Son ekonomik göstergeler ne söylüyor?

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Bugün sizlerle son hafta içinde açıklanan bazı makroekonomik göstergelerin satır aralarını yorumlamak istiyorum. Burada değerlendireceğim veriler

a) İnşaat maliyetlerinin değişimi.

b) İşgücü piyasalarındaki gelişme.

c) Haziran ayı finansal yatırım araçlarının reel getirilerin değerlendirilmesi.

A-İnşaat maliyetlerinin değişimi

Son yıllarda ekonomimizin en önemli sektörlerinden olan İnşaat sektörünün maliyetlerinde artışın devam ettiğini görüyoruz.

Ancak bu artış yıllık ÜFE (%40,42), yıllık TÜFE (%38,21) artışlarının üzerinde arttığı, yıllık dolar (%56) artışlarının altında olduğu da dikkat çekmektedir. Kısaca piyasa maliyetlerinin yansıdığı ama kur etkisinin daha tam yansımadığını ifade etmek mümkündür.

Sonuç, Önümüzdeki aylarda piyasalarda yavaşlama beklentisi düşünülecek olursa, İnşaat maliyetlerindeki artışın devam edeceği bunu karşılayamayan inşaat firmaları için riskli bir dönemin olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.

B-İşgücü piyasasında gelişmeler

Son açıklanan işsizlik rakamları (%9,5) son aylardaki en düşük değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekonominin temel iki hedefinden olan istihdam yaratma konusunda son aylarda iyileşme görülmektedir. Ancak burada vurgulanması gereken önemli bir unsur bulunmaktadır. Bu da işgücüne katılım oranıdır.

Tabloda da görüleceği gibi işsizlik oranı geçen sene aynı ayda yüzde 10,8 iken işgücüne dahil olmayanlar 29 milyon 955 bin kişi, Mayıs 2023 tarihinde ise yüzde 9,5 olarak gerçekleşen işsizlik değerinde ise 30 milyon 308 bin kişi olarak artmıştır.

Kısaca işsizlik değerlerinde manşet rakamda iyileşme görülürken esas yapısal istihdam piyasasını ifade eden işgücüne katılım oranında değişen olmamıştır. Bu oran bir yapısal performanstır ve orta gelir tuzağından çıkmak ve gelişmiş ekonomiler seviyesine gelmek istiyorsak yüzde 65 üzerine çıkartmak zorunda olduğumuz unutulmamalıdır.

C-Finansal yatırım araçlarının 2023 Haziran ayı getirileri

2023 Haziran ayında yatırım araçları içinde en yüksek kazancı nominal olarak yüzde 113 ve TÜFE düşüldükten sonra yüzde 54 ile BIST 100 getirdi. İkinci sırada ise külçe altın nominal olarak yüzde 45 TÜFE düşüldükten sonra yüzde 5 getirdi.

Yatırım araçları için özellikle borsanın bu artış trendi ekonomik temel göstergelerde beklenen değişime göre farklı bir yapı sergilemektedir. Diğer deyişle alternatifsizlik performansı göstermektedir. Ortodoks ekonomi politikalarının daha egemen ve faiz politikasının reel getiri vaat eden hale döndükçe bu getiri sıralamalarının da değişeceği öngörüsünde bulunmak yanlış olmayacaktır.

Seçim sonrası beklentiler halen sözlü yönlendirmeler ve uygulamalar ile istenen güçte piyasalara yansımamıştır. Halen mevcut bir zaman bulunmakla birlikte aynı yavaşlık devam ettiği taktirde eylül itibarıyla daha dalgalı piyasalar karşımıza çıkacaktır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar