Yeni vergi düzenlemeleri ve Anayasallık tartışması

Doç. Dr. Ayhan Selçuk ÖZGENÇ
Doç. Dr. Ayhan Selçuk ÖZGENÇ info@dunyaeko.com

Ek motorlu taşıtlar vergisi ihdası ile ilgili kanun teklifinin parlamentoya sunulmasıyla birlikte yapılmaya başlanan anayasallık tartışması, sadece ek MTV yönünden değil çeşitli vergi kanunu uygulamalarına bağlı olarak artırılan oran ve miktarlar açısından da gündeme taşınmıştır.

Harçların artırılmasında hukuki temel

2023 yılında uygulanan maktu harç tutarları %50 oranında artırılmıştır. Artışın hukuki temeli, Harçlar Kanunu mük. 138/2 maddesine dayanmaktadır. Madde, maktu ve nispi harçların nasıl artırılacağını düzenlemektedir.

Yetki maddesinde makas aralığı

 Vergi hukukunda çokça tartışılan yetki devri konusu, özellikle vergi ödevini düzenleyen AY, m.73 bakımından kapsamlı tartışmaları beraberinde getirir. Kanunun yetki maddesi bu tartışmaları yineleyen bir örnektir. Kanunda, yeniden değerleme oranına göre artırılmış tutarı, maktu harçlarda yirmi katına, nispî harçlarda ise bir katına kadar artırma konusunda yetki devri yapılmıştır. İndirim açısından ise uygulanmakta olan maktu harçları yarısına, nispi harçları ise kanunla belirlenen oranların onda birine kadar indirmeye yetki verilmiştir.

Makas aralığı ölçülülük ilkesine aykırıdır

 Anayasa m.73/4 uyarınca, yasama organı tarafından Cumhurbaşkanı’na indirim, istisna, muafiyet ve oran konularında yukarı ve aşağı sınırlarını belirlemek kaydıyla yetki verilebilir. Bununla birlikte, bu yetki kuralının belirli, öngörülebilir ve ölçülü olması gerekmektedir. Yetki maddesi yeniden değerleme oranına göre (%122.93) belirlenen tutarı maktu harçlarda 20 katına kadar, nispi harçlarda ise 1 katına kadar artırma yetkisiyle çok geniş bir makas aralığı belirlemiştir.

Yetki devri konusunda AYM yaklaşımı

AYM’nin çok sayıda farklı kararı olmakla birlikte, MTV Yetki Kararında yaptığı tartışma ve vardığı sonuç oldukça önemlidir.

Karara konu yasa maddesinde kısaca yeniden değerleme oranına göre tespit edilen MTV tutarını yeniden değerleme oranının %50’sini geçmemek ve %20’sinden az olmamak üzere yeni oran belirleme ayrıca bu tutarları 20 katına kadar artırma konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmişti.

AYM, kararında yapılan nihai değerlendirmede, artışın yeniden değerleme oranına bağlanmış olduğu ve Bakanlar Kurulu’na tutarları 20 katına kadar artırma yetkisi verilmesinin vergi adaleti ile bağdaşmayan ölçüsüz bir düzenleme olduğu sonucuna varılarak kanun iptal edilmiştir.

(E. 2001/36) AYM kararında MTV açısından yapılan bu tartışma Harçlar Kanunu yetki maddesi açısından da yapılabilecektir. Bu nedenle, tartışmaların artışa dayanak kanun maddesinden hareketle yapılması gerekmektedir. Bir diğer tartışmalı husus Ek MTV ihdasıdır. Bu konuda, AYM içtihadı dikkat çekicidir.

Ek MTV iki defa iptal edildi

 Karar 1: AYM, 4837 sayılı Kanun ile düzenlenen ek MTV hakkında MTV’nin yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle zaten güncelleştirilerek alındığını belirtmiştir.

Güncelleştirilen yeni miktar üzerinden 2003 yılında ikinci kez ek vergi tahakkuku vergi yükünü araç sahipleri aleyhine ağırlaştırılmaktadır. Bu sonuç, vergi yükünün dengeli, adil, ölçülü ve eşit dağılımını engellediğinden kanun AY m.73'de öngörülen vergilendirme ilkelerine aykırılık oluşturmaktadır. (E.2003/48) Karar 2: İptal sonrası aynı madde 4962 sayılı Kanun ile yeniden ihdas edilmiştir.

AYM, maddeyi tekrar iptal etmiştir. Bu madde içeriği, meclise sunulan içerik ile birebir benzerlik taşımaktadır. AYM, yasa gerekçesinden hareketle, verginin olağanüstü koşulların zorunlu kıldığı bir gerekçeyle çıkarılmadığına vurgu yapmıştır. Kanun, AY 2., 10. ve 73. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. (E.2003/73)

AYM’nin olası denetimi

AYM’nin bir önceki içtihadından hareketle, haklı neden temelli bir değerlendirme yapılmasını beklemek gerçekçidir. Burada sınır çizgisi, “yasa koyucu gerekçesi” ve “anayasallık denetimi” arasındaki farklılaşmadır. Mahkeme, benzer içtihatları açısından, daha önce yasa koyucu gerekçesini doğrudan esas alması ve anayasallık denetimi yapmaması nedeniyle eleştirilmiştir. Öte yandan, özellikle hali hazırda araç sahibi olanlar açısından geriye etkili biçimde vergi ihdası meşru amaç-makul araç temelinde ölçülülük açısından değerlendirilmek zorundadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar