Altın fiyatında hızlı artış talebinde sert düşüş
Uluslararası piyasada ve buna bağlı olarak Türkiye’de altın fiyatlarında 2025 başından itibaren başlayan yükseliş son haftalarda giderek baş döndüren bir ivme kazandı. Buna karşılık iç piyasada miktar bazında altın tüketiminin ise aksine düşüşte olduğu belirlendi.
Gram altın fiyatında yılbaşından bu yana artış bir kata yaklaşırken, veriler ziynet altını talebinin (Darphane üretimi) yılın ilk dokuz ayında yarı yarıya azaldığını ortaya koyuyor. Borsa İstanbul (BIST) Kıymetli Madenler Piyasasının sekiz aylık verilerine göre miktar bazında altın ithalatında kota etkisiyle 2024’te yaşanan sert düşüş bu yıl da devam etti.
Fiyatta her gün yeni rekor
Yılbaşından 7 Ekim’e kadar olan dönemde küresel piyasada ons altın fiyatı yüzde 51,9 artarken, dolar/TL’deki artışla birlikte Türkiye’de gram altın fiyatındaki artış yüzde 79,6’ya ulaştı.
31 Aralık 2024’te 2.623,45 dolar olan ons altın fiyatı, ocakta yüzde 6,7’lik artışla 2.800 doları, martta yüzde 9,6 artışla 3 bin doları aştı. Nisan-temmuz döneminde 3.200-3.300 dolar bandında seyreden ons altın, ağustosta yeni bir ivme ile 3.500 dolara yaklaşırken, eylülde yüzde 11,9’la bu dönemin en yüksek aylık artışını kaydederek 3.858,58 dolar oldu. Ons altın fiyatı izleyen bir haftada da yüzde 3,3 artarak 7 Ekim itibarıyla 3.985,46 dolar düzeyini gördü.
Serbest piyasa gişe fiyatlarına göre Türkiye’de 2024 sonunda 2.983,70 TL olan gram altın ise marttaki yüzde 13,5’lik yükselişle yaklaştığı 4 bin TL sınırını, yüzde 6,4 arttığı nisanda aştı. İzleyen dönemde 4.000-4.600 TL aralığında seyreden gram altın fiyatı, eylülde kaydettiği yüzde 13,3’lük artışla ayı 5.165,53 liradan kapadı. Gram altın bu ayın ilk yedi gününde de yüzde 3,8 artışla serbest piyasada 5.359,33 TL’ye kadar çıktı.
İthal miktarında da sert düşüş
BIST Kıymetli Madenler Piyasası verilerine göre 2023 yılında 319 ton olan altın ithalatı, getirilen kotaların da etkisiyle 2024 yılında yüzde 60,6 düşüşle 125,7 tona düşmüştü. 2023’ün ocak-ağustos dönemindeki 242,4 tonluk düzeyinden, 2024’ün aynı döneminde 79,9 tona düşen söz konusu ithalat, bu yılın aynı döneminde de 78,6 tona geriledi.
Merkez Bankası’nın en son temmuz sonu itibarıyla açıkladığı ödemeler dengesi verilerine göre ise ilk yedi ayda altın ithalatı tutar bazında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,8’lik bir artışla 8,8 milyar dolardan 12,2 milyar dolara çıktı. Ancak BIST verilerine bakıldığında anılan dönemde miktar bazında ithalatın yüzde 0,2 düşüşle 72,2 tondan 72,1 tona indiği görülüyor. Bu da altın ithalat faturasındaki büyümenin fiyat artışı kaynaklı olduğunu gösteriyor.
Ziynet altın talebi yarıya indi
Altın fiyatları rekor üstüne rekor kırarken, ziynet altın tüketiminde miktar bazında sert düşüş olduğu belirlendi. Darphane tarafından basılan ve iç piyasada satılan çeyrek, yarım, birlik, iki buçukluk ve beşlik ziynet altınların geçen yıl ilk dokuz ayda 16,4 milyon olan adedi bu yıl aynı dönemde yüzde 51,8’lik düşüşle 7,9 milyon adede geriledi. Bunlar içinde Türk halkının en çok satın aldığı çeyrek altında dokuz aylık üretim miktarı yüzde 54,9 düşerek 12,5 milyon adetten 5,6 milyon adede düştü. Sikke altınlar, Darphane altını ve Reşat altınları ile birlikte toplam Darphane üretimi yüzde 49,7 azalarak 19,4 milyon adetten 9,8 milyon adede indi.
