Gelirden yüzde 15!
Trump yine emsalsiz bir kurala imza attı ve Çin’e sırası ile H20 ve MI308 çiplerini satan Nvidia ve AMD’nin gelirlerinden yüzde 15 payı Amerikan hükümetine ödemelerini sağladı. Bunun gerek etik, gerekse kanuni açıdan ne kadar doğru olduğu tartışılır ama işin sonunda ABD, Çin’e satılan stratejik önem taşıyan maldan pay alacak. Bu farkı ilgili şirketler Çin’deki alıcılara mı yansıtır, yoksa kendi marjlarından mı verir bilemiyorum ama her durumda çok güzel bir durum değil.
Nvidia’nın yaptığı açıklamada ‘’devletin koyduğu kurallar çerçevesinde işimizi yapıyoruz’’ dendi. Ama bu daha çok – yasallaştırılmış rüşvet denir mi bilmiyorum – ne hediye alacağınızı bilemediğiniz zamanlarda doğum günü çocuğuna hediye kartı almak gibi bir şey. Trump da bu işten nasıl pay alacağını bilememiş ama punduna uydurmak için %15 cezayı kesmiş demek ki.
Böyle bir durum ilk bakışta hisseler için endişe unsurudur çünkü görünüşe göre gelirlerinin yüzde 15’ini bilançoda açılacak ‘Özel Trump Vergisi’ kalemine gider olarak yazacaklar. Yüzde 15 oldukça büyük bir pay. En büyük risk ise bu gibi devletin özel sektörle gelir ortaklığının bir iş modeline dönüşmesi. Nerede kaldı kapitalizm!! Eğer devleti de şirketler liginde oyuncu sayarsak tabi, en büyük oyuncu kurallarını koyuyor demektir.
Enerji hisseleri ama hangileri
Amerikan hisse senedi piyasalarının en büyük oyuncuları olan fonlar son zamanlarda yatırım temalarında bazı eksen değişiklikleri yapıyor. Neredeyse 2021’den bu yana petrol hisselerinde long, alternatif enerjide short olan serbest fonlar son 8 aydır bu stratejilerinden vaz geçiyorlar ve pozisyonlarını terse çeviriyorlar.
Son 3 senede hedge fonlar petrol hisselerinde net short olduklarından çok daha fazla ne longdular. Aynı dönemde güneş, rüzgar ve elektrikli araç hisselerinde long olduklarından çok daha fazla shorttular. Ama 2025’in başlamasından hemen önce bahsettiğim bütün kanallarda durum değişti. Petrol hisselerinde net shortlar marjinal da olsa daha fazla. Yeşil enerjide ise long/short farkı azalmaya başladı. Demek ki orada da shortları azaltırken longlar artmaya başladı.
Verilere göre yaklaşık 700 milyar dolarlık bir büyüklüğü ifade eden bu fonlar son aylarda temiz enerji hisselerinde shortlarını kapatıp ufak ufak alışa geçiyorlar. Doğrusu bunu ben de portföyümde bulunan bazı yeşil enerji hisselerinde görüyordum. Bu endüstride uzun soluklu bir taban oluşumu gerçekleşiyor. Trump baştayken bunun ne zaman, ne kadar hızlı ve nereye kadar olacağını bilmek çok zor.
Yeşil enerjinin Trump’ın gözdesi olmadığını hepimiz biliyoruz. Ama onun gözdesi olan petrol şirketlerinin de petrol fiyatı ile olan yakın ilgisini de biliyoruz. Bildiğimiz bir başka şey ise, petrol fiyatını zıplatacak gelişmeler olmadığı koşulda fiyatlar temel nedenlerden dolayı düşmeye devam edecek. Bu da petrol işindeki şirketlerin kar marjlarını azaltacak. Eğer petrol fiyatını sıçratacak bir durum olursa da, bu zaten küresel gerilimi artıran bir durum olacağından hisselere yine yaramayacak. Sonuçta Trump’a bağlı şeyleri bilmek zor olsa da başka bazı açılardan baktığımızda neredeyse emin olacağımız fikirlerimiz var ve buna göre petrol hisseleri bir süre kimsenin gözdesi olmayacak.
Yeşil enerji hisseleri ise geleceğin önemli hisse gruplarından olsa da mevcut konjonktürde, petrolün düşüşünden emin olduğum kadar yükselişine güvenemediğim bir grup. Ama bu konuda benden daha çok kendisine güvenenler var. Örneğin bir güneş enerjisi hisseleri fonundaki hisse short pozisyon sayısı Nisan 2021’den bu yana en düşük payı olan %3’e kadar düşmüş durumda. Hatırlarsanız o dönemde yeşil enerji hisseleri tarihi yüksek seviyelerindeydiler. Çok iyi yerlerden shortlamışlardı. Buna ek olarak bir rüzgar enerjisi fonunda ne long hisseler daha 4 ay önce son 2,5 senenin en yüksek seviyesine ulaştı, yani alımlar bütün hızıyla devam ediyor.
Elektrikli arabalar tarafında ise yine bundan 2 sene önce ‘’birkaç seneliğine bu hisseleri takip listelerimden sildim’’ demiştim. Sanırım o birkaç sene henüz geçmedi. Münferit hisselerde zaman zaman yükselişler olsa bile sektör olarak elektrikli araçlarda şimdilik bir albeni yokmuş gibi duruyor. O yüzden daha çok rüzgar ve güneş enerjisi şirketleri fonların gözdesi olmaya devam edecektir.