Atatürk vizyonu

İkinci Dünya Savaşı başlamadan önce Al­manya’dan 3100 bilim insanı, aydın, yazar, düşünür, politikacı, sanatçı, müzisyen ana­yurtlarını terk etmek zorunda bırakıldı.

Al­manya’da çalışma imkânı bulamayan ve can güvenliği olmayan bilim insanlarından bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti’nin 10. kuruluş yılı kutlamaları öncesi 1 Ağustos 1933’de ku­rulan İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşun­da görevlendirilmek üzere bizzat Atatürk ta­rafından Türkiye’ye davet edildiler. İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşunda toplam 42 Al­man bilim insanı yer alır. Ankara Üniversite­si’nde de…

Almanya’da yaşayan yazar Kemal Yalçın 2011 yılında İş Bankası Kültür Yayınları’n­dan çıkan 635 sayfalık “Haymatlos” kitabında “Nazi Almanyası”ndan kaçıp “Atatürk Türki­yesi”ne sığınan Alman bilim insanlarının öy­külerini kaleme alır.

Kemal Yalçın’ın “Haymatlos” (vatansız) kitabında yer alan bilgilere göre Alman­ya’dan o dönem Türkiye’ye yaklaşık 600 bi­lim insanı gelir. Genç cumhuriyetin kalkın­masına katkı veren Prof. Ernst Eduart Hirs­ch, Prof. Clemens Holzmeister, Prof. Eduard Zuckmayer, Prof. Ernst Reuter, Cornelius Bischoff, Paul Hindemith, Ernst Praetorius, Carl Ebert gibi bir çok bilim insanının öy­külerini “Haymatlos”tan okudum. Bir süre Türkiye’nin kalkınmasına omuz veren bilim insanlarının bazıları Atatürk’ün ölümünden sonra ABD’ye giderler.

Aradan geçen yüzyılın ardından Avrupa Birliği, ABD’li bilim insanlarına “Avrupa’yı Seçin” çağrısı yaptı…

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ur­sula von der Leyen, ABD Başkanı Donald Trump’ın politikaları nedeniyle tehdit altın­da olan ABD'li bilim insanlarına AB ülkeleri­ne taşınma çağrısında bulundu. Bilim insan­larına daha fazla mali teşvik, daha uzun süre­li sözleşmeler, daha az bürokrasi ve araştırma özgürlüklerine saygı gösterileceğine dair ya­sal güvence vereceklerini açıkladı.

ABD Başkanı Trump, Kongre’den Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) harcamalarında yüz­de 37 ve Ulusal Bilim Vakfı (NSF) harcamala­rında yüzde 50’den fazla kesinti yapmasını is­tedi. Trump, bu hamleyle yapay zekâ, kuan­tum ve nükleer enerji gibi öncelikli alanlara yatırımların yeniden odaklanmasını ve bilim harcamalarının boşa gitmesine son verilme­sini amaçladığını belirtti.

“Avrupa’yı seçin”

AB Komisyonu, ABD ve diğer ülkelerden bilim insanları ve araştırmacıları AB’ye çek­mek için “Avrupa’yı Seçin” adlı yeni bir giri­şim açıkladı.

AB Komisyon Başkanı Ursula von der Le­yen, “İlk öncelik Avrupa’da bilimin açık ve öz­gür kalmasını sağlamaktır. Bu bizim kartvi­zitimizdir. Bunu korumak için, şimdi her za­mankinden daha fazla, elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” diye konuştu.

“Avrupa’yı Seçin” girişimi ile AB, bilim in­sanları için bürokratik yüklerin azaltılacağı, risk sermayesine erişimin kolaylaştırılacağı, daha uzun vadeli sözleşmeler ve daha yüksek ödeneklerin sunulacağı açıklandı. AB, yedi yıllık bir “süper hibe” oluşturarak, yer değiş­tirmeyi tercih eden bilim insanlarının maaş­larına “ilave” yapılacağı ve bilimsel araştır­maların özgürlüğünün yasalarla güvence altı­na da alınacağı belirtildi.

Sorbonne Üniversitesi’nde bir konuşma yapan Başkan von der Leyen, “Bilimi savun­maya her zamankinden daha fazla ihtiyacı­mız var. Evrensel ve birleştirici olan bilimdir. Bilimin pasaportu, cinsiyeti, etnik kökeni ya da siyasi partisi olmadığı konusunda hepimiz hemfikiriz. Çeşitliliğin insanlığın bir değeri ve bilimin can damarı olduğuna inanıyoruz. En değerli küresel ürünlerden biridir ve ko­runmalıdır” dedi.

Ahlaki ve insani zorunluluk…

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Mac­ron da, “Birkaç yıl önce hiç kimse, dünyanın en büyük demokrasilerinden birinin çeşitlilik kelimesi yer aldı’ bahanesiyle araştırma prog­ramlarını kaldıracağını hayal edemezdi” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Macron, “Hiç kimse, eko­nomik modeli özgür bilim ve inovasyona bu kadar güçlü bir şekilde dayanan dünyanın bu çok büyük demokrasisinin böyle bir hata ya­pacağını düşünemezdi. Ama işte buradayız. Hayatlar da risk altında. Söz konusu olan in­sanlığımızın ilerlemesidir. Bu ahlaki ve insani bir zorunluluktur” sözlerini sarf etti.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün viz­yonunu aradan yüzyıl geçse de hala anlaya­mayan seçilmişler var şu dünyada. İki gün ön­ce 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’ydı, kutlu olsun…

Yazara Ait Diğer Yazılar