TL’de kalmak ya da kalmamak: Enflasyon raporunun işaret ettikleri
“Gerçekler değiştiğinde, ben de fikrimi değiştiririm.” John Maynard Keynes
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son enflasyon raporu, teknik içeriğinin ötesinde yeni bir tartışma başlattı: Enflasyon tahmini mi yapıyoruz, yoksa hedeflemeye geri mi dönüyoruz? TCMB’nin bu raporla tanıttığı “ara hedef” kavramı, aslında 2002’den sonra uygulanan örtük/enflasyon hedeflemesi rejiminin yeni bir versiyonu. Burada iki kavram kritik:
Tahmin (forecast): Yıl sonu için beklenen resmi enflasyon (örn. 2024 sonunda %38).
Ara hedef (intermediate target): Bu tahmine ulaşmak için enflasyonun yıl içi izlemesi gereken patikadaki kilometre taşları (örn. 2024 ortasında %43 gibi).
Eğer ara hedefler tahminden düşükse, TCMB hızlı dezenflasyon hedefliyor ve “sıkı kalacağım” mesajı veriyor. Tersine daha yüksekse, yıl içi enflasyonun daha yapışkan seyredeceği ve düşüşün yıl sonuna bırakılacağı sinyali ortaya çıkıyor. TCMB, 2025 yılı için hedefi %24’te tutarken tahmin aralığını %25–29 olarak açıkladı. Bir diğer ifadeyle “limana yanaşmak istiyorum” diyor ama iskeleye uzaklığının en az 1 metre, en fazla 5 metre olabileceğini peşinen kabul ediyor. 2026 hedefi %16, tahmin aralığı %13–19. Bu genişlik, dezenflasyon sürecinin halen yüksek belirsizlik içerdiğini ortaya koyuyor.
Peki ara hedef–tahmin ayrışması ne anlama geliyor?
İletişim Çapası: Tahminlerin yanında piyasa beklentilerini yönetmek için yeni bir “ara çıpa” kullanılıyor.
Kararlılık Sinyali: Ara hedefler tutmazsa Merkez Bankası “gerekirse daha da sıkılaşırım” mesajı vermiş oluyor.
Risk Yönetimi: Patikadan sapma olasılığını önceden söyleyerek kredibilite kaybı sınırlandırılıyor.
Başarılı olur mu? Sorunun yanıtı, şartlarda gizli
“Planlar çoğu zaman işe yaramaz; asıl önemli olan planlama sürecidir.”
— Dwight D. Eisenhower
Enflasyon hedeflemesinin çalışması için ihtiyaç duyulan zeminde bugün ciddi aşınmalar var:
1- Parasal Aktarım Mekanizması Zayıf: Politika faizindeki değişikliklerin bankaların fonlama maliyetine, kredi faizlerine ve talebe yansıması gecikmeli ve düşük. TCMB’nin bir yandan 350 milyar TL fonlarken diğer yandan 911 milyar TL’yi piyasadan çekmesi, aktarımın ne kadar sağlıklı çalıştığı konusunda soru işareti yaratıyor.
2- Mali Baskınlık: Borç stoku GSYH’ye göre düşük görünse de faiz yükü, bütçe açıkları ve Türkiye Varlık Fonu/KOİ yükümlülükleri hesaba katıldığında borç çevirme oranı %135’lerde. Bu koşullar para politikasının alanını daraltıyor.
3- Finansal Baskınlık: Tahvil-bono piyasası derin değil; günlük işlem hacimleri ve adetler çok sınırlı. Sabit faizli uzun vadeli tahvillere talep yok. Swap piyasası da uzun vade beklentilerini fiyatlayacak kadar likit değil.
4- Dışsal Baskınlık: Siyasi-jeopolitik riskler, ani sermaye çıkışları ve kur şoklarının yüksek olasılıklı hale gelmesine yol açıyor.
5- Yükümlülük Dolarizasyonu & Fiyatlama Davranışları: Döviz mevduatlarının seviyesi yüksek, şirketlerin açık döviz pozisyonu yaygın. Enflasyon beklentileri sektörlere göre dağınık, fiyatlama hala geçmiş enflasyona endeksli. TUİK verilerine olan güven erozyonu ise beklenti kanalı açısından önemli bir kırılma.
Piyasaların beklentisi ve yatırımcı açısıyla sonuç
“Rüzgarın yönünü değiştiremezsiniz ama yelkenlerinizi ayarlayabilirsiniz.”
H. Jackson Brown Jr.
Piyasa katılımcıları Eylül’de politika faizinin %40’a, yıl sonunda %36–38’e gerilemesini bekliyor. TCMB ara hedef patikasına sadık kalırsa bu mümkün. Ancak yukarıda sayılan riskler baskın gelirse faiz patikasında gevşeme o kadar kolay olmayacaktır.
Bir yatırım tavsiyesi olmamakla birlikte benim düşüncem net:
Yaşadığım enflasyonun yarattığı volatiliteyi karşılayacak risk primini TL varlıklarında göremezsem portföyümü yeniden şekillendiririm. Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın “reel değerlenme olmayabilir, hatta değer kaybı olabilir” yorumu da döviz cinsi pozisyonların gözden geçirilmesine işaret ediyor.
Eğer siz enflasyon hedeflemesinin çalışacağına inanıyorsanız TL’de kalabilirsiniz.
Ben ise rakamları, riskleri ve yön değişimlerini yakından izlemeye; gerekirse limana başka bir rüzgârla yanaşmaya hazırım.
Liman belli… Ama oraya nasıl gidileceği hâlâ tartışma konusu.