277 metrelik kruvaziyerin dümeni Hande Kaptan’a emanet
Dev cruise gemisinde 1500 kişilik mürettebattan sorumlu olan ilk Türk kruvaziyer gemi kaptanı Hande Yamanel, denizde yaşama dair Dünya+’nın sorularını yanıtladı.
Türkiye’den harika denizcilik hikayeleri çıkıyor ve biz de elimizden geldiğince o hikayeleri size anlatmaya çalışıyoruz. Bu haftaki kahramanımız, 30 yaşında 277 metrelik dev bir Cruise gemisini kullanan, kaptan mahallinde yaklaşık 1500 mürettebattan sorumlu olan, ilk Türk kadın kruvaziyer gemi kaptanı Hande Yamanel.
Hande Yamanel, geçen aylarda Göcek'te düzenlenen “Superyacht Show Turkiye”ye dünyanın dört yanından katılan kaptanlardan biriydi. 9 Eylül Üniversitesi'nde Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği bölümünden mezun olan Yamanel, boyutu fark etmeden dünyadaki tüm gemileri kullanabiliyor.
Küçükken mimar olmak isteyen Yamanel, babasının “Sen masabaşı işi sevmezsin, bu işte dünyayı gezeceksin” telkinleriyle birlikte kaptan olmaya karar vermiş.
Yamanel, ailesinden uzakta olmak dışında işinden çok mutlu olduğunu söylüyor. Sektördeki kadın denizcilerin çok yakından takip ettiği ve örnek aldığı isimlerden biri olan Hande, üniversitedeyken kendi bölümünde 120 erkek ve 10 kadın bulunduğunu anlatıyor. “Sektörde kadınlara çok ihtiyaç var” diyor.

“Beni gören şaşırıyor”
Cruise gemilerinde şirketlerin para kazandığı yöntemlerden biri de yolculara köprü üstüne gelip kaptanla tanışma şansı verilmesi.
Hande Kaptan, kendisiyle tanışmaya gelen yolcuların kadın bir kaptan gördüklerinde önce çok şaşırdıklarını söylüyor.
Yamanel, yolcularla tanışma hikayelerini şöyle anlatıyor: “Türk yolcular direkt yanıma gelip fotoğraf çektiriyorlar. Bazı yolcular ise beni görünce ‘Kaptan siz misiniz?’ diye soruyor. Özellikle kadın kaptanla tanışmaya gelen çok fazla yolcu oluyor.”
Bazı müşterilerin sadece kendisinin kullandığı gemiye gelmek isteğini dile getiren Yamanel, yaygın kanının aksine cruise tatilinin “sadece emeklilere göre” olmadığını söylüyor. Cruise gezisinde şirket seçmenin önemine dikkat çeken Yamanel, “Örneğin bazı şirketler sadece 18 yaş üstü alıyor, dolayısıyla cruise tatiline çıkmadan önce doğru şirketi tercih etmeniz ve iyi planlama yapmanız önemli” diyor.
Yamanel, çalıştığı gemide 2770 yolcu kapasitesinin olduğunu ve yaklaşık 1500 kişilik personelin görev yaptığını anlatıyor: “4000 kişinin sorumluluğunu taşıyoruz, bu çok ciddi bir yük” diye konuşuyor.

Yatakta uyumak için kendimizi bağlıyorduk
Büyük cruise gemilerinde çalışmaya başlamadan önce başka gemilerde de görev yapan Yamanel, denizciliğe başladığı ilk yıllarda yataktan düşmemek için kendini yatağa bağladığını anlatıyor. Yamanel gemideki sorumluluklarını ise şöyle anlatıyor:
“Geminin farklı bölgelerinden sorumlu dokuz kişilik bir kaptan ekibi bulunuyor, bunların hepsinin farklı sorumlulukları var. Mesela bir kaptan tankların bakımından, biri kabinlerden, biri yangın ve sağlıktan sorumlu. Olası acil durum senaryolarına hep hazırlıklıyız. Günde 8 saat köprü üstünde çalışıp kalan 8 saatte geminin bakım ve onarımıyla ilgileniyoruz.”
En keyiflisi ayrılma ve yanaşma
“Kaptan olarak en mutlu olduğum anlar geminin limandan ayrılması ve limana yanaşması anları. En büyük riski orada alıyoruz ama kaptan olduğumu da orada anlıyorum” diyen Yamanel şu ana kadar hiç İstanbul’a yanaşmamış. Yamanel, yanaşması en zor limanın Barcelona ve Bahamalar olduğunu anlatıyor.
Asya’da Singapur ve Bali’de çok ciddi bir gemi trafiğinin olduğunu söyleyen Yamanel, en sevdiği destinasyonlardan birinin Karayipler olduğunu belirtiyor. Yamanel, “Ayrıca tekneyi de çok seviyorum, bir yelkenliye çıktığım zaman adeta nefes alıyorum, çok mutlu oluyorum” diyor.
Yamanel, gemideki zorlukları ise şöyle anlatıyor:
“Tabii her zaman iyi şeyler de olmuyor. Gemide taşkınlık çok oluyor dolayısıyla bu konuda oldukça deneyimli bir ekiple çalışıyoruz. Bunun dışında çok ciddi bir medikal ekibimiz var. Acil durumlarda helikopterle tahliye yapmak ya da yangın timinde çalışmak zorlayıcı işler. Tabii bunun yanı sıra insanlar tatile geliyor ama gemide ölüm de oluyor. Tatile gelen insanların ölümlerine tanık olmak çok üzücü. Her defasında çok etkileniyorum.”
Sirena 118 iç mekanıyla büyülüyor
Türkiye’nin denizcilikte dünyaya açılan markalarının başında gelen, fuarların yıldız markalarından Sirena 300 GT, büyük boyutlu kompozit serisinin başlangıcını temsil eden Sirena 118 serisinin iç mekanındaki yenilikleri yayınladı.
2026 yılında tamamlanarak suya kavuşması beklenen 36 metrelik süper yat, karakteristik dik burun yapısı ile Sirena’nın DNA’sını yansıtırken halihazırda geniş olan gövdede kazanılan ekstra hacmin avantajını taşıyor.
Halihazırda ilk gövdesi Yalova’da üretim aşamasında bulunan yeni model Sirena 118’in iç mekanı ve tasarımı geçtiğimiz yıl Monaco Yacht Show’da da kendini göstermişti ve denizcilerden yüksek not almıştı.

Arjantinli tasarımcıyla birlikte çalıştılar
Markanın birçok modelinde birlikte çalıştığı Arjantinli tasarımcı German Frers, bu modelin gövde mimarisini geliştirirken dış tasarımda Sirena’nın kendi tasarım ekibiyle, iç mekanda ise Cor D. Rover liderliğindeki Hollandalı tasarım stüdyosuyla çalışmış.
Ana güvertede tekne sahibine ayrılan geniş süit, alt güvertede bir VIP kamara ve dört adet ferah misafir kamarası yer alıyor. Süper yatın özelleştirilebilir yaşam alanının en özgün tarafı ise sahibine ait alanda iki kata yayılan ‘loft’ düzeni seçeneğini sunması.
Denize doğrudan erişim sağlayan dinlenme alanına spiral merdivenlerle ulaşılıyor. Bu alandaki açılır kapanır yüzme platformu ise lükste çıtayı yükseltiyor. İç mekanda kullanılan sofistike materyaller, ışıkla uyumlu tasarlanmış.
Krem döşemeler, açık ahşap tonları, bronz ve yansıtıcı detaylar barındıran zarif malzeme paleti, dinamik ahşap kaplamalar, entegre aydınlatma ile doğal ışığın sadeliğine odaklanıyor. Gün içinde doğadaki ışığın değişimini iç mekanda da yaşatan doğal dokular ve pastel tonlar, yumuşak aydınlatmalarla destekleniyor.

Bu ortamın yaratıcısı Cor D. Rover, üç güverteden oluşan tasarımı şu sözlerle anlatıyor: “Tasarım sürecinde müşteriyle sıkı işbirliği yapılmasına büyük önem veriyoruz. Tasarım, bireysel yaşam tarzlarını ve tercihleri yansıtan bir ‘niyetin yansıması’ bize göre. Hareketli mobilyalar ve dekorasyondaki esnek öğeler sayesinde her Sirena 118, sahibinin tarzını yansıtacak şekilde kolaylıkla özelleştirilebiliyor.”
Tamamı GRP olan Sirena 118’e performans açısından bakıldığında da tekne yüksek verimliliğiyle etkiliyor. Çift MAN V12 motorla donatıldığında toplam 3.100 beygir güç üretmesinin, 16 knot azami sürate ve 11 knot seyir süratine ulaşmasının altında yüksek verimli deplasman tipi gövde yatıyor.
Sirena Yachts CEO’su Çağın Genç, akıllı tasarım, kusursuz mühendislik ve modern estetiğin birleşimi olan süper yat hakkında şunları söylüyor: “Gelecek yıl suya indireceğimiz amiral gemimiz Sirena 118’in ilk gövdesinin inşası devam ederken, uzun yıllardır birlikte çalıştığımız Cor D. Rover ekibinin olağanüstü yeteneğini vurgulamaktan mutluluk duyuyoruz. Tekne yaşamına duyulan derin saygıyı ifade eden bu iç mekan, çağdaş estetiği ve keskin hatlarla birleştiren tasarım diliyle fark yaratıyor.”
