2025 yılı ikinci yarısı için ekonomik beklentiler: Fırsatlar, tehditler ve firmalara yönelik aksiyon planı

2025 yılının ikinci yarısı, küre­sel ve yerel ekonomide önem­li değişimlere sahne olacak gi­bi görünüyor. Pandemi sonrası toparlanma süreci, enflasyonla mücadele politikaları, teknolojik dönüşüm ve jeopolitik gerilim­ler, iş dünyasını derinden etkile­yecek faktörler arasında.

Firma­ların bu dönemi doğru okuyarak stok yönetimi, yatırım stratejile­ri, borçlanma politikaları ve ala­cak yönetimi konularında proak­tif adımlar atması gerekiyor.

-2025 yılı ikinci yarısı ekonomik beklentileri

1.1 Küresel ekonomide bek­lenen gelişmeler

- Enflasyon ve faiz politika­ları: ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) enflasyonu kontrol altına al­mak için faiz artırımı veya gev­şeme politikalarını sürdürebi­lir. 2025’in ikinci yarısında enf­lasyonun kısmen kontrol altına alınması beklenirken, yüksek fa­iz ortamı borçlanma maliyetleri­ni artırabilir.

- Büyüme dinamikleri: Ge­lişmiş ekonomilerde büyüme ya­vaşlarken, gelişmekte olan ül­kelerde (Çin, Hindis­tan, Türkiye gibi) orta düzeyli büyüme devam edebilir.

- Enerji ve emtia fi­yatları: Petrol ve doğal­gaz fiyatlarındaki dal­galanmalar, üretim ma­liyetlerini etkileyebilir. Yenilenebilir enerji ya­tırımları hız kazanabi­lir.

1.2 Türkiye ekonomisine yansımalar*

- Enflasyon ve kur politikası: TCMB’nin para politikası, döviz kuru ve enflasyon hedefleri doğ­rultusunda şekillenecek. Kur dal­galanmaları ithalatçı ve ihracatçı firmaları farklı şekillerde etkile­yebilir.

- Yapısal Reformlar: 2025’te kamu maliyesi, vergi politikaları ve yatırım teşviklerinde değişik­likler olabilir.

- Dijital dönüşüm ve ye­şil ekonomi: Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme odaklı projeler desteklenmeye devam edecek.

2 Fırsatlar ve tehditler

2.1 fırsatlar

-Dijitalleşme ve otomas­yon: Yapay zekâ, IoT ve bulut bi­lişim çözümleri verimliliği artı­rabilir.

-İhracatın artması: Düşük kur avantajıyla Türk firmaları yurtdışında rekabetçi olabilir.

-Alternatif finansman kay­nakları: Sukuk, yeşil tahviller ve kitle fonlaması gibi yöntemler­le finansman çeşitliliği sağlana­bilir.

-Yerli üretim ve tedarik zin­ciri: Küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar, yerli üreticiler için fırsat yaratabilir.

2.2 Tehditler

-Yüksek faiz ve borçlanma maliyetleri: Kredi faizlerinin yüksek seyretmesi, yatırımları yavaşlatabilir.

-Döviz kuru riskleri: Kur ar­tışları, ithalatçı firmaların mali­yetlerini yükseltebilir.

-Küresel resesyon riski: Büyük ekonomilerde durgunluk, ihracatçı firmaları olumsuz etkileyebilir.

-Regülasyonlar ve vergi yü­kü: Yeni düzenlemeler, işletme­ler için ek maliyet oluşturabilir.

3 Firmaların alması gereken aksiyonlar

3.1 Stok yönetimi

- Talep tahmini ve esnek te­darik zinciri: Yapay zeka des­tekli stok optimizasyonu ile aşırı stok birikimi veya tedarik kesin­tileri önlenebilir.

- Yerli tedarikçilerle çalış­ma: Küresel tedarik zincirindeki risklere karşı yerli alternatifler değerlendirilmeli.

- Stok finansmanı: Döner krediler veya tedarikçi kredileriyle stok maliyetleri dengelenebilir.

3.2 Yatırım stratejileri

- Verimlilik odaklı yatırım­lar: Otomasyon, enerji tasarru­fu ve dijital dönüşüm projeleri önceliklendirilmeli.

- Sürdürülebilir yatırımlar: Yeşil enerji ve çevreci üretim modelleri desteklenmeli.

- Dış pazar yatırımları: İhra­cat potansiyeli yüksek sektörler­de (otomotiv, tekstil, savunma) yurtdışı pazarlara açılım yapıl­malı.

3.3 Borçlanma politikaları

- Uzun vadeli ve sabit faizli krediler: Faiz dalgalanmalarına karşı sabit faizli borçlanma ter­cih edilmeli.

- Alternatif finansman mo­delleri: Leasing, factoring ve tahvil ihracı gibi yöntemler de­ğerlendirilmeli.

- Döviz pozisyonunun yöne­timi: Yabancı para borçlarına karşı hedging (riskten korunma) araçları kullanılmalı.

3.4 alacak yönetimi

- Erken ödeme indirimleri: Müşterilere erken ödeme avantajları sunularak nakit akışı iyileştirilebilir.

- Kredi risk analizi: Alacak­ların tahsilatı için müşteri kredi skorlaması yapılmalı.

- Factoring ve forfaiting: Ala­cakların finansal kuruluşlara sa­tılmasıyla nakit ihtiyacı karşıla­nabilir.

4 Sonuç ve öneriler

2025’in ikinci yarısın­da firmalar, belirsizliklere karşı esnek ve veriye dayalı stratejiler geliştirmelidir. Stok yönetimin­de teknoloji kullanımı, yatırım­larda verimlilik odaklı projeler, borçlanmada uzun vadeli sabit faizli kaynaklar ve alacak yöne­timinde risk analizi kritik öneme sahip olacak.

Özetle:

-Riskleri minimize etmek için çeşitli finansman kaynakları kullanın.

-Dijital dönüşüm ve verimlilik artırıcı yatırımlara öncelik verin.

-Nakit akışını güçlendirmek için alacak ve borç dengelenmeli.

-Küresel trendleri takip ede­rek ihracat ve yeni pazarlara açı­lın.

2025’in ikinci yarısı, doğru stratejilerle fırsata dönüştürüle­bilir. Şirketlerin proaktif hareket etmesi, uzun vadeli başarı için hayati önem taşıyor.

Son söz: “Bırakmayı öğren. Gidenleri, acıları, olmayanla­rı… Mutluluğun anahtarı budur” Buddha

“Dışarıdan mükemmel gö­rünen insanlar, içlerinde en büyük savaşları verirler” Sigmund Freud

Yazara Ait Diğer Yazılar