Avrupa’nın yükselişi?
ABD’de hisse endeksleri yeniden rekor kırma serisine başladı. Nasdaq 100 S&P 500 endeksi yeni yükseklere yelken açarken Dow Jones sanayi endeksi yine geride kaldı ve henüz rekora gelemedi. Nisan başındaki dipten bu yana Nasdaq 100 endeksi %36’dan fazla yükselirken Avrupa genelini temsil eden Stoxx 600 endeksi sadece %18 yükseldi bugün itibarı ile. Oysa herkes Avrupa hisselerinin daha iyi gideceğini söylüyordu.
Aslına bakarsanız rölatif olarak değerlendirdiğinizde gerçekten de Avrupa hisseleri ABD’li eşleniklerinden daha iyi performans gösterdi. İlk olarak Ocak 2025’te paritenin 1.02 civarında gördüğü dipten bu gün olduğu 1.1750 bölgesine zaten %15’lik bir kur farkı nedeniyle Avrupa yatırımlarının değer artışı var. Ve görünen o ki bu hikaye devam edecek. Önümüzdeki 5-10 iş gününü aşmayacak şekilde euro dolar paritesinde bir geri çekilme olacaktır ama burada ana yön hala yukarı ve ABD’li yatırımcıların tercihleri artık ABD’den Avrupa’ya kaymaya başladı bile.
Bu noktada olan biteni size sayılarla daha çarpıcı bir şekilde aktarayım; 2025 sene başından bu yana S&P 500 endeksine yatırım yapan bir yatırımcı dolar bazında para kazandığını düşünse bile aslında 100 eurosu 92.7 euroya düşmüş durumda. Aynı yatırımcının Stoxx 600’e yaptığı yatırım ise €121.20 oldu. Aradaki farkı varın siz değerlendirin.
Fonlar ABD’den Avrupa’ya akıyor
Hatta sadece ABD’li yatırımcıların değil, Japon fonlarının da ciddi miktardaki parayı Avrupa hisselerine soktuğunu okuyorum. Ama raporlara göre bu fon hareketi ABD’den Avrupa’ya akmıyor. Şubat sonunda birkaç günde Alman tahvillerine gelen büyük satışta ben dahil hiç kimse parmağını oynatamamış ve büyük zararları tolere etmek zorunda kalmıştı. Bende aynı şekilde can sıkıcı zararlarla karşılaşsam da aşağılardan yeniden alarak ortalamamı aşağı çekmeyi başarmış ve sonra zararsız çıkmıştım. Meğerse yalnız değilmişim ve Japon kurumsallar da aynı şekilde tahvile gelen alışta malları satarak nakte geçmiş ve o parayı Avrupa hisselerine yatırmışlar. Bahsi geçen tutarlar milyarlarca euroluk tutarlar. Dolayısıyla şu anda orada kar etmeyi beklen gerçekten büyük bir para var.
Avrupa borsalarındaki değerlemeye gelirsek, içinde Tesla ve Amazon gibi teknoloji devlerinin de her nasılsa bulunduğu S&P 500 keyfi tüketim endeksi ile Avrupa’nın keyfi tüketim endeksini karşılaştırdığımızda okyanusun iki yakası arasında büyük bir fark var ve Avrupa hisseleri beklenen fiyat/kazanç oranına göre son derece ucuz. Bu fark özellikle sağlık sektörü hisselerinde ve keyfi tüketim sektörü hisselerinde göze çarpıyor.
Kârlılık büyümesinde Asya
Dahası da var, bir raporda gözüme çarptı, bu şekilde gidildiği taktirde 2026 yılında ABD bu güne kadar başı çektiği teknolojik büyümede ancak takip eden duruma düşecek deniyor. Hatta biraz daha iddialı bir şekilde raporda yarı iletkenlerde, metaverse’de, robotik teknoloji uygulamalarında ve yapay zekâda öngörülen kârlılık büyümesinde en önde Asya geliyor, sonra Avrupa, en sonda da ABD geliyor.
Doğrusu, Asya’nın durumunu anlamak zor değil, Çin’in son 7 senede perakende kullanımda satışa sunduğu teknolojik aletlere baktığınızda ABD’nin Tesla’sını, Apple’ını çeşitli açılardan yakaladığını görüyorsunuz. Ayrıca Kore’nin Samsung’u, LG’si derken Amerikan markalarının rekabet ettiği cepheler hem çok fazla, hem de rakipler çok çok güçlü. Ama Avrupa’nın buradaki yerini çok oturtamadım henüz.
Bu aşamada bir başka örnekle durumu izah edeyim; Bloomberg Modern Küresel Savunma Endeksi sene başından bu yana %40 yukarıdayken (savaşlara rağmen), Avrupa Savunma Endeksi %76 yukarıda. Global kıstasın %65’ini oluşturan ABD’li şirketleri ise %20’den daha az yukarıda ve bilin bakalım yarı iletkeninden yapay zekaya kadar her şeyle çok yakından ilişkili olan ve her savaşın ucundan azıcık da olsa içinde olan kim?