Yöneticiler yapay zekâ ile dönüşüyor riskle sınav veriyor

Üst düzey yöneticiler uzaktan çalışma, küre­sel jeopolitik dalgalan­malar, artan dijital baskı ve eko­nomik belirsizlikler arasında ta­rihsel olarak eşsiz bir dönemden geçiyor. Harvard Business Scho­ol'dan Prof. Linda Hill, liderlerin artık hem teknolojik yenilikle­re ayak uydurması hem de insan odaklılığı terk etmemesi gereken çift yönlü bir baskıyla karşı kar­şıya kaldığını söylüyor. Tam da bu nedenle üretken yapay zekâ (GenAI) gibi yüksek potansiyelli teknolojiler, yöneticiler için ar­tık deneysellikten çıkmış, ope­rasyonel zorunluluğa dönüşmüş durumda. NTT DATA tarafından yayınlanan Global GenAI Re­port, 34 ülkeden iki bin 300 ka­rar vericinin katılımıyla yapıl­dı. Araştırmaya göre, CEO'ların yüzde 97'si üretken yapay zekâ­dan maddi etki bekliyor; yüzde 99'u ise bu alana daha fazla yatı­rım yapmayı planlıyor. Yani ne­redeyse tüm liderler, bu tekno­lojinin iş süreçlerini yeniden bi­çimlendireceğine inanıyor.

NTT DATA Business Soluti­ons’ın META Bölgesi genelinde Profesyonel Hizmetlerden So­rumlu Kıdemli Başkan Yardım­cısı Serdal Mermer, “Yöneticiler üretken yapay zekâyı artık de­neysel bir araç’ değil, operasyo­nel bir kaldıraç olarak görüyor. Yapay zekâda ‘deneme dönemi’ bitti, şirketler sahici senaryolara odaklanarak gerçek fayda üret­meye başladı” diyor. Araştırma­ya katılanların yüzde 95'i, Ge­nAI'ın yaratıcılık ve inovasyon kapasitesini yeni bir seviyeye ta­şıdığını belirtiyor. Özellikle Ar- Ge fonksiyonlarında maddi etki yaratacağına inananların oranı yüzde 90'ı geçiyor. Ancak bu yük­sek beklentilere rağmen altyapı sorunları ve siber risk endişeleri devam ediyor. Mermer, "Şirket­lerin yüzde 89'u GenAI kullanı­mının siber tehdit riskini artıra­bileceğini düşünüyor ama buna rağmen yatırımlar devam edi­yor" diyerek teknolojinin getirdi­ği ikili yapıya dikkat çekiyor.

Risk yöneticileri alarmda

EY ve Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından yayınla­nan EY/IIF Küresel Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması ise, üretken yapay zekânın bu yük­sek beklentilerine paralel şekilde risk yöneticilerinin de radarına girdiğini gösteriyor. Araştırma­ya göre, bankalardaki üst düzey risk yöneticilerinin (CRO) yüz­de 75'i için birinci öncelik siber riskler. Operasyonel dayanıklılık ve jeopolitik riskler de ilk sıralar­da. Yapay zekâ ise CRO'ların yüz­de 49'u için önümüzdeki üç yılda risk yönetimini dönüştürecek bir teknoloji olarak konumlandırılı­yor. Özellikle dolandırıcılık tes­piti, uyumluluk ve kredi riskleri­nin daha verimli yönetilmesinde GenAI'ın kullanımı artıyor. EY Türkiye Finansal Hizmetler Sek­tör Lideri Levent Atakan, “Ban­kacılık sektörünün dinamik ve değişken doğası, CRO’ların da­ha geniş bir senaryo modelleme­si geliştirmesini ve gelişen risk profillerine göre hızlı refleksler üretmesini gerektiriyor” diyor.

Dönüşüm tabandan tavana yayılıyor

Yapay zekâ artık bir teknolo­ji güncellemesi değil, strate­jik bir yeniden kurgu. NTT DA­TA'nın verileri, şirketlerin yüzde 99'unun bu alana yatırım plan­ladığını; EY'nin verileri ise aynı şirketlerin risk birimlerinin de yapay zekâ destekli yeni senaryo analizlerine geçtiğini ortaya ko­yuyor. Yani karar verici tabaka ile risk birimi, aynı teknolojide bu­luşuyor ama farklı beklentilerle hareket ediyor: biri fırsat, diğe­ri tehdit ekseninden. Bu durum, liderlik reflekslerinin yeniden tanımlanması gerektiğini gös­teriyor. Şirketler için başarı, ar­tık yalnızca inovasyona yatırım yapmakla değil, aynı zamanda bu yeniliklerin getirdiği riskleri ön­görebilmek ve yönetebilmekle mümkün.

Bugün hem CEO'lar hem de CRO'lar aynı soruyla yüz yüzeler: Bu kadar hızlı dönüşen bir dün­yada, liderliğin anlamı ne olacak? Yapay zekânın etkisini sadece ‘verimlilik’ ya da ‘maliyet’ üze­rinden tanımlamak yeterli değil. Onun liderlik yapısını, risk algı­sını ve organizasyonel refleksle­ri nasıl şekillendirdiğini görmek gerekiyor. Bu iki farklı ama birbi­rini tamamlayan araştırma, tek­nolojinin sadece bir aracı değil, aynı zamanda yeni bir yönetim felsefesi olduğunu gösteriyor. Ve belki de en önemlisi: Teknoloji­ye yatırım yaparken, liderliğin zi­hinsel modelini güncellemeyen şirketler, yarının karmaşık so­runlarına bugünün refleksleriyle yaklaşmış olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar