Trump’ın yeni tarifeleri ve küresel makroekonomik etkileri

Geçtiğimiz hafta, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük tarifelerine yöne­lik açıklamaları, küresel piyasalarda geniş yan­kı buldu. Trump, 1 Ağustos’tan itibaren arala­rında Tunus, Güney Kore, Malezya, Japonya ve Güney Afrika’nın da bulunduğu 14 ülkenin ürünlerine, sektörel tarifelerden ayrı genel gümrük vergileri uygulanacağını duyurdu.

Da­ha sonra Filipinler, Brunei, Moldova, Cezayir, Irak, Libya ve Sri Lanka için de farklı oranlar­da ek tarifeler açıklandı. Özellikle bakıra yö­nelik %50’lik tarife kararı, emtia piyasaların­da büyük dalgalanmalara yol açtı. Bakır fiyat­ları tarihi seviyelere ulaşırken, Şili, Kanada ve Meksika gibi başlıca tedarikçi ülkelerde endişe arttı. Trump’ın genel olarak çoğu ticaret ortağı­na %15 veya %20 oranında gümrük vergisi ge­tirme niyetini açıklaması ve Kanada’ya yönelik %35’lik özel tarife duyurusu, küresel ticaretin geleceğine dair belirsizliği derinleştirdi.

Makroekonomik etkiler ve ticaret açığı

Bu tarife artışlarının ardındaki temel amaç, ABD’nin dış ticaret açığını kapatmak, yerli üre­timi teşvik etmek ve bazı ülkeleri ticaret anlaş­malarında taviz vermeye zorlamak olarak öne çıkıyor. Haziran ayında gümrük vergilerinden elde edilen 27 milyar dolarlık rekor gelir, geçen yıla göre %301’lik bir artışı temsil etse de, Ma­yıs 2025’te dış ticaret açığı %18,7 artarak 71,5 milyar dolara yükseldi. Bu durum, tarifelerin ticaret açığını kapatma hedefinde henüz kalıcı bir başarı sağlayamadığını gösteriyor.

ABD ekonomisi açısından gümrük gelirleri olumlu bir gelişme gibi görünse de, bu tarifele­rin başta Çin, Kanada ve Meksika olmak üzere ABD’nin en büyük ticaret ortakları üzerindeki ve dolayısıyla küresel ticaret ile ekonomilerde­ki olası etkileri büyük önem taşıyor.

Küresel ticaret açısından tehdit ve fırsatlar

Trump’ın gümrük vergileri, uluslararası tica­ret sahnesinde büyük bir değişim ve belirsizlik kaynağı oldu.

Başlıca makroekonomik tehditler:

Küresel ticaret hacminin daralması ve eko­nomik yavaşlama: Artan ticari engeller, mal ve hizmet akışını kısıtlayarak küresel büyümeyi yavaşlatma potansiyeli taşıyor.

Yükselen tüketici fiyatları ve enflasyo­nist baskı: İthal ürünlere uygulanan vergiler, genellikle nihai ürün maliyetlerine yansıyarak tüketici fiyatlarını artırabilir.

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve ulusla­rarası kuralların zayıflaması: Tek taraflı tarife kararları, küresel ticaretin kurallara da­yalı sistemini tehdit ediyor.

Uluslararası tedarik zincirlerinin bo­zulması: Karmaşık küresel üretim ve dağıtım ağları, artan maliyetler ve belirsizlik nedeniyle aksayabilir veya yeniden yapılanma baskısı al­tına girebilir.

Ticaret savaşları ve misilleme riski: Bir ülkenin tarife uygulamaları, diğer ülkelerin de benzer adımlar atmasına yol açarak küresel ekonomik istikrarsızlığı artırabilir. Bu unsur­lar, hem küresel hem de ülke bazında ekonomik belirsizlikleri artırıyor.

Olası makroekonomik fırsatlar

Yeni tedarik zincirlerinin ortaya çıkma­sı: Bazı ülkeler, ABD’nin belirli rakiplerine uy­guladığı yüksek tarifeler nedeniyle “alternatif tedarikçi” konumuna gelebilir, bu da bölgesel veya yerel üretim merkezlerinin yükselmesini tetikleyebilir.

Bölgesel ticaret bloklarının güçlenme­si: ABD’nin korumacı politikaları, diğer ülke­leri mevcut bölgesel ticaret anlaşmalarını güç­lendirmeye veya yenilerini oluşturmaya teşvik edebilir.

Yerel üretimin teşvik edilmesi: Küresel tedarik zincirlerindeki belirsizlikler, ülkele­ri kendi iç üretim kapasitelerini artırmaya ve stratejik sektörlerde dışa bağımlılığı azaltma­ya yöneltebilir.

Türkiye için durum değerlendirmesi

Türkiye açısından bakıldığında, Trump’ın gümrük vergileri küresel ticaret dinamiklerin­de bir değişim yaratırken, bu durumdan fayda­lanma ve belirli sektörlerde rekabet gücünü ar­tırma potansiyeli sunuyor. Türkiye’nin esnek üretim kapasitesi, lojistik avantajları ve diğer ülkelere kıyasla nispeten düşük gümrük vergisi oranları, bu süreçte önemli avantajlar sağlaya­bilir. Ancak, küresel ticaret savaşlarının derin­leşme potansiyeli ve bunun getireceği belirsiz­likler, Türkiye’nin dış ticaret stratejilerini dik­katle yönetmesini gerektirecek.

Gelecekte uluslararası ticaretin nasıl şekille­neceği, ABD dışındaki ülkelerin bu politikalara nasıl tepki vereceğine ve ticaret savaşlarının ne kadar derinleşeceğine bağlı olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar