Genişlemede “göç” korkusu
Avrupa Birliği’nin (AB) yeni genişleme süreci “beyin göçü”nü derinleştirme riski taşıdığını ortaya koydu. AB’ye girmesi beklenen Balkan ülkelerinden işçilerin “beyin göçü”ne yönelik tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Rusya’nın Ukrayna’yı 2022 yılında işgal etmesiyle başlayan süreç, AB’nin Batı Balkan ülkelerine genişlemesini de hızlandırdı. Ancak, AB’nin Batı ülkeleri Batı Balkan ülkelerine genişlemenin beraberinde göçü de tetiklemesinden korkuyor. Batı Balkan ülkeleri ise nüfusunu kaybetmekten…
Türkiye dışında AB üyeliğine aday olan Karadağ, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, AB ile katılım müzakerelerine başlamış durumdadır. Ukrayna ve Moldova ile Aralık 2023 tarihli AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde katılım müzakerelerine başlanması kararı alındı. Kosova ise potansiyel aday ülke. Bosna-Hersek ve Gürcistan ise beklemede.
AB’ye yakın gelecekte üye olmaları beklenen Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya ve Moldova’nın üye olmaları sonrası iş ve yatırım fırsatlarından yararlanmak için ülkelerini terk etmeleri ve dolaşım özgürlüğü sağlandığında gelişmiş Batı Avrupa ülkelerinde daha iyi maaş ve daha iyi iş olanakları için kitlesel olarak yer değiştirmesini de beraberinde getiriyor. Yeni genişleme dalgası hem yerel ekonomilerde olumsuz etkiler yaratabileceği hem de Batı Avrupa ülkelerine daha fazla göçü beraberinde getirmesi bekleniyor.
Dünya Bankası verilerine göre, 2013 yılında AB'ye üye olan Hırvatistan’dan, yaklaşık 400 bin kişi Batı Avrupa ülkelerine göç etti. Hırvatistan, nüfusu en çok azalan ilk beş AB ülkesi arasına girdi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) göre, AB’ye 2007 yılında üye olan Romanya’da nüfusun yüzde 25’i ülke dışına göç etti.
Yaşlanan nüfus ve düşük doğurganlık oranı nedeniyle AB’de 2050 yılına kadar her yıl bir milyon işçi kaybedecek olması ciddi iş gücü açığına yol açması korkusu sardı. Çalışan nüfusu azalan ve 2050 yılına kadar yaklaşık yüzde 20 oranında azalacağı tahmin edilen Balkan ülkelerindeki demografik yapısının da değişmesi bekleniyor. Dünya Bankası verileri, Balkan bölgesinde mevcut iş gücü dinamiklerinin devam etmesi halinde on yıl sonra 190 binden fazla işçi açığının oluşacağını ortaya koyuyor.
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel’in yaptığı yeni bir çalışma, Arnavutluk, Bosna Hersek, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Moldova ve Sırbistan gibi Balkan ülkelerindeki bazı ekonomik sektörlerin, özellikle de sağlık, inşaat ve imalat sektörlerinin ciddi stres altında olduğunu gösteriyor.
Belçika’nın Leuven Katolik Üniversitesi’nin (KUL) bir araştırmasında, “Batı Balkanlar’dan vasıflı göçmenlerin göçü on yıllardır devam ederken, yeni üyelerin AB’ye katılması, önceki genişlemede gördüğümüz gibi bu olguyu daha da kötüleştirebilir. Beyin göçünün yanı sıra serbest dolaşım hakkı ile birçok işçinin mevsimlik iş için AB'ye seyahat etmeleri fırsatını kullanıyor. AB üyeliği, iş gücü piyasası engellerini ortadan kaldırarak bu süreci daha da yoğunlaştırma eğiliminde” saptaması yapılıyor.
Batı Balkanlar’da beyin göçünü yönlendirmek
“Batı Balkanlar’da Beyin Göçünü Yönlendirmek” başlıklı bir rapor, AB’nin beyin göçü etkisini genişlemeyle bağlantılı ortak bir sorun olarak kabul ederek işe başlanması gerektiğini ortaya koyuyor.
Raporu kaleme alan Lune Bernstein, “Aday ülkeler, örneğin eğitimden işe giden yolu iyileştirerek, kilit sektörleri güçlendirerek ve daha iyi çalışma koşulları sunarak vasıflı çalışanları uzaklaştıran itici faktörleri azaltmaya odaklanabilir” görüşünü savunuyor.
Beyin göçünü önlemek isteyen bazı ülkeler, vatandaşlarının geri dönüşünü teşvik edecek reformları uygulamaya koyuyor. Sırbistan, “diasporadan dönenleri inovasyon ve nitelikli sektörlerde çalışmak üzere işe alan işverenler vergi indirimi uygulaması”nı hayata geçirdi.
Polonya’da hayata geçirilen benzer bir uygulama, 2022 yılında ülkelerine dönen Polonyalılar için vergi indirimi getirilmesinin ardından şimdiye kadar 25 bin kişinin bu uygulamadan yararlandığını duyurdu. Yurt dışında en az üç yıl geçirdikten sonra Polonya'ya dönen kişilere bu hak verildi. Ayrıca, Polonya’da bu kişilere 20 bin euro’nun altındaki kazançları için dört yıllık kişisel gelir vergisi muafiyeti de sağlanıyor.
Bizim ise ülke olarak “beyin göçü” konusuna gelmeden önce atmamız gereken birçok adım var…