Yeşil griye dönerken
Avrupa kıtası genelinde bilim insanları ve gazetecilerin yaptığı bir araştırmaya göre, Avrupa’da 5 yılda yaklaşık Kıbrıs adası büyüklüğündeki alan yeşilden griye dönerken Türkiye birinciliği göğüsledi.
Avrupa’da doğa ve tarım alanları, konut ve yol projeleriyle hızla küçülüyor. “Green to Grey” başlıklı bir araştırmada, uydu görüntülerini yapay zekâ ve saha doğrulamasıyla birleştirerek 2018-2023 arasında yaklaşık 9 bin kilometrekarelik alanın kalıcı biçimde yapılaşmaya dönüştüğünü ortaya koydu. Araştırmada Türkiye’nin 1860 kilometrekare ile Avrupa genelinde en fazla yeşil alan kaybeden ülke olarak öne çıkıyor. Kaybedilen 9 bin kilometrekarelik alanın yüzde 20’sinden daha fazlası Türkiye’de.
Arena for Journalism in Europe tarafından Norveç Doğa Araştırma Enstitüsü’nün (NINA) yanı sıra Norveç kamu yayıncısı NRK, İspanya’nın Datadista, Belçika’nın De Standaard, Almanya’nın Die Zeit, İtalya’nın Facta, Polonya’nın Gazeta Wyborcza, Fransa’nın Le Monde, Finlandiya’nın Long Play, Yunanistan’ın Reporters United, Birleşik Krallık’ın The Guardian ve Türkiye’den The Black Sea uzamanların yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlar elde edildi.
Toplam 30 ülkeyi kapsayan analizler birleştirilerek ortaya çıkan sonuç, Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) 39 ülkeyi kapsayan alanının yüzde 96’sı içeriyor. Ekiplerin beş yıllık uydu verileri üzerinden yaptığı ölçümlere göre Avrupa her yıl ortalama 9 bin kilometrekare alanı yapılaşmaya kaybediyor. Kayıpların başlıca konut ve yol projelerine gidiyor. Ancak, kayıpların yalnızca kamusal ihtiyaca dayanmayan lüks turizm ve belirli kesimlere hizmet eden özel yatırımlar ve sanayi tesislerinin de ciddi pay sahibi olduğu vurgulanıyor.
Tahminlerden 1,5 kat yüksek
Raporda, Almanya’nın başkenti Berlin yakınlarındaki Brandenburg’da, Tesla fabrikasının kapasitesini yıllık 1 milyon araç üretimine çıkarma planları nedeniyle yarım milyon ağacın kesildiğine dikkat çekiliyor. Yunanistan’ın Vermio Dağları’nda geniş ölçekli rüzgar santrali kurulmasına ve Portekiz’de Melides bölgesinde Natura 2000 alanında yapılan “CostaTerra Golf and Ocean Club”un doğamıza verdiği zarara vurgu yapılıyor.
Raporda ayrıca, İzmir’in Çaltılıdere sulak alanında kurulan Yat ve Tekne İmalatçıları Endüstrisi Kooperatifi (YATEK) projesine de yer veriliyor. Göçmen kuşlar için durak noktası olmasının yanı sıra karbon yutağı ve doğal taşkın savunması işlevi gören “sulak alan” statüsünün 2017 yılında kaldırıldığı ve lüks yatların bakım ve yapımı için planlanan marina kapsamında bir kilometrekareden fazla beton temel döküldüğü ifade ediliyor.
“Green to Grey” raporu, uydu görüntüleri, yapay zekâ, saha doğrulaması bileşimini kullanıyor ve 5 bin metrekare altındaki alanları kayıp saymayan Avrupa Çevre Ajansı’ndan (EEA) farklı bir sonuç ortaya koyuyor. Kent içi park parçaları, tarla kenarları, yol bağlantıları gibi parça parça kayıplar da sayıldığı için hesaplanan toplam kayıp, EEA'nın resmi tahminlerinden 1,5 kat daha yüksek çıkıyor. EEA’dan Jan-Erik Petersen, “Küçük kayıpların zaman içinde birikerek büyük bir etki yarattığı”na dikkat çekiyor.
Geleceğimizi betona gömüyoruz
Avrupa Parlamentosu'nda Yeşiller grubundan Avusturya Milletvekili Lena Schilling, yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği yıllardır iklim ve doğayı korumada liderlik vaat ediyor. Ama bu araştırmanın gösterdiği şey, kelimenin tam anlamıyla kendi geleceğimizi betona gömüyor olmamız” dedi. Schilling, doğanın harcanabilir bir şey gibi görülmeye devam etmesi halinde Avrupa’nın yalnızca iklim hedeflerini değil, aynı zamanda gıda güvenliğini, sağlığını ve Avrupa’yı yaşanmaya değer kılan her şeyin kaybedileceğinin altını çiziyor.
“Green to Grey” araştırmasında, karar vericilere, koruma-planlama-denetim politikalarını yeniden değerlendirme çağrısı yapılıyor. Araştırmaya göre kayıplar sadece biyoçeşitliliği yok etmiyor aynı zamanda sel ve aşırı sıcak gibi iklim etkilerini artırarak sağlık ve refah üzerinde de doğrudan sonuçlar doğuruyor.