ABD’nin Çin kotaları

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

Hani derler ya “kötü komşu insanı ev sahibi yapar”, işte o mantıkla ABD ile Çin arasındaki istihbarat ve sır saklama savaşı da Çin’in yüksek katma değerli imalatını bir sonraki seviyeye taşıyor.

Perakende satışı olan ilk elektrikli arabayı ABD yaptı, bir ABD şirketi olan Nvidia’nın çipleri dünyada 1 numara oldu ve bunun gibi, daha bir sürü ABD’nin hanesine yazılabilecek ilkler… Ardından gelen Çin’in yükselişi ve taklit yeteneği derken gelinen noktada artık içinde elektronik devre bulunan her türlü cihaz etrafından ses ve görüntü kaydı alıp çeşitli merkezlere bu bilgiyi iletebilecek seviyeye geldi.

Çin’in ABD ürünlerine yasakları

 ABD’nin kotaları Çin’in gelişmesi için bir baskı unsuru olurken ticaret savaşı ile başlayan ABD-Çin gerginliği aslında bir istihbarat ve teknoloji savaşının adımlarından birisiydi. O zamanlar da söylüyordum, hala inancım aynı, benim yaş grubumdaki inşaların normal hayat döngülerinde ABD ve Çin arasında askeri yüzleşmeler göreceğiz. İş oraya kadar gidecek ama onun boyutunu kestiremiyorum.

Gelelim istihbarat savaşlarına… şimdilerde en çok konuşulan konulardan birisi, bırakın cep telefonlarının ortam dinlemesi yapabileceğini, aynı işlevi evlerde, ofislerde kullanılan otomatik elektrikli süpürgelerinde görebileceği oluyor. Mantık olarak çok doğru; eğer istenirse üzerinde çeşit çeşit kameralar bulunan bu cihazlar hem görüntü, hem ses aktarımı yapabilir. İstihbarat birimleri de bunu bildikleri için bu tür cihazların diğer ülke tarafından yapılmış olanlarının kritik alanlarda kullanımına sınırlama getiriyorlar.

En son Çin Hükümeti’nin Apple ürünlerinin kamu dairelerinde kullanımına yasak getireceği haberi vardı. Bu gelişme doğal olarak Apple spekülatörlerin hissede satış yapmasına neden oldu. Her ne kadar sonrasında toparlama denemeleri olsa da bu haberin doğrulanması halinde kaçınılmaz olarak Apple’da ciddi bir kar kaybı oluşacaktır.

Çin pazarında Apple’ın 2020’deki payının %10 olduğunu ve bu payın 2023’te %19’a kadar yükseldiğini düşünürsek, üzerine Huawei ve Honor’un %25 olan birleşik Pazar payından sonra 2.marka olduğunu düşünürsek, bu kayıp Apple için son derece önemli olacak. Apple’da ki satış baskısı büyük ihtimalle ABD hisse endeksleri üzerinde bir süre daha hissedilecek gibi gözüküyor.

G20 toplantısı

Bildiğiniz üzere geçen hafta G20 toplantısı yapıldı ve ülkemiz de orada en yüksek seviyede temsil edildi. Toplantıdan dünya ticaret tarihi ve güçler dengesini etkileyebilecek bazı kararlar çıktığını söyleyebilirim.

Öncelikle savaşın başından bugüne kadar Çin’le birlikte hafifçe de olsa Avrupa ve ABD’ye karşı Rusya’nın yanında yer almış gibi görünen Hindistan bu noktada batı ile barış çubuğu içerek Hindistan – Orta Doğu – Avrupa Ekonomik Koridoru Anlaşması’nı (India – Middle East – Europe Economic Corridor IMEC) imzaladı. Buna göre Hindistan’dan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, ve Avrupa hattı üzerinde işleyen, İpek Yolu’na kısmen alternatif bir ticaret rotası oluşacak.

Ne yazık ki Türkiye’nin de içinde bulunabileceği bir hat olabilecekken biz geleceğin ticaretini şekillendirebilecek bu anlaşmanın dışında kaldık. Hindistan ise Çin’i bu noktada ekarte ederek Batı ile arasında, Çin’in olmadığı bir kanal açarak zaten dünyanın büyük güçlerinden birisi olmaya adaydı, şimdi yarışta daha büyük bir ağrılıkla var. Bu konunun büyük bir ciddiyetle izlenmesi bundan sonrasında para akımlarının seyrini anlamak açısından da önemli olacaktır.

Diğer yandan Hindistan’ın üre bazlı gübrede büyük siparişleri beklenenden önce vermesi piyasada arz problemi olabileceği düşüncesini canlandırdı. Buna bağlı olarak hem ABD’de hem Brezilya’da hem de Karadeniz’de üre fiyatları sıçrama yaptı. Ayrıca Çin, iç talebi karşılamak amacıyla üre ihracatına sınırlama getirdi ve üretici firmaların yurt dışına satışlarını askıya almasını istedi. Bu bizler için neden önemli? 2 yönden bakılabilir.

Birisi makro dengeleri inceleyenler zaten önümüzdeki 1 sene içinde tarımsal emtia fiyatlarının yükseleceğini gerek benim yazılarımdan, gerekse bir çok yerli ve yabancı kaynaktan okumuş olmalı. Bu gelişmenin etkin faktörlerinden birisi aktive olmuş durumda; tarımın en önemli bileşenlerinden birisi olan gübre fiyatının artması bazı çiftçilerin gübre alamamaları anlamına, dolayısıyla yeterli miktarda ürün elde edememesine neden olabilir.

Gübre alabilecek ekonomik güce sahip olanların ise ürettiklerini daha yüksek fiyatlardan satacak olduklarını düşününce bu sefer tüketici olarak bizlerin alım gücümüzü zorlayacak bir ortam oluşacak. İkinci bakış açısı ise gübre fiyatlarının yükselmesi, buna bağlı olarak tarımsal emtia fiyatlarının yükselmesi, daha önce de bahsettiğim üzere tarım hisselerinin ve gübre üreticilerinin fiyatlarını artıracaktır. Bu hafta piyasadaki tepkiler zamanlama açısından ilk işaretleri gösterecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Haftanın heyecanları 09 Nisan 2024
Kafalar hala karışık 27 Şubat 2024