Seçmen bugüne (algı), ekonomi geleceğe (olgu) bakar

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Seçim sonrası en önemli ekonomik gös­tergelerden olan 2023 1.çeyrek bü­yüme rakamları açıklandı. Bu açıkla­nan ekonomik göstergenin seçim sonuçla­rı ile olan ilişkisini değerlendirmek istiyorum. Buna göre Ekonomide büyüme, üretimin artması ve verimliliğin yükselmesiyle el­de edilen bir kazançtır. Ekonomik büyüme­de, ekonomik refahı arttırması, işletmele­rin büyümesi ve istihdamın artması beklenir. Ayrıca ekonominin büyümesi ile bir ülkenin mal ve hizmetlerinin üretiminin artması anlamına da gelir. Bu da daha fazla istihdam, daha yüksek gelirler ve daha yüksek yaşam standartları anla­mına gelir. Ancak, büyüme, şirketlerin kârlılıkla­rını arttırarak, yatırımcıların daha fazla kar elde etmelerine de yardımcı olur. Böylece, ekonomik büyüme toplumun çeşitli kesimlerine fayda sağ­lar. Büyüme kendi içerisinde çeşitlere ayrılır;

1. Gerçek (Reel) büyüme: Ekonomik büyüme­nin hacmi değil, ekonomide yaratılan mal ve hiz­metlerin kalitesi ve çeşitliliği ile ölçüldüğü büyü­me çeşididir.

2. Nominal( Cari) büyüme: Ekonomik büyü­menin mevcut fiyatlarla ölçüldüğü büyüme çe­şididir.

3. Aşırı(İç talep ağırlıklı) büyüme: Ekonomide­ki üretim ve tüketim faaliyetlerinin hızla artması sonucu ortaya çıkan büyüme çeşididir. Bu büyü­me, kaynakların hızla tüketilmesi ve ekonomik dengelerin bozulması nedeniyle sürdürülemez.

4. Sürdürülebilir (Dengeli) büyüme: Kaynak­ları verimli bir şekilde kullanarak ortaya çıkan, ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan dengeli bir büyüme çeşididir.

5. İçsel (Verimlilik) büyüme: Ekonomik büyü­menin kaynaklarındaki verimliliğin artması, tek­nolojik gelişmeler ve yenilikler ile gerçekleştiği büyüme çeşididir.

6. Dışsa (İhracatçı) büyüme: Ekonomik bü­yümenin ihracata dayalı olarak gerçekleş­tiği büyüme çeşididir. Bu büyüme, ulusla­rarası ticaret ve yatırımlar ile desteklenir. Büyüme yönetiminin ana hedefleri arasında eko­nomik istikrar, enflasyonun kontrolü, işsizliğin azaltılması, gelir dağılımının düzenlenmesi ve finansal istikrar yer alır. Bu hedeflerin sağlanma­sı için, birçok politika ve araç kullanılır. Örneğin para politikası, mali politika, döviz kuru politika­sı, ticaret politikaları ve makroekonomik istik­rar politikaları, büyüme yönetiminde önem taşır. Büyümenin kaynakları değerlendirildiğinde ise aşağıdaki gruplar karşımıza çıkacaktır.

1) Ar-Ge ve teknoloji yatırımları: İlerlemiş tek­noloji ve yenilikçi ürünlerin üretilmesi, verim­lilik artışı ve rekabet gücü açısından önemlidir.

2) Yatırım ve sermaye birikimi: Yeterli serma­ye birikimi olmadan üretim artışı ve yeni işletme­ler açmak mümkün değildir.

3) İnsan kaynakları: Nitelikli ve eğitimli iş gü­cü, üretim süreçlerinde verimliliği artırır ve eko­nomik büyümeyi tetikler.

4) Dış ticaret: İhracatın artması, ülkenin dö­viz rezervlerini artırır ve ticaretin gelişmesi, ülke ekonomisinin büyümesine katkı sağlar.5) Doğal kaynaklar: Doğal kaynaklar ekonomik büyümeye katkı sağlayabilir ancak uzun vadede sürdürüle­bilir olması önemlidir.6) Mali politikalar: Yatırım ortamının iyileştirilmesi, vergi politikalarının destekleyici olması, para politikalarının uygun yönetilmesi, ekonomik büyümeyi destekler.

Yukarıdaki başlıklar Ülkemizin sürdürülebilir ekonomik bir refaha ulaşması için yapması gere­ken yapısal dönüşümünde başlıklarını oluştur­maktadır.

Bu kaynakların doğru zamanda ve doğru sevi­yede oluşturulması sürdürülebilir ve hakça pay­laşımın sağlandığı bir yapıyı da beraberinde ge­tirecektir.

Bugün açıklanan büyüme rakamlarına baktı­ğımızda ise ( 2023 1.çeyrek bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %4 büyüdü) ekonomide yaşanan volatilitenin siyasi sonuçlarının olması beklenir­ken, mevcut politikaların devamına yönelik seç­menin tercihte bulunmasını şu şekilde yorumla­yabiliriz

Ana istihdam kaynağı olan hizmetler sektörü­nün %12,4 düzeyinde büyüyerek ekonomideki olumsuzlukların beklendiği kadar işsizliği art­tırmaması,

Depreme rağmen sanayi sektöründe küçülme­nin hissedilir düzeyde olmaması( -%0,7),

Harcama yönüyle milli gelir hesaplarına bakıl­dığında özellikle 2023 ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre ihracatın artışı ve hane halkı tüke­timlerinde öngörüldüğü kadar düşüşün gerçek­leşmemesi(%16,2),

Ve belki de en önemlisi, büyüme etkisinin 2023 ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre işgücü öde­melerinin %25,2’den %38 seviyesine çıkarması­dır. Bu şekliyle büyüme rakamları enflasyonun etkisinin en azından nominal olarak birey üze­rinde hafifletici etki yaratması olarak değerlen­dirilebilir

Son söz: Krizler iktidar değiştirir ancak ekono­mik olgular ekonomik algıların önüne geçtiyse…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar