Zihniyet farklılıkları

Ömer Gencal
Ömer Gencal EkoSpektrum: Piyasa ve Duygular omer.gencal@dunya.com

Oval Ofis’te ge­çen hafta Cu­ma günü gerçekle­şen toplantı yalnız­ca bir diplomatik kriz değil iki fark­lı zihniyetin çar­pıştığı bir satranç maçıydı.

Trump ve ekibi için mesele kısa vadede bir ga­libiyet kazanmaktı ancak Zelensky için bu savaş Ukrayna’nın geleceğinin yazıl­dığı sonsuz bir oyundu. Peki bu farklı yaklaşımlar nasıl sonuç­lar doğurabilir?

Sonlu ve sonsuz oyun nedir?

Sonlu oyunlar belirli kural­ları, oyuncuları ve net bir kaza­nan-kaybedeni olan oyunlar­dır. Başlangıç ve bitiş noktası bellidir ve temel amaç, oyunu kazanarak sona erdirmektir.

Sonlu oyunun temel özellikleri:

1- Belirli sayıda oyuncu: Oyuna katılanlar bellidir.

2- Sabit kurallar: Oyunun kuralları önceden belir­lenmiştir ve değişmez.

3- Net bir sonuç: Oyun bit­tiğinde kazanan ve kay­beden bellidir.

Satranç, futbol, borsa spe­külasyonu, politik seçimler gi­bi alanlar sonlu oyunlara güzel örneklerdir. Bu tür oyunlarda stratejiler genellikle kısa vade­ye odaklanır. Kazanan olabil­mek için tüm kaynaklar en iyi şekilde kullanılmak zorunda­dır. Sonlu oyunlarda kaybeden tarafın devam etme şansı yok­tur, sonuç kesindir ve geri dö­nüş mümkün değildir.

Sonsuz oyunlar ise belirli bir sonu olmayan, sabit kuralları bulunmayan ve temel amacın oyunu sürdürebilmek olduğu oyunlardır. Kazanan veya kay­beden yoktur. Amaç, oyunun içinde kalmak ve oyunun sü­rekliliğini sağlamaktır.

Sonsuz oyunun temel özellikleri:

1-Süreklilik: Oyun belirli bir noktada sona ermez, sürekli devam eder.

2- Değişen kurallar: Oyu­nun kuralları zamanla değişebilir. Bu nedenle oyun­cular sürekli yeni stratejiler geliştirmek zorundadır.

3- Oyuncular değişebilir: Oyuna yeni katılımcı­lar dahil olabilir veya bazıları oyundan çıkabilir.

4- Amaç kazanmak de­ğil, sürdürülebilirlik ve oyunda kalmaktır.

Sonsuz oyunlara iş dünya­sından Apple, Google, Ama­zon gibi şirketlerin uzun vade­li stratejileri örnek verilebilir. Politikadan devletlerin varlı­ğını sürdürebilmesi, jeopolitik alanda ise küresel güç müca­deleleri benzer şekilde değer­lendirilebilir. Sonsuz oyunlar, sürekli öğrenme ve gelişme­yi içerir. Sonlu oyun zihniyeti kazanan ve kaybeden taraflar yaratırken, sonsuz oyun zihni­yeti kaynakları sürekli bir ara­da tutmak ve etkin bir liderlik sergilemek üzerine kuruludur.

Oval Ofis’teki oyun: Sonlu vs Sonsuz

Cuma günü Oval Ofis’te ya­şananlar tarafların oyun stra­tejilerinin ne kadar farklı ol­duğunu bir kez daha sergiledi. Trump ve Vance, Zelensky’e diplomasi tarihinde benzeri görülmemiş bir baskı uygula­masıyla bu görüşmenin yalnız­ca bir barış müzakeresi değil, aynı zamanda iki farklı dünya görüşünün çatışması olduğu­nu gözler önüne serdi.

Trump ve ekibi için mese­le, Ukrayna savaşını belirli bir noktada kapatmak, masaya bir anlaşma koymak ve bunu bir başarı olarak sunmaktı—yani bir sonlu oyun oynuyorlardı. Ancak Zelensky için bu savaş, sadece bir ateşkesle bitmeye­cek, Ukrayna’nın uzun vadeli varoluş mücadelesinin bir par­çasıydı. Zelensky kafasında bir sonsuz oyun kurguluyordu.

ABD’nin şimdiye kadar yap­tığı harcamaların karşılığını almak isteyen Trump ve Van­ce, barış anlaşmasının imza­lanması karşılığında Ukray­na’nın yeraltı kaynakları üze­rinde Amerikan çıkarlarını garanti altına almayı hedefle­diler. Görüşmede, Ukrayna’nın madenleri ve ABD’nin ihtiyaç duyduğu nadir elementler üze­rinden finansal bir denklemin kurulması açıkça gündeme ge­tirildi.

Böylece savaşın sonucu sadece cephede değil, kaynak­ların kim tarafından kontrol edileceği üzerinden de şekil­lenmeye başladı. Trump’ın gö­zünde mesele, masadan bir ka­zanan olarak kalkmak ve eko­nomik çıkarları garanti altına almakken, Zelenskiy için bu savaş, bir sonraki neslin ka­derini belirleyen bir mücade­leydi. Oval Ofis’te sadece ba­rış pazarlıkları değil, bir sonlu oyunun ve bir sonsuz oyunun çarpışması yaşanıyordu.

Bir yanda yalnızca kısa vade­li kazanımlara odaklanan ve je­opolitik dengeleri ve uzun va­deli güvenlik perspektifini ye­terince göremeyen Trump ve Vance vardı. Trump’ın iş dün­yasından gelen bir lider olma­sı ve iş dünyasında çoğunlukla sonlu oyunların oynandığı ger­çeği, bu tercihini açıklayabilir. Aynı zamanda yaklaşan seçim kampanyasının baskısı, lider­leri genellikle kısa vadeli ka­zanımlara odaklanmaya iter.

ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı harcamaların içeride bir karşı­lık bulması gerektiği düşünül­düğünde, ekonomik çıkarların öncelikli hale gelmesi anlaşı­labilir. Ancak Çin ve Rusya gi­bi rakip güçlerin ABD’nin kü­resel konumunu uzun vadede zayıflatabilecek stratejileri­ni göz ardı eden bu bakış açısı, Ukrayna’daki savaşın geleceği­ni dar bir ekonomik hesap üze­rinden değerlendirmeye çalı­şıyordu.

Diğer yanda ise, mücadelesi­ni sadece bugünü değil, Ukray­na’nın uzun vadeli varoluşu­nu garanti altına almak üzeri­ne kuran Zelensky vardı. Bu iki farklı zihniyetin aynı masada bir uzlaşıya varması mümkün değildi çünkü Trump ve Van­ce bir sonlu oyun, Zelensky ise bir sonsuz oyun oynuyordu.

Liderler geleceği düşünmeli

Tüm bu gelişmeler, dünya li­derlerinin zihniyetlerini yeni­den gözden geçirmesi gerek­tiğini gösteriyor. Bu konuda daha önce yazdığım “İçimden Geldi Yazdım” makalem konu­yu detayları ile ele almaktadır.

Özellikle otoriter yönetimle­rin demokrasi ve insan hakla­rına yönelik artan tehditleri karşısında, liderlerin yalnızca bir sonraki seçimi kazanmayı değil, gelecekteki nesilleri dü­şünerek hareket etmesi hayati önem taşıyor. Tarihin göster­diği üzere, yalnızca kısa vadeli kazançları hedefleyen liderler uzun vadede devletlerinin is­tikrarını tehlikeye atarlar.

Sonsuz oyun zihniyeti, sa­dece bugünü değil, geleceği de garanti altına almanın anahta­rıdır. Küresel istikrar ve uzun vadeli refah, ancak liderlerin nesiller boyu sürecek kararla­rı cesurca almasıyla mümkün­dür. Kısa vadeli kazanımlara odaklanan bir yaklaşım yeri­ne, uzun vadeli istikrar ve sür­dürülebilirlik üzerine kurulu bir “sonsuz oyun” stratejisi be­nimsemek, küresel dengeler ve global istikrar açısından kritik bir gereklilik haline gelmiştir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar