Yöneticilerin yüzde 60’ı ayrılmayı planlıyor
Pandemiyle birlikte global düzeyde iş dünyasında yaşanan sarsıntılar, özellikle üst düzey yöneticiler üzerinde derin izler bıraktı. Sürekli değişen koşullar, belirsizlikler ve artan sorumluluklar liderlerin psikolojik dayanıklılığını zorladı. Bu dönemde yöneticilerin yalnızca finansal değil, duygusal ve zihinsel olarak da desteklenmeye ihtiyaç duydukları ortaya çıktı. Son yıllarda Türkiye’de de iş hayatında sessiz ama derin bir değişim yaşanıyor. Eskiden yöneticiler için kuruma bağlılık, uzun vadeli kariyer planlarının temel taşıydı. Bugünse işler farklı: Ücret artışlarının düşük kalması, iş tatmininin azalması ve esneklik beklentilerinin karşılanmaması yöneticileri yerlerinden kıpırdatıyor. Son açıklanan Page Executive araştırması da bu eğilimi rakamlarla doğruluyor.
Page Executive’in dünya genelinde 4 binden fazla yöneticiyle yaptığı ankete göre, Türkiye’de üst düzey liderlerin yüzde 60,4'ü önümüzdeki beş yıl içinde mevcut işlerinden ayrılmayı planlıyor. Bu oran, yüzde 46 olan global ortalamanın çok üzerinde. Üstelik, Türkiye’deki yöneticilerin sadece yüzde 21’i mevcut ücret ve yan haklardan memnun olduğunu, yalnızca yüzde 38’i ise yaptığı işten tatmin duyduğunu söylüyor. Bu tablo, işverenlerin liderlik ekiplerini elde tutma konusunda karşı karşıya oldukları büyük meydan okumayı gözler önüne seriyor. Page Executive Türkiye Direktörü Melih Mümünoğlu, araştırmanın bulgularını şöyle yorumluyor: "Bu veriler, Türkiye’de liderlerin hem anlamlı işe hem de rekabetçi, esnek ücretlendirmeye giderek daha fazla öncelik verdiğini gösteriyor." Mümünoğlu ayrıca, yalnızca finansal ödüllerin artık yeterli olmadığını belirtiyor ve ekliyor: "Yüksek kalibreli yönetici yeteneklerini çekmek ve elde tutmak isteyen şirketler kişisel gelişime, rol memnuniyetine ve iş-yaşam dengesine yatırım yapmalılar."
Araştırma ile ilgili diğer çarpıcı sonuçlar ise şöyle;
Finansal ödül sadakat getirmiyor: Türkiye’deki yöneticilerin yüzde 39,5'i geçen yıl bir önceki yıla göre değişken ücretlendirme olarak daha fazla gelir elde ettiklerini bildirmiş olsa da genel memnuniyet oranı düşük kalmaya devam ediyor. Finansal ödülün tek başına uzun vadeli bağlılığı güvence altına almak için yeterli olmadığının altını çiziyor.
Esneklik cazibe merkezi: Esneklik, elde tutmada bir diğer önemli unsur olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’deki yöneticilerin yüzde 22,8'i esnek bir yan haklar paketine sahip olduklarını bildiriyor. Yani belirli avantajları nakit veya diğer alternatiflerle özelleştirebiliyor veya değiştirebiliyorlar. Bu oran Avrupa ortalamasının üzerinde seyrediyor. Bununla birlikte, uzaktan çalışma eşit olmayan bir şekilde mevcut olmaya devam ediyor: Türk yöneticilerin üçte birinden fazlası şirketlerinin hiç uzaktan çalışma seçeneği sunmadığını belirtirken, yalnızca yüzde 23,8'i popüler ‘haftada iki gün’ hibrit modelinden yararlanıyor.
Duygusal dayanıklılık kilit nokta: Araştırma ruh sağlığı ve duygusal dayanıklılığın Türkiye’deki yöneticiler için kilit nokta olduğunu gösteriyor. Ruh sağlığını korumaya yönelik en yaygın uygulamalar arasında aile ve arkadaşlarla kaliteli zaman geçirme (yüzde 73.3), düzenli egzersiz (yüzde 59.4) ve hobilere zaman ayırma (yüzde 45.5) yer alıyor.
Şirketler ne yapmalı?
Araştırmaya göre, Türkiye'deki işverenlerin yöneticileri elde tutmak için dört temel stratejiye odaklanması gerekiyor:
1-Rol memnuniyetine ve tanınmasına öncelik verin: Türk yöneticiler, en az finansal teşvikler kadar anlamlı, özerk rollere ve büyüme fırsatlarına da değer veriyor.
2-Esneklik sağlayın: Yan haklara ve hibrit çalışma düzenlemelerine kişiselleştirilmiş bir yaklaşım, memnuniyeti ve elde tutmayı artırır.
3-Rekabetçi ve kapsamlı avantajlar sunun: Türkiye’deki yöneticiler, ikramiyelerin ötesinde, özel sağlık sigortası, emeklilik planlaması ve diğer önemli avantajların da tazminat paketlerinin bir parçası olmasını bekliyor.
4-Liderlik sosyal becerilerini geliştirin: Duygusal zekâ, stratejik düşünme ve problem çözme, modern liderlik için giderek daha fazla gerekli hale geliyor.