Sarayla halkı buluşturan marka: McVitie's

Robert McVitie ile başlayan, Charles Price ile markalaşan, Sir Alexander Grant ile tatlanan McVitie's’in takımına katılan her oyuncu, şirketin geleceğini şekillendirip, güçlendirdi. Takımın son oyuncusu Ülker Ailesi’nden İngilizlerin ilk beklentisi de McVitie's’in hem tarihini hem de tarifini korumasıydı.

Köklü markaları almak ço­ğu zaman büyük mağlu­biyetleri doğuruyor. Ta­rihi asırlara yayılan, toplumlarla bütünleşen, ülkelerle özdeşleşen markaları bünyeye katmak sade­ce paranızın gücünü değil; öngö­rünüzü, sektörünüzdeki yerini­zi, saygınlığınızı, en önemlisi de takım çalışmasına olan bakışını­zın yüksek olmasını gerektiriyor. Kültürlerin yabancılık çekmesi, dil sorunu, markaya olan inanç gibi değerlerde yaşanan başarı­sızlık, küresel ekonomi tarihinin marka hurdalığına yenilerinin eklenmesini sağlıyor. Yıldız Hol­ding, bu zorlu yolculuğu başarıy­la sürdüren ender şirketlerden. Belçikalı Godiva ile başlayan, ABD’li DeMet’s Candy ile devam eden Yıldız Holding’in satın alma sürecindeki en önemli ve zorlu­su United Biscuits oldu. Dünya­nın hemen hemen her kıtasında üretim yapan İngiliz United Bis­cuits’i Türk bir şirketin deyim yerindeyse ‘sindirmesi’, özellik­le Batılılar tarafından zor bir sü­reç olarak görünüyordu. 3 milyar dolarla Türk ekonomi tarihinin en büyük satın alma işiydi ayrı­ca. Tarihi Yıldız Holding’den da­ha eski olan onlarca markayı bir şemsiyede buluşturmak büyük çaba istiyordu. Ancak gelinen noktada Yıldız Holding, İngiliz­lerin bile tedirginlikle izlediği bu işlemi başarıyla gerçekleştirdi. İşte bu devasa marka için mayıs ayı oldukça önemli bir yere sahip.

Her ne kadar İskoç tarihçiler 1830’u yani bundan 195 yıl önce­sini McVitie's’in başlangıcı ola­rak görse de markanın hikayesi, 1839'da Robert McVitie adlı bir fırıncı çırağının hayalleriyle İs­koçya’nın Edinburgh kentinde başladı. 1843 yılında Edinbur­gh'daki Charlotte Meydanı'nın hemen batısında yer alan 14 Charlotte Place (daha sonra Ran­dolph Place olarak yeniden ad­landırıldı), ikinci McVitie's ma­ğazasının bulunduğu yeri açan Robert McVitie, üretim takımı­na katılan isimlerle markanın kü­resel yolculuğuna adım attı. Yani ileride dünya bisküvi pazarının en önemli oyuncularından biri olacak olan McVitie's, bir takım çalışmasının ve kişilerin katkıla­rıyla marka yolculuğunu yaşadı. 1888’de Charles Price, markalaş­manın ilk adımını attı ve McVi­tie & Price olarak bilinen ilk hali­ni alır. Ancak asıl ününü, takıma katılan ikinci isim olan Alexan­der Grant ile yakalar. Grant, ünlü McVitie’s Digestives bisküvisi­nin orijinal tarifini geliştirir. Bu tarif o günden bu yana McVitie’s gizli tutuluyor.

Sarayla halkı buluşturan marka: McVitie's - Resim : 1

Beatles’ı az daha dağıtıyordu

Grant’ı Sir ve Baron unvanla­rıyla onurlandıran, onun büstle­rini hatta heykellerini yaptıran bu tarif, İngilizlerin günlük haya­tında önemli bir hale geldi. Sere­moni şeklinde içilen çayın yanın­da yenilen en ünlü bisküvi olan bu ürün, dünyaca ünlü müzik gru­bu Beatles’ı bile etkilemişti. Hat­ta 1969 yılında çıkan Abbey Road için yapılan bir kayıt seansı sıra­sında George Harrison ve John Lennon arasında çıkan bir kavga­nın sebebi bir kutu McVitie's Di­gestives’dı.

Kral ve kraliçelerin pastacısı

İngiliz Kraliyet Sarayı’nın da vazgeçilmezi olan McVitie's 1893'te York Dükü ve Prenses Mary'nin, yani Kral George V ve Kraliçe Mary'nin kraliyet düğü­nündeki 2 metre yüksekliğinde­ki pastayı üretti. 1947'de Pren­ses Elizabeth (Kraliçe II. Eliza­beth ) ve Philip Mountbatten’ın düğünün de de McVitie's imza­sı bulunuyordu. Hatta 2011'de­ki Prens William ve Catherine Middleton’ın nikah şölenini de eklemek gerekiyor. McVitie's Di­gestives’ın babası Sir Alexander Grant’ı İngilizler yine bir mayıs ayında kaybetti. 12 Mayıs 1937'de VI. George ve Kraliçe Elizabet­h'in taç giyme törenine katıldık­tan sonra Grant, zatürreye yaka­landı ve 21 Mayıs’ta hayatını kay­betti.

Takımın son oyuncusu Ülker oldu

Ada tarihinin son yüzyılında en fazla sevilen isimlerinden olan ve yaptığı bağışlarla efsanele­şen Sir Grant’ın ardında bıraktığı McVitie's Digestive, bugün yılda 157 milyon sterlin değerinde çi­kolatalı satıyor. Firmanın verile­rine göre, üç İngiliz evinden biri haftada 2,31 sterlinlik bir paket tüketiyor. 2014 yılından bu ya­na Yıldız Holding bünyesine gi­ren ve Ülker ile tanışan McVitie's Digestives’ın 100’üncü yaş günü Londra olmak üzere Avrupa’nın birçok kentinde kutlandı. Geçen yıl İngiltere'de 80 milyonu aşan satış adediyle markalı bisküvi ka­tegorisinin en çok satan ürünü olan markanın Londra’da 100. yı­lına özel hazırlanan 'Chocolate Digestives Experience' mağaza­sı, 2-5 Mayıs'ta Londra Piccadil­ly Circus'ta ziyaretçileriyle bu­luştu. Etkinliğin açılışını Aman­da Holden, markaya özel yazdığı şiiriyle yaparken, Roman Kemp, Kimberly Wyatt, Dani Dyer ve Sir Trevor McDonald gibi tanınmış isimler de kutlamaya katıldı.

McVitie's, sürekli değişimle, yeni ürün ve yeni fikirle büyüyen bir dev haline geldi. Robert Mc­Vitie ile başlayan, Charles Pri­ce ile markalaşan, Sir Alexander Grant ile tatlanan McVitie's’in takımına katılan her oyuncu, şir­ketin geleceğini şekillendirdi, güçlendirdi. Takımın son oyun­cusu Ülker Ailesi’nden İngiliz­lerin ilk beklentisi de yaklaşık 2 asırlık McVitie's’in hem tarihini hem de tarifini korumasıydı. Öy­le de oldu. Satın almak; sadece cüzdanınızla değil, vizyonunuzla ilgili çünkü…

Sarayla halkı buluşturan marka: McVitie's - Resim : 2

NE ANLAMA GELİYOR?

Perge'yi kuran kahraman: Rixos

Türk turizminin küresel alan­da en büyük oyuncularından biri olan Rixos, Orta Asya, Orta­doğu, Kuzey Afrika ve Avrupa’da­ki büyüme planı önümüzdeki yıllarda daha geniş bir coğrafya­ya yayılacak. İlk kez bir Türk ote­li, Meksika ve Vietnam gibi uzak coğrafyalarda ‘her şey dahil’ sis­temiyle faaliyet gösterecek. 2000 yılında Fettah Tamince tarafın­dan kurulan Rixos, şimdilerde 9 ülkede 45 otele sahip. Türkiye dı­şında Birleşik Arap Emirlikleri’n­de 7, Mısır’da 7, Kazakistan’da 6, Suudi Arabistan’da 2, Katar’da 2 oteli bulunan zincirin Rusya, Ka­radağ ve Hırvatistan’da da birer halkası bulunuyor. En fazla kop­yası yapılan markalardan biri olan Rixos’un adını kullanan marka­lar da dikkat çekecek şekilde artı­yor. Gürcistan’ın Batum kentinde Grand Rixos Palace otelini, Lond­ra’da daha sonra adını ‘Ridos’ ola­rak değiştiren ‘Rixos Nike’ otelini, Mısır’daki Rixos restoranını gör­meniz mümkün.

Sarayla halkı buluşturan marka: McVitie's - Resim : 3

Peki, Türk devine ismini ve­ren Rixos ne anlama geliyor? Ya­nıtı bu topraklarda ve tarihte giz­li. Truva’daki savaşları ilham alan Rixos’un öyküsü, markanın kalesi Antalya’da başlıyor.

Yunan tarihçi Strabon'a göre, Truva Savaşı'ndan sonra Perge şehri, Mophos ve Kalkhas önder­liğindeki Argoslu kolonistler ta­rafından keşfedildi. Araştırma­lar, Akaların MÖ 2000 civarında Pamfilya'ya geldiğini doğruladı. 1953'te yapılan kazılarda, Perge şehrindeki Helenistik giriş ka­pılarının ön avlusunda MS 120 - 121 yıllarına ait yazıtlar keşfedil­di. Heykellerin altındaki yazıt­larda şehrin kurucuları olan yedi kahramanın adı yer alıyor. Mop­sos, Kalkhas, Labos, Machaon, Leonteus, Minyasas ve Rixos. İş­te bu ünlü Türk markası da günü­müz Antalya’nın temelleri olan antik kent Perge’nin kurucula­rından Rixos ve arkadaşlarından adını yaşatıyor.

HAFTANIN MARKASI

İlk milyoner kadın: Madam C. J. Walker

19’uncu yüzyılda doğan Afro-Amerikalı kadınla­rın iş hayatında yapabileceği iki iş vardı: Ya çamaşırcı kadın ola­caklardı... Ya da çamaşırcı kadın... 8 yaşında anne ve babasını kaybe­den, 14’ünde evlenen, 18’inde an­ne olan Sarah Breedlove’un (Bi­linen adıyla Madam C. J. Walker) öyküsü de bu anlamda özeldir. 20 yaşında dul bir halde iki çocuğuna bakmak zorunda kalan Breedlo­ve, ömrünün önemli bir kısmın­da günlük 1.5 dolara çamaşırcı­lık yaparken, 13 yıl içinde Birle­şik Devletler’de bir siyaha ait en büyük şirketin kurucusu, yöne­tim kurulu başkanı ve sahibi ol­du. Breedlove’ın başarısı da çalış­tığı çamaşırhanede başladı. Bu­har ve işin stresi nedeniyle saçları dökülen Breedlove, hâlâ keşfi bir sır olan Walker Saç Koruma Sis­temi’ni yarattı. ‘Saç Uzatan’ı ka­pı kapı dolaşarak satan Breedlo­ve, hayata başladığı yoksulluğu bir kenara bıraktı. Kapıdan kapı­ya satış sistemini Afro-Amerikan kadınlara uyarladı. Zamanla ba­yi sayısı 20 bini aşan Breedlove “Tarihte kendi kendine milyoner olan ilk kadın” oldu. Bu hafta Pa­zar günü, Anneler Günü. Breed­love’ı çalıştıran, onu milyoner ol­ma yoluna sokan da dul haliyle ço­cuklarını geçindirme telaşı oldu. Netflix’teki “Self Made: Inspired by the Life of Madam CJ Walker” filmi de işte o şahane başarı öykü­sünü anlatır. Platformda 2020'de yayınlanan ve Octavia Spencer'ın Breedlove’ı canlandıran rolü, ‘En İyi Başrol Kadın Oyuncu’ dalın­da Primetime Emmy Ödülü'nde adaylığa götürdü.

Breedlove’un açtığı yolda günü­müzde başka bir Afro-Amerikalı yürüyor: Medya kraliçesi Oprah Winfrey. 32 yaşında yani 1986’da milyoner olan Winfrey, 2003’te 49 yaşındaydı ve tarihte kendi kendine milyarder olan ilk kadın olarak tarihe geçti.

O da Breedlove gibi Afro-Ame­rikalı…

Sarayla halkı buluşturan marka: McVitie's - Resim : 4

Yazara Ait Diğer Yazılar