ABD Başkanı Trump, neden Amerikalıların üzerine lağım boşalttı?
Dünya siyasi tarihi açısından inanılması güç günlerden geçiyoruz. “Yok artık bu kadar da olamaz” dediğimiz her şey birer birer gerçek oluyor. Kullanılan siyasi dilin değişmesi ve seviyesizleşmesi açısından en büyük şoklar ise genellikle Donald Trump başkanlığındaki ABD’den geliyor.
Son olarak ABD Başkanı Donald Trump, hafta sonu kendisine karşı düzenlenen “Krallara hayır” protestolarına karşılık olarak yapay zeka tarafından üretilen bir video paylaştı. Kendisinin kurduğu “Truth Social” adlı sosyal medya platformunda paylaşılan videoda, Trump, Kenny Loggins’in 1986 yılında Top Gun’da seslendirdiği “Danger Zone” şarkısı eşliğinde, kral tacı takarken ve üzerinde “Kral Trump” yazılı bir uçağı uçururken görülüyor. Yapay zeka tarafından üretilen videoda Trump, New York üzerinde uçarken birden uçağın alt kapakları açılıyor ve protestocuların üzerine, kahverengi lağım boşaltılıyor.
Dışkının ilk çarptığı kişi de, Trump’a yönelik eleştirileri nedeniyle Trump taraftarlarının hedefi haline gelen 23 yaşındaki liberal sosyal medya fenomeni Harry Sisson oluyor.
ABD’deki 50 eyalette geçen hafta Trump Hükümeti’nin uygulamalarını protesto etmek amacıyla yaklaşık 7 milyon kişi dışarı çıkarak gösteri yaptı. Trump’ın bu gösterilerden hoşnut olmayacağı zaten bilinen bir şey.
Kendisine yöneltilen eleştirilere cevap vermek ya da bu eleştirileri reddetmek olağan bir durum. Ancak kendisini, Top Gun filmi müziği eşliğinde kendi ülkesinin vatandaşlarının üzerine lağım boşaltırken gösteren video paylaşmak, ağızları açık bırakan bambaşka bir seviye.
Taç ve kılıçlı Trump
Trump’ın paylaştığı videolar, protestocu Amerikan vatandaşlarının üzerine dışkı boşaltan “Kral Trump” uçağıyla sınırlı değil. Aynı zamanda Başkan Yardımcısı JD Vance tarafından yayınlanan ve Trump’ı kafasında bir taç ve elinde kılıçla gösteren videoyla İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin “Ben İtalyanım, ben bir kadınım, ben Hıristiyanım” diye başlayan ve “Kimse bunu elimden alamaz” diye devam eden bir konuşması da dahil olmak üzere dokuz ayrı videoyu daha art arda yayınladı.
Üstelik Trump’ın bu tarzı sadece kendisiyle sınırlı değil, yönetimdeki hemen herkese sirayet etmiş durumda. Bu olaydan sadece bir gün önce Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, HuffPost muhabirinin Trump ve Rus lider Putin arasında yapılacak Budapeşte zirvesi için “Bu kadar sembolik bir yeri kim seçti?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Annen seçti.”
Bu cevabı, Beyaz Saray İletişim Direktörü Steven Cheung da tekrarlayarak, muhabire “Annen” dedi. Doğrusu o muhabirin yerinde olmayı hiç istemezdim. Düşünsenize, basın toplantısı sırasında Beyaz Saray sözcüsüne bir soru soruyorsunuz ve cevaben annenize hakaret ediyor. Ne diyebilirsiniz ki? Böyle bir bayağılık karşısında söyleyecek söz de bulamazsınız.
Görünen o ki gerek yapay zekayla hazırlanmış videolarla olsun gerekse de gazetecilere karşı söylemleriyle, Trump Hükümeti toplumu bir yandan trollüyor bir yandan da toplumun bir kesimini “düşman” gibi göstererek insanları daha da kutuplaştırıyor.
Kendi taraftarlarını “Biz” ve kendisine muhalif olanları ise “Onlar” şeklinde ayırıp, “onlar” olarak gösterdiklerinin üstüne dışkı boşaltma videolarıyla kutuplaşmayı derinleştirerek kendi tabanını konsolide ediyor. Aynı zamanda milyonlarca kişinin katıldığı “Krallara Hayır” eylemlerinin ölçeğini küçümseyip alay konusu yapıyor. Bu şekilde protestoların içeriğini de tamamen görmezden geliyor.
Dünya her bakımdan zor günlerden geçiyor. Ancak en çok zorlanılan konulardan biri de küfürle ve aşağılamayla karışık bu yeni siyaset dili karşısında yeni bir karşı argüman geliştirmek olacak. Zira dışkı boşaltma videoları ya da “Annen seçti” gibi söylemlere karşı elimizi belimize koyup “Bana baksana sen, oraya gelirsem saçını başını yolarım senin” diyemeyeceğimize göre geriye ya susmak ya da kaçarak uzaklaşmak kalıyor.