Avrupa’da emeklilik
Her geçen gün Avrupa nüfusu yaşlanırken Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri emeklilik sistemlerine daha fazla bütçe ayırmak zorunda kalıyor. Bir yandan Avrupa’nın savunma harcamaları için bütçe ayırmak durumunda olan AB ülkeleri diğer yandan “emeklilik bütçesi”ne de daha fazla kaynak ayırmak çabasına girdi.
Avrupa’da insanlar artık eskiye oranla daha uzun yaşıyor, Avrupa nüfusu giderek yaşlanıyor. AB nüfusunun beşte birinden fazlası 65 yaş ve üzerinde. Avrupa nüfusunun 2050 yılında ise üçte birinin 65 yaş üstüne ulaşması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) geçen yıl Avrupa’da 65 yaş üzeri nüfusun ilk kez 15 yaş altı nüfusu geçeceği uyarısında bulunmuştu.
Çok yüksek sayıda göçmen gelmesine rağmen son yıllarda Avrupa, emeklilik sisteminin artan maliyetlerini karşılamak için yeterli işgücünü çekmekte zorlanıyor. Şu anda üç kişi olan emekli başına düşen çalışanın olduğuna dikkat çeken ekonomistler, 2050 yılına kadar Avrupa’da her emekli başına ikiden daha az çalışan düşeceğini öngörüyor. Bu durum ülke yönetimlerini “emeklilik maaşlarını ödemek” için başka kaynaklar yaratmak zorunda bırakıyor.
Kamu emeklilik harcamaları, AB’nin 27 ülkesinden 17’sinde gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 10’undan fazlasına ulaştı. İtalya ve Yunanistan’da ise emeklilik maaşları kamuya GSYİH’nın yüzde 16’sından fazlasına mal oluyor.
Artan maliyetlere çare bulmak isteyen birçok AB ülkesi kamu emeklilik sistemlerinde değişikliklere gitti. İlk akla gelen çare emeklilik yaşının yükseltilmesi oldu. Fransa geçen yıl emeklilik yaşını 62’den 64’e yükseltmek istedi. Fransız halkı aylarca bu planı protesto etmek için sokaklara çıktı. Belçika, erkeklerde 67 kadınlarda 65 olan emeklilik yaşını 67 yaşında eşitlemek istiyor.
Hollanda’nın Utrech Üniversitesi emeklilik hukuku uzmanı Prof. Dr. Hans van Meerten, “Hükümetler oy kaybetme pahasına emeklilik yaşında reformlara gitmek istiyor. Hollandalılar yakın zamanda emeklilik sistemlerini reforme etti, ancak onunla da belirlenen hedeflere ulaşılamıyor” diye konuşuyor.
Emeklilik birikimi
İnsurance Europe kuruluşunun yaptığı bir araştırmaya göre katılımcıların yaklaşık yüzde 40’ı emeklilik için hiçbir birikim yapmadığını ortaya koyuyor. Bu oran kadınlar ve 50 yaş üstü çalışanlar arasında daha da yüksek. Emeklilik dönemini düşünerek tasarruf edenler ise yaptıkları yatırımların getirisinden “memnun olmadıkları”nı ifade ediyorlar.
Brüksel merkezli yatırımcı kuruluş Better Finance İletişim Direktörü Anaud Houdmont, yaptığı bir açıklamada “Geçtiğimiz on yılda Avrupa’nın emeklilik krizi, enflasyonla oluşan kaybı karşılamaya yetmeyen düşük reel faizler nedeniyle büyük ölçüde kötüleşti. Bu, tasarruf sahipleri için önemli bir satın alma gücü kaybına yol açtı” diye konuştu.
AB emeklilik fonu rağbet görmedi
AB emeklilik tasarruf fonu açığını kapatmak amacıyla Avrupa Geneli Bireysel Emeklilik sistemini (pan-European Personal Pension Product - PEPP) 2022 yılında yürürlüğe koydu. Bu sistem, çalışanların ek bir emeklilik fonu oluşturmalarına ve diğer AB ülkelerine taşındıklarında bu fonu taşımalarına olanak tanıyor. Ancak bu planı şimdilik uygulamaya koyan tek ülke Slovakya oldu.
Emeklilik uzmanları PEPP’i karmaşık ve rekabeti kısıtlayıcı bularak eleştiriyor. Almanya ve Hollanda’da güçlü emeklilik sigortasına yatırım yapmış tasarruf sahiplerinin de yatırımlarının olduğu BlackRock veya Fidelity tarafından istenmeyen yeni bir rakip olarak görülüyor.
PEPP’nin basitleştirilmesi ve daha esnek hale getirilmesi gerektiğini savunan bazı AB ülkelerinin PEPP’e diğer emeklilik tasarruf ürünleriyle aynı vergi avantajları sağlamadığına dikkat çekiyorlar.
AB ülkelerinde yaşayacak olan sonraki nesillerin, şimdiki kuşaklara göre daha az gelir sahibi olmaları ve büyük ihtimalle çok daha geç emekli olacakları artık kaçınılmaz gözüküyor. Emeklilik maaşlarının bin 500 ila 2 bin euro arası olan özellikle Batı Avrupa’da çalışan sayısının azalması, emeklilere ödenen maaşların düşmesinin yanı sıra sosyal yardımların da azalmasını beraberinde getirecek…