Sanayi üretimi sürpriz yaptı
Yılın ilk iki ayında düşüş kaydeden sanayi üretimi martta hem aylık hem yıllık bazda arttı. İç ve dış koşullar yüzünden artan kırılganlık ve akim kalan faiz indirim süreci, sanayide canlanmanın izleyen dönemde devam olasılığını azaltıyor.
Martta toplam sanayi üretimi aylık bazda yüzde 3,4 oranında, yıllık bazda da yüzde 2,5 oranında artış gösterdi. Girilen faiz indirim süreci paralelinde, ayın başında sanayicilerin ekonomik koşullarda iyileşme beklentisindeki artışın, sanayideki canlanmada etkili olduğu tahmin ediliyor. Ancak 19 Mart sonrası patlak veren iç ve dış şoklarla artan kırılganlık ve faiz indirim sürecinin akim kalması, sanayideki canlanmanın devam olasılığını azaltıyor.
2025 frenle başlamıştı
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre sanayi üretimi iki ay aradan sonra yeniden artışa geçti. Temmuz 2023’ten beri devam eden parasal sıkılaştırma ve yüksek faiz döneminde aylarca süren kan kaybının ardından yeniden faiz indirim sürecine girilen 2024’ün son iki ayında sanayide başlayan belirgin canlanma 2025’in ilk iki ayında devam etmemişti. Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesine rağmen ocakta yeniden frene basan sanayide aylık bazda yüzde 2,5, yıllık bazda yüzde 3,2 gerileyen sanayi üretimi, faizin pas geçildiği şubatta da aylık yüzde 1,6 ve yıllık yüzde 1,7 düşüşle bu eğilimi sürdürmüştü.
Madende işler hızlandı
Ana sektörlerden madencilik ve taş ocakçılığının üretimi aylık yüzde 8,2, yıllık yüzde 4,9 arttı. Endeksteki ağırlığına göre bu sektörün üretim artışı toplam sanayi üretimindeki değişime aylık bazda 0,4, yıllık bazda 0,4 puan pozitif katkı yaptı. Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı endeksi ise martta aylık bazda yüzde 3,5 düşerken, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,1 artış kaydetti. Aylık bazda toplam sanayi üretimindeki artışı 0,2 puan aşağı çeken sektörün performansı, yıllık bazda ise 0,4 puanlık pozitif katkı olarak yansıdı.
Canlanma devam eder mi?
Merkez Bankası 6 Mart toplantısında politika faizini 250 baz puan daha indirerek yüzde 42,5’e kadar düşürmüş, kasımdaki yüzde 50’lik düzeye göre toplam indirim 7,5 puana ulaşmıştı. Bunun mart ayında sanayideki canlanmada etkili olduğu tahmin ediliyor. Merkez Bankası’nın martta reel sektörde gerçekleştirdiği, ancak ayın 1-15’inci günleri arasında alınan yanıtlara dayanan İktisadi Yönelik Anketi de işyerlerinin, üretimi artırma azmini ortaya koymuştu. Ancak izleyen dönemdeki iç ve dış gelişmeler yüzünden faiz indirim süreci akim kaldı. 19 Mart’ta İBB operasyonuyla başlayan yargı operasyonları ile artan siyasi gerilim bir kırılma yarattı. Nisan başında ABD’nin açıkladığı ve birçok ülkeye fahiş gümrük vergileri içeren şok tarife ile kızışan küresel ticaret savaşları ile küresel planda artan kırılganlık buna eklendi. Piyasalarda baş gösteren dalgalanma üzerine Merkez Bankası bir yandan kuru baskılamak için rezerv yakarken, faizi de nisanda yeniden artırarak yüzde 46’ya çıkarmak zorunda kaldı. Bu ay faiz toplantısı yapmayacak olan bankanın haziran toplantısında faizi sabit tutacağı görüşü ağırlıkta, ancak artırılması gerektiği görüşleri de dile getiriliyor. İç ve dış koşullar yüzünden girilen yeni süreç, sanayi üretiminde martta yaşanan canlanmanın devamını tehdit ediyor. Sanayi üretiminde izleyen dönem için artış eğiliminin göstergesi olan hammadde/ ara malı ithalatının martta düşüşe geçmesi ve Merkez Bankası’nın nisan ayı reel kesim güven endeksindeki düşüş de bu olasılığa işaret ediyor.