başarıyla tamamlayan ve artık tam kapsamlı yakıt demetlerinin bir parçası olarak kullanılan uranyum-plütonyum REMIX yakıtının da geliştirdiği aktarıldı.

“Nükleer kapasite 2050 yılında 3 kata çıkacak”

 Sürdürülebilir enerji çözümleri bulma çabasıyla dünya, eşi benzeri görülmemiş bir ilerleme ve yenilik fırsatı sunan nükleer endüstriye yöneliyor. Geçen yılki COP28 İklim Konferansı’nda küresel nükleer kapasiteyi 2050 yılına kadar üç katına çıkarmayı hedefleyen Net Sıfır Nükleer Endüstri Taahhüdünün açıklanması önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.

Rosatom Genel Müdürü Likhachev, “Elbette Rosatom da bu girişime katıldı. COP28 Üyeleri, nükleer enerjiyi net sıfır karbon emisyonu hedeflerine ulaşmada kritik bir unsur olarak kabul ediyor ve yenilikçi finansman mekanizmaları da dahil olmak üzere nükleer enerji projelerine yatırımı desteklemeyi taahhüt ediyor. Girişim, mevcut nükleer santrallerin iklim değişikliğiyle mücadeleye katkısını en üst düzeye çıkarmayı ve yeni nükleer teknolojilerin gelişim hızını artırmayı amaçlıyor. Bu girişim sürdürülebilir enerji geleceği vizyonumuzla tutarlı” dedi.

 “Küçük NGS’ler kalkınmada eşitlik sağlayacak”

 Küçük NGS'lerin yaygın kullanımı, dünyada nükleer enerjinin kullanım olanaklarını önemli ölçüde genişleteceğini, büyük ve küçük devletler arasında bu yönde eşitlik sağlayacağını savunan Rosatom Genel Müdürü Likhachev, “Rosatom şu anda dünyada küçük kapasiteli bir NGS için modern bir tasarım yapan ve bunu hayata geçiren tek nükleer oyuncu. Rosatom 10 MW’a kadar kapasiteye sahip Shelf-M mikroreaktör projesini de hayata geçiriyor. Bu teknolojiye dayalı ilk santrali 2030 yılına kadar faaliyete geçirmeyi planlıyoruz” dedi.

Kuzey Deniz Rotası istikrarlı bir rota

Kuzey Denizi Rotası’nın altyapısının ve buzkıran seyrüseferinin geliştirilmesi, Rosatom'un en önemli faaliyetlerinden birini oluşturuyor. Bu rotada  seyrüseferi sağlamak için tasarlanan dünyanın tek nükleer enerjili buzkıran filosu da Rosatom tarafından işletiliyor.

Son dönemde uluslararası iş dünyasının Kuzey Deniz Rotası’nın transit potansiyeline ilgi gösterdiği, bu rota üzerinden konteyner transitini çevresel açıdan sürdürülebilir ve istikrarlı ek bir rota olarak gördüğü kaydediliyor.

“Temiz enerji; geleceği birlikte yaratmak”

Küresel nükleer endüstrinin en önemli kongre ve sergi etkinliklerinden biri olan Uluslararası ATOMEXPO-2024, bu yıl 25-26 Mart’ta Soçi'de gerçekleştirildi. Forum, devlet kurumlarının başkanlarını, küresel nükleer endüstrideki büyük tedarikçileri ve şirketleri, kamu kuruluşlarını ve dünya genelinden uzmanları bir araya getirdi.

Forumun bu yılki ana teması, “Temiz Enerji: Geleceği Birlikte Yaratmak” olarak belirlendi. Forumda iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik ulusal stratejilerin uygulanmasında nükleer enerjinin rolü tartışıldı. Forum kapsamında, nükleer endüstri tedarikçilerinin sergisi de ziyaretçilerle buluşurken forumun asıl odak noktası, küresel nükleer endüstriyle ilgili gelecekteki konuların tartışıldığı iş programı oldu.

Akkuyu’da ilk test elektriği bu yıl üretime hazırlanıyor

Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesinin 1'inci ünitesinde ilk test elektriğini bu yıl üretmeyi planladıklarını bildirdi.

 Akkuyu NGS projesinin dünyanın en büyük nükleer inşaat projelerinden biri olduğunu anımsatan Zoteeva, santralin teknolojik anlamda birçok farklı ve kendine has özelliği içinde barındırdığını söyledi. Zoteeva, inşa edilen ünitelerin en son güvenlik sınıfına sahip olduğunu ve santrali iç ve dış etkenlere karşı dayanıklı hale getirdiğini kaydetti.

Zoteeva, santralin inşası aşamasında izlenen yöntem ve modele de dikkati çekerek, "Bu özgün modeli başarıyla nihayete erdirmek için her türlü gayreti sarf ediyoruz” dedi. Akkuyu NGS'nin projesinde gelinen aşamaya da değinen Zoteeva, santralin ilk güç ünitesin ve ilgili tüm altyapı tesislerinde genel inşaat aşamasının tamamlandığını söyledi. Mersin'in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS, toplam 4 bin 800 megavat kapasiteye sahip 4 reaktörden oluşacak. Akkuyu NGS'de, ilk reaktörün bu yıl devreye alınması hedefleniyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar