Terzi işi süper lüks: Rolls-Royce

İngiliz aristokrasisinin kalbinde, Batı Sussex’teki Goodwood’un yemyeşil arazisinde sessizce çalışan bir fabrika… Her detayın el işçiliğiyle üretildiği, yıldızlı tavanların optik fiberlerle dokunduğu ve 44 bin rengin arasından seçilen tonların hayat bulduğu bir Rolls- Royce dünyası. Türkiye’den iki genç kadın mühendisin imzasını taşıyan bu evreni DÜNYA Plus okurları için gezdik.

Dünyanın en prestijli oto­mobil markalarından Rolls-Royce’un kişiye özel üretim merkezini görmek için Goodwood’a, İngiltere’nin aristokrat ruhunu taşıyan o özel bölgeye gittim. Fabrika yalnız­ca bir üretim hattı değil; 11. Ri­chmond Dükü Lord March’ın ti­tizliğiyle doğayla bütünleşmiş bir mimari harikası.

BMW Grubu Rolls-Royce’u sa­tın aldığında fabrika bu araziye kurulmak istenmiş. Ancak bunun için Dük’ün tek şartı varmış: “Sa­raydan çıktığımda hiçbir şey bo­zulmuş olmayacak.”Sonuç?

Toprağın rengine bürünen, do­ğaya karışan, uzaktan bakıldığın­da adeta görünmez olan bir fab­rika. Kurulduğu günden bu ya­na karbon ayak izini artırmayan, sürdürülebilirlik iddiasını yal­nızca söylemde değil tasarımda da gösteren bir yapı.

Terzi işi süper lüks: Rolls-Royce - Resim : 1

Dünyanın en sessiz fabrikası

Goodwood dünyada gördü­ğüm en sessiz fabrika. 2.500 ça­lışan var ama ortam neredeyse bir kütüphane kadar sakin. Bu­nun nedeni hem el işçiliğinin hâ­kim olması hem de günlük üreti­min maksimum 30 araçla sınırlı tutulması. 50’den fazla milletten çalışanların bulunduğu fabrika­da iki isim özellikle öne çıkıyor:

Bespoke (Terzi işi) Interior Surface (İç Yüzey) Planlamacısı İlayda Özaltan ve Proje Mühen­disi Merve Çetiner.

Her ikisi de Türkiye’de yetiş­miş ve Rolls-Royce’un “kişiye özel üretim” bölümünde kilit rol­ler üstleniyor.

Her otomobilin her istasyon­da yaklaşık 30 dakika geçirdiği üretim sürecinde kişiselleştir­me neredeyse sınırsız. Toplam­da 44.000 renk seçeneği, 80 stan­dart deri opsiyonu, sıfırdan size özel renk üretimi, renk ve malze­me deneyimini sunan interaktif tasarım odaları bulunuyor. Her araç tamamlandıktan sonra 4–5 gün boyunca test ediliyor, video­ları çekiliyor, müşteri dosyasına her detay işleniyor.

Yıldızlı tavanın arkasındaki Türk imzası

Rolls-Royce’un ikonik “Starli­ght Headliner” tavanı ise tama­men el işçiliğiyle yapılıyor. Gerçek yıldız haritalarından ilham alı­nan bu tavanları Proje Mühendisi Merve Çetiner ve ekibi tasarlıyor.

Her biri insan saçından bile in­ce fiber optik kabloları döşemek için 8 ila 16 saat çalışılıyor. Ah­şap yüzeylerde özel ışık oyunla­rı, gölgelendirmeler ve kişiye özel desenler ise İlayda Özaltan’ın so­rumluluğunda. Gerçek anlamda “sanat eseri” statüsüne giren bir üretimden bahsedebiliriz.

Terzi işi süper lüks: Rolls-Royce - Resim : 2

Türkiye yıldız pazarlardan biri

Ziyarette bize eşlik eden Rol­ls-Royce Motor Cars İstanbul Direktörü Hilal Aysal Ercan, markanın Türkiye’deki perfor­mansının beklenenin üzerinde olduğunu belirtiyor. Sayılar açık­lanmıyor, ancak her yıl yeni bir rekor kırıldığı ifade ediliyor.

Ercan’a göre Türkiye’de özel­likle Cullinan (SUV segmenti) ve Spectre (elektrikli süper lüks coupe) modelleri büyük ilgi görü­yor. Spectre için halen 4–6 aylık bekleme listesi var. Kullanıcıla­rın yaklaşık yüzde 20’si ise kadın sürücüler.

Rolls-Royce İstanbul, her müş­teri için sipariş sürecinde İngil­tere’de özel bir Goodwood dene­yimi sunuyor. Fabrikada bespoke tasarım alanlarında gezmek ise gerçek bir seremoni niteliğinde.

Özel dikim üniformalar

Fabrikadaki tüm çalışanların üniformaları özel dikim.

Ceketlerde düğme bile yok; araç üzerinde çizik ihtimalini sı­fırlamak için.

Misafirler için tasarlanan “gu­est” ceketleri ise adeta bir lüks sembolü.

Rolls-Royce dünyası aslında “otomobil üretimi” değil; bir kül­tür, bir ritüel, bir sanat alanı. Her detay kişisel, her seçim benzer­siz, her işçilik insan dokunuşuyla var oluyor.

Alman devlerinin sessiz çekişmesi

1998’e kadar Rolls-Royce ve Bentley aynı çatı altında üretiliyordu. Bentley Volkswagen’e, Rolls- Royce ise BMW’ye geçince tüm çalışanlar ve eski fabrika Bentley’de kalıyor. BMW markayı adeta sıfırdan kuruyor; mühendislik, şanzıman ve lüks teknolojiler yeni bir potada yeniden birleşiyor. “Spirit of Ecstasy” heykelciğinin marka hakkı bile bir süre ortada kalmış. Sonunda Alman devleri centilmence anlaşmış.

Yazara Ait Diğer Yazılar