Açık rekoru ve yoğun borçlanma maratonu

Ekonomiyi rasyonel ze­mine oturtmak amacıy­la başlatılan parasal sı­kılaştırma esaslı program iki yılı doldururken, ulusal ve kü­resel ekonomide şok gelişme­lerin damgasını vurduğu bu yı­lın ilk yarısında kamuda mali dengeler daha da bozuldu.

Bütçe açıklarının hızla bü­yümeye devam ettiği ilk altı ayda, bunun finansmanı için adeta borçlanma maratonu ya­şayan Hazine’nin özellikle iç borçlanması rekor kırdı. İç çe­virme oranı ve borçlanma ma­liyetleri aşırı yükselirken, or­talama vadeler iyice kısaldı. Pandemiden bu yana hızla bü­yümeye devam eden merkezi yönetimin borç stoku haziran sonu itibarıyla 11,5 trilyon lira ile tarihi zirveye ulaştı.

Altı ayda 1 trilyon 254 milyarlık nakit açığı

Merkezi yönetim bütçesi­nin ocak-haziran dönemin­de verdiği 980,5 milyar lira­lık açık ekonomi çevrelerinde gündem oluştururken, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın haf­ta başında açıkladığı bu dö­neme ait nakit açığı ve bunun finansmanı için gidilen borç­lanmaya ilişkin veriler ise çok daha çarpıcı bir tabloya işaret etti. Buna göre bütçe emane­ti ve avanslar kalemlerindeki toplamda eksi (-) 273,9 milyar liralık hareketle birlikte mer­kezi yönetim bütçesinin bu dönemdeki nakit açığı 1 tril­yon 254,3 milyar liraya ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine gö­re bütçe açığı yüzde 31,2, nakit açığı da yüzde 32 büyüdü.

1 trilyon 246 milyarlık yeni borçlanma

Nakit açığındaki büyüme­de bu dönemde gerçekleşen yüklü faiz ödemeleri etkili ol­du. Hazine, ilk yarıda iç ve dış borç faizlerinin yanı sıra is­konto ve kısa vadeli nakit iş­lemlere ait faiz giderleri, türev ürün giderleri ve kira sertifi­kası giderlerini de kapsayan toplam 1 trilyon 111,4 milyar liralık faiz ödemesi gerçekleş­tirdi. Altı aydaki faiz ödemesi geçen yılın aynı dönemine gö­re yüzde 93,5’le neredeyse bir kat artış kaydetti.

Hazine ilk yarıda yüklü faiz ödemelerinin de etkisiyle olu­şan rekor nakit açığını nere­deyse tamamen iç borçlanma ile finanse etti. Altı ayda dış borçlarda 286,6 milyar liralık anapara geri ödemesi gerçek­leştiren Hazine, aynı dönem­de 205,4 milyar lira ile bundan daha az miktarda dış borç bu­labildi ve 81,2 milyar lira ile net ödeyici oldu.

Hazine iç borçlarda ise 283,1 milyar liralık anapara it­fasına karşılık 1 trilyon 610,1 milyar liralık yeni borçlan­maya giderek net bazda 1 tril­yon 327,1 milyar liralık borç­lanma gerçekleştirdi. Böylece Hazine’nin ilk yarıdaki top­lam anapara borç geri öde­mesi 569,7 milyar, toplam ye­ni borçlanması 1 trilyon 815,6 milyar ve net borçlanması 1 trilyon 245,9 milyar lira ola­rak gerçekleşti.

 İç borç çevirme oranı %135 oldu

Hazine’nin yarıdaki faiz ödemelerinin 865,9 milyar liralık bölümünü iç borçlara ait kısım oluşturdu. Bu dönemdeki anapara itfası 283,1 milyar olurken, hesaplamaya dahil edilen Altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası vb. birlikte toplam iç borç servisi 1 trilyon 188,1 milyar liraya ulaştı. Hazine’nin hesapladığı yöntemle; bu dönemdeki toplam 1,6 trilyon liralık yeni iç borçlanmanın, anapara ve faiz toplamında iç borç servisine bölünmesi ile bulunan “iç borç çevirme” oranı yüzde 135,1 olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı döneminde anapara ve faiz toplamında iç borç servisi 965,6 milyar, toplam yeni iç borçlanma 1 trilyon 103,6 milyar ve toplam iç borç çevirme oranı yüzde 114,3 olmuştu. İlk altı aylık dönemlere göre iç borçlarda anapara ödemeleri yüzde 59 azalırken, faiz ödemeleri yüzde 135 ve böylece toplam iç borç servisi yüzde 25 artarken, yeni iç borçlanma tutarındaki artış yüzde 45,4’e ulaştı.

Borçlanma maliyetinde rekor

Yılın ilk yarısında Hazine’nin ortalama iç borçlanma maliyetleri kayda değer biçimde yükseldi. Yatırımcının, iç borçlanma senedinin yazılı değeri ile iskontolu değeri arasındaki fark kadar faiz getirisi elde ettiği, anapara ve faiz ödemesinin tek seferde vade tarihinde yapıldığı kuponsuz (iskontolu) kağıtlarda kümülatif yıllık bileşik getiri haziran ayında yüzde 44,85’le bu yıl aylar itibarıyla en yüksek düzeyini gördü.

Kupon/ kira oranı ihracından önce açıklanan ve itfa tarihine kadar sabit kalan sabit getirili senetlerde kümülatif yıllık bileşik getiri ise haziranda yüzde 39,77 ile Aralık 2003’ten bu yana olan dönemin en yüksek aylık düzeyine ulaştı. Hazine ve Maliye Bakanlığınca ihale, doğrudan satış, halka arz yoluyla gerçekleştirilen TL, döviz veya altın cinsi nakit girişi sağlayan tüm ihraçların toplamından oluşan “nakit borçlanma”da kümülatif yıllık bileşik getiri haziranda yüzde 40,84’e çıktı.

Bu da bu tür borçlanmalarda Aralık 2003’ten bu yana aylık bazda en yüksek borçlanma maliyet oranı. Hazine iç borçlanmasında ortalama vadeler ise kısalmaya devam etti. Kuponsuz senetlerin geçen yıl haziran ayında 12,1 ay olan kümülatif ortalama vadesi bu yıl aynı ayda 6,1 aya, söz konusu oran sabit getirili kağıtlarda 64,1 aydan 34,1 aya ve nakit borçlanmada 53,4 aydan 35,1 aya indi. Kümülatif vade; içinde bulunulan ay itibarıyla ilgili yıl içinde gerçekleştirilen borçlanmaların ortalama vadesini gösteriyor.

Borç stokunda tarihi zirve

 Bu arada merkezi yönetimin toplam iç ve dış borç stoku, ocak-haziran döneminde net 1 trilyon 205 milyar lira artarak 11 trilyon 462,3 milyar liraya ulaştı. Stokun 6 trilyon 568,7 milyarını iç, 4 trilyon 893,7 milyar lirasını ise dış borçlar oluşturuyor. İlk yarıda iç borçlar net 1 trilyon 608,8 milyar, dış borçların ulusal para cinsinden tutarı da 596,2 milyar lira arttı. İç borç stokunun 5 trilyon 309,7 milyar liralık bölümü TL cinsi, 1 trilyon 259 milyar liralık bölümü ise dövize dayalı borçlanma kaynaklı. Dövize cinsinden iç borç stoku ile dış borçların toplamından oluşan toplam 6 trilyon 152,7 milyar liralık dövize dayalı borçlar, toplam borç stokunun yüzde 53,7’sini oluşturuyor.

Açık rekoru ve yoğun borçlanma maratonu - Resim : 1

Açık rekoru ve yoğun borçlanma maratonu - Resim : 2

Açık rekoru ve yoğun borçlanma maratonu - Resim : 3

Açık rekoru ve yoğun borçlanma maratonu - Resim : 4

Açık rekoru ve yoğun borçlanma maratonu - Resim : 5

Yazara Ait Diğer Yazılar