Altın depo hesaplarında artış var mı?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ilk sekiz aya ilişkin verilerine göre bankalardaki yurt içi yerleşiklere ait altın depo hesaplarının parasal tutarı ise bu dönemde yüzde 60,4 artışla 1 trilyon 419,6 milyar liradan 2 trilyon 277,3 milyara yükseldi. Bunun 2 trilyon 81,8 milyarı gerçek kişilere, 195,5 milyarı ise şirketler ile resmî kurumlara ait bulunuyor.
Bankalar altın alış satışında serbest piyasadan ve birbirinden farklı fiyatlar uygulayabiliyor, BDDK’ya bildirdikleri mevduat hacimlerini de buna göre değerliyorlar. Gram altının yurt içi serbest piyasa gişe satış fiyatında ocak-ağustos döneminde yaşanan kümülatif artış yüzde 52,9. Bu fiyat artışı ile indirgenirse bankalardaki altın hesaplarındaki gerçek artış yüzde 4,9 düzeyinde. Buna göre fiziki ziynet altın talebinde sert düşüşe karşılık, bankalardaki altın hesaplarında da şu an için “patlama” yok, henüz düşük oranlı bir artış var.
Jeopolitik riskler ve Fed faktörü
Küresel altın fiyatlarında 2025 başından itibaren hızlanan, son günlerde baş döndürücü bir ivmeye ulaşan yükselişte giderek kronikleşen jeopolitik riskler ve Fed politikaları etkili oldu. Türkiye’deki harekette ise ana faktör küresel fiyatlar olurken; kur artışı, ithalat kotaları nedeniyle arz daralması, hala yüksek kalan enflasyon, dezenflasyona hane halklarının yeterince ikna olmayışı, faiz indirim süreci ve spekülatif piyasa dinamikleri yükseliş eğilimini destekledi.
Ekonomistler, küresel piyasalar ve Türkiye’de altın fiyatlarında 2024 sonlarında başlayıp bu yıl giderek hızlanan artışa etki eden başlıca faktörleri şöyle dile getiriyor: Jeopolitik gerginlikler: Ukrayna-Rusya çatışmasının yanı sıra Ortadoğu’daki (özellikle İsrail-Filistin ve İran bağlantılı) artan gerilimlerin yol açtığı güvenli liman arayışı. ABD Merkez Bankası (Fed) Politikaları: 2024 sonlarında faiz indirim sinyalleri veren Fed’in 2025’te bu politikalara devam etmesi.
Merkez bankalarının altın alımları: Çin, Hindistan ve diğer gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının altın rezervlerini artırma politikaları ile artan küresel talep. Döviz kuru etkisi: TL’nin 2025 boyunca değer kaybetmesi, ithalat dolarla olduğu için Türkiye’de kur artışının iç piyasa fiyatlarına doğrudan yansıması.
Enflasyon: Türkiye’de enflasyonun düşmekle birlikte hala yüksek düzeyde seyretmesi, bunun TL’nin reel değerini eritmesi ve altına olan yatırım talebini artırması. İthalat kotaları ve arz kısıtlamaları: Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ithalat kotaları ile altın ithalatındaki sert düşüşün iç piyasada fiziki altın arzını daraltması. Azalan ithalat özellikle ziynet altın talebini baskılarken, yatırım amaçlı altın talebinin varlığını korumasının fiyat artışlarını desteklemesi.
Piyasa psikolojisi: Altının, enflasyona ve ekonomik belirsizliğe karşı koruma aracı olarak görülmesi, belirsizlik algısının yatırımcıları altına yönelmesi. Piyasa spekülasyonları: Kuyumcular ve döviz bürolarının yüksek marj uygulamasının perakende fiyatlarını daha da yukarı itmesi.

